52.Kalbin Sızısı

Start from the beginning
                                    

"Validem."

"Lalehanım canım yanıyor. Bu karanlık geceleri ne Dolunay ne de yıldızlar aydınlatmıyor."

"Validem metanetinizi koruyun lütfen."

Gülnar Sultan bir az geçtikten sonra uyuya kalmıştı. Lalehan Sultan, Gülnar Sultanı nedimelerine emanet ederek  dışarı çıkmıştı. Lalehan Sultan koridorda kızkardeşleri ile karşılaşmıştı. Onlara sıkıca sarılıp hepsini öpüp, hasret gidermişti. Bu sırada istenmeyen ot burunlarının dibinde bitmişti. Hatice Sultan yalandan hüzünlü bir tavır takınmış bir şekilde onların yanına gelmişti.

"Hoş geldin Lalehan."

"Hoş bulduk Sultanım."

"Ben de Validenin yanına gidecektim."

"Şimdi müsait değil. Daha sonra ziyarət edersiniz."

"Hatunlar konuşuyordu. Gülnar Sultan epey kötüymüş. Doğru mu?"

Lalehan Sultan kaşlarımı çatıp mağrur bakışlarıyla Hatice Sultanı süzerek konuşmaya devam etmişti.

"Pazardan alınan Hatunların ne haddinedir ki Hünkarın, Baş Hasekisi hakkında ileri geri konuşmak. Validem Allah'a hamdolsun iyi ve daha da iyi olacak."

"inşallah Lalehan."

Hatice Sultan ve nedimeleri çıkıp gittikten sonra Lalehan Sultan kızgın bir tavırla konuşmuştu.

"Aptal Hatun."

"Abla neden kızdın?"

"Neden olacak Güneş. Hatun düpedüz Validemizin yere düşmesi için fırsat kolluyor. Lakin böyle bir şey olmayacak. Zinhar izin vermem. İbrahim sancağa çıksaydı kurtulurduk ondan."

Şehzadeler, Sancaklarından Hünkarın isteği üzerine gelmeseler de başsağlığı mektupların göndermiştiler. Gülnar Sultan kızları ile birlikte kahvaltı yaparken, Şehzade Mustafa'nın haremi ile alakadar olan Baş Kalfadan gelen mektubu okuyordu. Lalehan Sultan Validesinin yüzünü aldığı şekilde bir şeyler olduğun anlamış ve neler olduğun merak etmişti.

"Validem bir sorun mu var?"

"Hayır Lalehan. Kahvaltınızı bitirin."

"Tamam Validem."

Kahvaltı bittikten sonra Gülnar Sultan ve Lalehan Sultan odada yalnız kalmıştı.

"Validem mektupla ilgili bir şey demeyecek misiniz?"

"Ne olsun Lalehanım. Yine ağabeyin Mustafa'nın haremindeki kavgalar."

"Bu sefer ne olmuş?"

"Cihannara ve Mihrişah'ın çekişmeleri. Bir de şu yeni Gözde Şahnisa Hatun gebeymiş."

"Ne yapmayı planlıyorsunuz?"

"Mihrişah'ın oğlumla evlenmesindeki tek sebep Osmanlının çıkarları için yapılmış bir şeyden başka şey değil. Keşke böyle olmasaydı. Lakin elde ne gelir ki?"

"Manisa'ya mı gideceksiniz?"

"Birkaç ay geçsin. Gitmem icap eder."

"Doğru söylüyorsunuz Validem."

》Bir Kaç Ay Sonra《

Gülnar Sultan Manisa Sarayına ulaştığında kendini daha huzurlu his ediyordu. Bu Saray ona bütün acılarını unutturuyor gibi geliyordu. Gülnar Sultan oğlu, gelinleri ve torunlarıyla hasret giderdikten sonra odasında dinleniyordu. Gülnar Sultan, Şahnisa Hatunu yanına çağırmıştı.

DEVRİN SULTANIWhere stories live. Discover now