"Yoo"

"Kıskanmadın?"

Omuz silktim. "Neyini kıskanacağım senin."

Kısık sesle güldü. "O zaman müsadenle çocuğumla konuşmak istiyorum"

"Konuş bana ne" dedim huysuzca.

Ben taşıyorum onu bana ilgi göstermesi lazım.

Elimden tutup yatağa oturttu. Kendisi önümde diz çökerken bana bakmasıyla kafamı çevirdim.

Gülmemem lazım gülmemem lazım.

Elini çıplak karnıma götürüp okşarken bende kafamı eğdim. Henüz pek belli değildi.

"Duydun mu babasının canı annen seni kıskanıyormuş.."

Elimi elinin üzerine koydum. "Yok öyle bir şey yavrum bakma sen babana."

Beni takmadan devam etti. "Sen şimdi doğacaksın ya. İnşallah kız olursun. Lütfen babasına aşık bir kız ol tamam mı yavrum?"

Eğilip başından tutarak saçlarını öptüm. Teselli eder gibi saçlarını okşadım.

"Maalesef hayatım. Kesin erkek olacak. Hissediyorum ben. Hem tatlı çekiyor benim canım hep. Net erkek."

Kaşları çatılırken elini çekip yüzüme baktı.

"Benim niye haberim yok bundan. Neden bana söylemiyorsun canın bir şey istediyse."

Dudaklarımı büzdüm. "Lafın gelişi dedim onu."

"Olsun" dedi ayağa kalkarak. "Canın ne isterse söyle mutlaka tamam mı?"

Başımı sallamamla Sıraç yatağa attığım elbiseyi alıp başımdan geçirdi. Pijamamın altını çıkarıp eteklerini düzeltti.

Elimden tutup kaldırdı. Göğsümdeki düğmeleri de bir tanesi kalacak şekilde ilikledi.

Sessizce onu beklerken üzerimi süzdü. "Tamam hazırsın."

Ben saçımı düzeltip çantama ihtiyacım olan şeyleri koyarken Sıraç gömleğinin uçlarını pantolunun içine sokup kemerini taktı.

Derin bir iç çekip onu izlerken güldü. "Çok yakışıklıyım değil mi?"

Kapıya ilerlerken "Yoo" dedim. "Evde kalmayayım diye evlendim ben seninle."

Mutfağa girip çantamı boş bir sandalyeye bıraktım.

"Bak sen..Seni çok seviyorum benimle evlenir misin? Bana aile olur musun? Diyen ben miydim?"

Kahvaltılıkları masaya koyup ona döndüm. Kaşlarım havalanırken "Evet" dedim.

Afallarken bir süre yüzüme baktı. Sonra kafasını iki yana sallayıp buzdolabını açtı.

"Doğru bendim. Bak yine nasıl romantik bir adam olduğumu hatırladım"

Sıraç'ın masaya koyduğu meyve suyunu bardaklara boşaltıp oturdum. O da karşıma oturunca alayla güldüm.

"Sıraç sen romantik değilsin. Baya saf katıksız öküzsün. Yani tek romantizmin bana dağ çiçeğim demen olabilir."

Ekmeğe sürdüğü balın üzerine peynir koyup bana uzattı. Ekmeği alıp yemeye başlarken "Lan ne öküzlüğümü gördün?" Demesiyle omuz silktim.

Hem lan diyor hem ne öküzlüğümü gördün diyor.

"Ben evlenme teklifi ettim sana farkında mısın?"

"Ama hayatımın anlamı sonra ben sana en afillisinden teklifimi yapmadım mı?"

Ekmeğimin son lokmasını yutarken "O alyansı parmağına ben taktım Sıraç" diye çemkirdim.

DAĞ ÇİÇEĞİ✓Kde žijí příběhy. Začni objevovat