Bölüm-3

117 56 57
                                    

Yıldızlarınızı parlatmayı ve beni sevindirmeyi unutmayın küçük sinsirellalarım. Bölüm şarkısı hepinize gelsin.. 😍❤️

Sevgili gelecekteki ben,

Bugün 18 Temmuz, 2017.

Selam içimde ki düşman Agorafobi!
Nasılsın bakalım? Beni sorarsan ben çok iyi değilim. Sayende berbatım. Ah hayır! Yine evden senin yüzünden çıkamadım gibi şeyler söylemeyeceğim. Sadece bir şey oldu. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmiyorum henüz. Artık söyle diyorsun değil mi? Pekala. Tedavi için hiç araştırmadığım bir uygulamadan, hiç tanımadığım biri ile eşleştim. Hatta eş olduk. Tamam kulağa çok garip geliyor ama buna mecburum. Senin yüzünden mağara adamı gibiyim. İnsan görmek beni rahatsız ediyor. Peki ailen insan değil mi diyeceksin ama onları biliyorum. Onlara alışmışım. Onlar dışında birini görmek beni oldukça rahatsız ediyor. Şöyle düşün, bir çifliktesin. Beyaz koyunlarla dolu bu çiftlik, ve sen içlerinden tek bir siyah koyunsun. Pekala şimdi de bu çiftliğe bir kurtun girdiğini düşün. Sence ilk kimi fark eder? Ah tabi ki de beni.

O beyaz koyunların bana bakışları bile yeter biliyor musun kurtun beni fark etmesi için, ve bu beni rahatsız ediyor.
Şimdi ise yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Kendim için değil. Ailem için.

Henüz tanımadığım bir insan ile henüz konuşamadık. İlk konuşmamız kavga ile başladı. En son yarışmadan çekileceğimi hatırlıyorum. O kadar ani oldu ki beni birden durdurdu. Ya da ben durmak istedim bilmiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum Agorafobi. Onun da bana ihtiyacı var.

Günlüğümü kapatıp saate baktım. 00:00'dı. Gecenin bir yarısı olmuştu ve ben hâlâ uyumamıştım. Daha doğrusu uyuyamamıştım. Hâlâ aklımdaydı ARAS EYMENLİ!

Neden beni durdurmuştu bilmiyordum. Neden bu yarışmayı kazanmaya ihtiyacı vardı onu da bilmiyordum. Ama onu tanımak isteyen bir yanım durmadan bağırıyordu. Konuşmayı bitirmeden çıkmıştım. Şimdi uyuyor mu acaba?

Elimde tuttuğum telefonu kurcalamaktan sonunda vazgeçip Frenzy uygulamasına giriş yaptım. Evet adı Frenzy di. Türkçesi 'Çılgınlıktı'

Biraz garipti açıkçası. Neden bir uygulamaya öyle bir isim konulurdu ki?

Sayfa açılır açılmaz kendimi yine sohbetin içinde buldum. Tabi ki hangi sohbet diye bakmama gerek var mıydı?

ARAS EYMENLİ SOHBETİ! Neden onun dışında başka biriyle konuşamıyordum ki? Bu uygulama çok sadıktı eşlerine gerçekten.

Sohbet boştu. Büyük harflerle yalnızca 'ÇİFTLER SOHBETİ TERK ETTİ!' Yazıyordu. Onun dışında hiç mesaj yoktu. Son konuştuğumuz şeyler silinmişti. O sırada aklıma profiline bakmak geldi. Sahi ben koymuştum kendi resmimi. Muhtemelen o da koymuştu. Hızlıca ayarlara girip 'Eş bilgisine' tıkladım. Yeni bir pencere açılmıştı.

Karşımda bembeyaz bir sayfa vardı. En üste çok küçük harflerle '2 hafta sonra açılacaktır!' yazıyordu. Ne yani bu 2 hafta boyunca kiminle konuştuğumu öğrenemiyecek miydim! Ah! Bu ne saçma bir uygulama!

Sinirlenip sayfadan ayrıldım ve kendimi yine sohbetin içinde buldum. Galiba o uyumuştu. Bunu boş verip çıkacağım sırada bir mesaj geldi.

"Neden uykumun içine ediyorsun Karaca Asrın?"

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken birden ellerim titremeye başladı. Evet yine heyecan yapmıştım. Sakin ol Karaca. Hadi yaz bir şeyler.

"Ne demek istiyorsun? Seni nasıl rahatsız ede bilirim ki?"

Evet onu nasıl rahatsız edebilmiştim bilmiyordum. Çok gıcık biriydi. Aman Allah'ım yoksa yaşlı, huysuz birimiydi? O sırada yeni bir mesaj geldi.

"Sohbete her girdiğin de bana bildirim geliyor aptal. Ve ayrıca tipimi fazla mı merak ediyorsun bücür? ;) "

İnanmıyorum burada her ne yaptığım ona bildirim olarak mı gidiyordu. Kesinlikle bu uygulamayı sevmemiştim.

"Senden saklıcak değilim sadece çok meraklıyım o kadar. Ayrıca hiç bir şeyini de öğrenemedim için rahat olsun"

"2 hafta sonra öğrenirsin merak etme."

"Peki" yazıp gönderdim. Acaba benimle konuşmak ister miydi yüzümü gördükten sonra? Kısa siyah saçlı, kahverengi gözlü biriydim işte. Ailem güzel bulurdu beni ama ben bulmazdım.  Bunları düşünürken sohbet hâlâ devam ettiğini fakat ikimizin de yazmadığını fark ettim. O çıkmamıştı ama yazmıyordu da. Dayanamayıp yazdım.

"Baksana egoloman"

"Nereye?"

Hemen yazmıştı. Ve çok ukala biriydi. Evet hem egolu hem gıcık hem de ukala.

"Haha çok komik. Neden yazmıyorsun yoksa egon mu izin vermiyor?"

"Evet egom izin vermiyor. Ya senin?"

"Beni kendinle karıştırma senin gibi egoloman değilim"

Canım sıkılmıştı. Hiç düzgün bir konuşmamız olmuyordu bununla.

"Git uyu seninle uğraşamam"

Delinin teki ruh hastası bu ya! Got oyo sononla oğroşomom! Aptal! Burada iletişim kurmaya çalışıyoruz ona da izin verilmiyor.

"Gitmiyorum ve uyumuyorum bir sorun mu var?" Yazıp gönderdim. Bir taraftan da telefonumun şarjını kontrol ediyordum. Bilgisayardan zor olduğu için telefona yüklemiştim hesabı. Böylece rahat bir şekilde konuşa bilirdim tabi karşımda ki kişi konuşursa!

"Peki ben gidiyorum sana iyi zıbarmalar :) "

"Hey"

"Dur gidemezsin!" Yazdım.

"Sebep?"

Düşün Karaca ne diyeceksin şimdi? Seninle konuşmak istiyorum, seni çok merak ediyorum mu? Hayır.

"Bilirsin hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır :) "

Bu neydi şimdi? Aman Allah'ım gerçekten bunu yazmış olamam. Şimdi o yazıyordu. Kalbim at yarışına katılmış at kadar hızlı koşuyordu. Yani atıyordu!

Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor... Hâlâ yazıyor...

"Belki ben hayvanımdır kim bilir :D"

Ben şok millet Bim!!

BÖLÜM SONU;

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi buraya alayım bebeklerim*

Yeniden görüşmek ümidiyle 'hoş'çakalın...❤️

❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kelebeğin RüyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin