Bölüm 6

3.4K 128 41
                                    

(6)

Keyifli Okumalar...

Oturma odasına geçtiğim de abim hem televizyon ekranına bakıyor, bir yandan da bana laf yetiştiriyordu. "Yaktın adamı yaktın."dedi kınarcasına. Gözlerimi devirip Sanemin yanında oturdum. Eren abi futbolu izlemeyi bırakmış ve telefonu ile biri ile mesajlaşıyor aynı zaman da Sanem ile bakışıyordu. Tabi Sanemin de biri ile mesajlaşması ikisinin konuştuğunu açığa çıkarıyordu. Bunlar ne ara olmuşlardı anlamıyordum. "Yanlışıkla oldu abi!"dedim göz devirirken. Sanki bilerek yapmışım gibi konuşmuyormuydu deli oluyorum! Sanem ile göz göze gelince, kaş göz hareketi yaptım. Anlamazca baktı."Bahçeye çıkalım mı?"diye sordum,oldukça bunalmıştım. Kafasını olumsuz şekilde salladı. Sonra çaktırmadan Eren abiyi gösterdi. Göz devirdim. "İyi gelme sen."deyip oturma odasından çıktım. Eren abiyi görmüş beni satmıştı iyi mi? Üzerime bir hırka aldım. Evden çıkıp bahçe de ki çardağa doğru ilerledim. Geçip oturdum. Aklımda hâlâ Rüzgâr abi vardı, acaba canı çok yanmış mıydı? Dudaklarımı ısırdım. Sakarın tekiydim. Bu akşam hava o kadar da soğuk değildi aslında. Hatta bazıları balkonlarında oturmuşlardı.

Telefonumu elime alıp bir kaç dakika uğraşmaya başladım. Kerem son konuşmamızdan sonra yazmamıştı,ona olan sinirim ilk gün ki kadar olmasa da, geçmemişti. Onu özlediğimi farkettiğim de elimi yanağıma koydum. Yelkenleri çabuk indirmemem gerekiyordu! Dakikalar dakikaları kovalarken birinin adımı seslenmesi ile irkildim. "Nehir."Rüzgâr abiyi görmem ile kaşlarım çatıldı. "Rüzgâr abi?"dediğim de yavaş adımlar ile çardağa yaklaştı. Adamın üzerine kaynar çay dökülmüştü ve rahat rahat yürüyordu.
Aklımı okumuş gibi konuştu. "Merak etme,yürüyebiliyorum. Ufak bir şey işte."dediğin de kafamı peki dercesine salladım. Ardından da çardağı gösterdim. "Otursana."dedim, bir şey demeden karşıma oturdu. Sonra aklıma sorumu yanıtsız bıraktığı geldi. Sorup sormamakta kararsız kaldım. "Sor Nehir."dediğin de tek kaşımı kaldırdım. "Müceccim falan mısın?"dedim alayla. Onun da üst dudağı alay ile kıvrıldı. "Bilemiyorum artık."dediğin de güldüm.

"Soruyorum fakat kızma."dedim, bir an da ciddileşti. "Kızacağım bir şey ise sorma."dedi kesin ve net bir şekilde. gözlerimi devirdim.

Omuz silkip,"Bilemiyorum artık."dedim bende onun gibi. "Sende bir şeyler var."dedim mırıldanarak. Dudaklarımı ısırdım. Bakışlarını benden ayırıp dudaklarıma sabitledi ardından da kaşlarını çattı fakat çok oyalanmadan gözlerime çıkardı. "Sanırım birini seviyorsun. Sordum fakat yanıtsız bıraktın."dediğim de çatık olan kaşlarını iyicemen çattı."Bana söyleyebilirsin. Kimseye söylemem."dediğim de derin bir nefes verdi.

"Peki."dedi mırıldanırken. "Evet birini seviyorum fakat o bilmiyor."dedi sesinden de anladığım gibi acıyla. Bu itirafı karşısında şaşırmıştım,çünkü hemen kabullenip söylemesini beklemiyordum. Büyük bir şekilde gülümsedim. "Kimmiş peki bu yenge hanım?"diye sorduğum da bakışları durgunlaştı. "Boş ver."dedi.

"O benim farkımda bile değil zaten."dedi, kaşlarımı çattım. "Nasıl farkında olmaz,hem de işin ucunda sen varken."dedim,eğer farketmemişse salağın tekiydi. Burukça gülümsedi. "Başkasını seviyor."dedi, elimi alnıma vurdum. İşte bu biraz zordu. O bir başkasını severken,seni sevmesini beklemek çok zor olmalıydı.
"Üzülme demek isterdim fakat işin çok zor."dedim. Kahve gözlerini,yeşil gözlerime sabitledi. "Biliyorum. En zoru da bu ya. O başkasına aşk ile bakarken benim sadece izlemem çok koyuyor."dedi,masada bulunan elini tuttum. Bakışları elimize inirken yutkundu. "Seni bu kadar üzüyorsa unut o zaman."dedim. "Seni seven başka insanlar da vardır. MaşşAllah yakışıklı adamsın. Kızların gözleri sende."dedim ortamı neşelendirmeye çalışarak. Gerçi yalan da değildi. Bu mahalleden onu seven bir sürü kız vardı. Elini hızla ellerimin arasından çekti. "Unutacağımı zannetmiyorum."
dediğinde,dudaklarımı büzdüm.

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin