1. BÖLÜM

27.7K 752 33
                                    

Esra Çetin Ağzından

    Bugün annemin kapımı kırarcasına çalıp bağırmasıyla uyandım. Her zamanki kapı kitlememle ilgili olan azarımı yedikten sonra

"Kahvaltıya yetişemedin git okuluna" dedi kızarak zaten sonra çekti gitti.

   Annemle babam bana karşı hep böyleler beni sevmiyorlar istediklerini yapmayınca çok kötü ceza veriyorlar. Biraz varlıklı ve tanınmış bir aileyiz bu yüzden benim okulum, başarılarım ve güzelliğim onlar için benden çok çook önemli bu yüzden 18. Yaşımı heyecanla bekliyorum. Evden kurtulmak için
    
    Daha 15 yaşındayım ve derslerimde başarılyım, kahverengi uzun dalgalı saçlarım ve yine açık kahve gözlerimle normal türk kızıyım. Hiç arkadaşım yok bunda ailemin etkisi çok yüksek ders dışında herşey yasak olduğundan. Annem oyuncu bazı filmlerde ve dizilerde oynadı zaten dışarıya bu yüzden iyi ebeveyn rolleri kesebiliyor. Babamsa dedemden miras olan şirketin başında.
  
    Hemen okul kıyafetlerimi giyinip okula gitmek yerine taksiyle hastaneye geldim Özel Demirhan Hastanesi'ne.
    
    İlk iki dersimiz boş olduğundan bu aralarki halsizliğim burnumun kanaması ve kemik ağrılarım sebebiyle 2 gün önceki kan testlerimin sonuçları için geldim.            
   
   Doktorun odasının kapısını çalıp girdim hemen. Kısaca selamlaşmadan sonra bilgisayar ekranından test sonuçlarına göz gezdirirken bende çatılmış kaşlı yakışıklı doktoru izliyorum.

"Esra hanım ben sizin acilen ebeveynlerinizle görüşmek istiyorum" dedi çatık kaşlı yakışıklı doktor. Dedikleri beni şaşırttı ve biraz ürküttü. Korkumu belli eden sesimle

"Neyim var ki zaten onlara ölüyorum desem anca ciddiye alırlar" diyince doktorun yüz ifadesi bir anda değişti. Ben şaşkın şaşkın. "Yoksa ölüyom mu lan" dedim. Aha gitti kibarlık, gitti yakışıklı doktorum.

    Doktor bir 10 dakika falan benle inatlaştı. Ailen olmadan anlatmam doğru değil gibisinden konuştu. Konuyu değiştirmeue bile çalıştı adının Lodos olduğunu ve hastanenin sahibi olduğunu öğrendim. Tabii ki de inadımla yendim doktoru vee şimdi yutkundu bana test sonuçlarını söylemesini bekliyorum

"Bu aslında çok yanlış ailenle konuşmam gerekiyor ama neyse çok üzülerek söylüyorumki sen lösemisin inatçı keçi" dedi.

    Ben donup kaldım ellerimle oynamaya başladım gözlerim dolmaması için uğraşırken sesimi bulup
"Kaçıncı evre ölümcül boyutta mı?" diye sordum titrek sesimle. Bana gülümsedi
"Merak etmene gerek yok erken teşhis oldu. Hadi artık ailene haber ette onların ilikleri uyar mı bilelim"

      Okuldan sonra söyleyeceğimi söyleyip taksiye tekrar atladım. Okula girince tamda derse 5 dakika kala geldiğim için kendimi tebrik ediyorum.

    İlk derse girdikten sonra hemen lavaboya uçup ağlamaya başladım.  Ateş Çetinin kızı olarak ölmeyi planlamıyordum. Adımı başarılarımla duyurmak veya ailemin baskısından kurulduktan sonra ölmek bile benim için çok önemliydi. Özgür hissedebildiğim bir günüm bile yokk!!
  
Akşam
Akşam yemeği için sofraya indiğimde içime kaçan sesimle babama seslendim bana boş boş bakarken

"Baba haftasonu burnum kanadığından hastaneye test yaptırmaya gitmiştim sonuçları çıktı"  dedim gözüne bakmaya korkuyorum ve çatalı tutan elim yavaştan titriyor

"Burun kanamasından hastaneye mi gidilir lan banane bundan" dedi sesini yükselterek. Gözümü annemle babamda gezdirdikten sonra titrek bir nefes içime çektim
"Lösemiyim" dedim

   Beni ilk duyduklarında pek bir tepki vermediler böyle yapmaları beni daha çok üzdü ama içimden bir ses en azından sevinmediler benden kurtulacaklar diye dediğinde hak verdim sese. Ama yinede çok üzüldüm benden bu kadar haz etmemelerine.

    Annemle babama hastaneye gitmemiz gerektiği hakkında konuştuktan sonra sofradan kalkıp yatmaya gittik
  
   Yatağımda yastığıma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım artık ailemin bu davranışları beni üzüyor onlar yüzünden hiç arkadaşımda yok.

    Eğer kanserden öleceksem mutlu günler geçirdikten sonra ölmeyi diledim Allahtan uyumadan önce.

Özgürlüğün HayaliWhere stories live. Discover now