16

111 41 21
                                    

•Yoongi•

Jungkook ve ben birbirimizden hoşlandığımızı itiraf edebilmiştik sonunda... Açıkcası bana karşı bir şeyler hissebileceğini düşünmemiştim öpücüğüme her ne kadar karşılık vermiş olsa bile... Aslında bu itiraf ikimiz tarafından da çok kolay bir şekilde edilmemişti ama buna rağmen ikimiz de yemek yerken sakin kalabilmiştik. Yemek bitimine kadar pek fazla konuşmadık ama sürekli birbirimize kaçamak bakışlar atıyorduk yani sözde kaçamak bakışlar çünkü her seferinde yakalanıp tebessüm ediyorduk...
Yemeğimiz bittikten sonra lavaboya gidip ellerimizi yıkadık daha sonra ben hesabı ödedim ve mekandan çıkıp arabaya geçtik, arabayı sürüyordum ama nereye sürdüğümü bilmiyordum...

Jungkook: İş yerine gitmiyor muyuz?
Yoongi: Bilmiyorum...
Jungkook: Neden ki? İşe gitmeliyiz.
Yoongi: Her gün işe geç kalan çocuğun işkolikliği mi tuttu cidden?
Jungkook: Ben işimi seviyorum geç kalıp kalmamamın ne alakası var.
Yoongi: Öff tamam bir şey demedim.
Jungkook: Hadi şurdan dön de iş yerine gidelim.
Yoongi: Sen benimle daha fazla vakit geçirmek istemiyor musun?
Jungkook: Yani isterim ama bunu akşam da yapabiliriz.
Yoongi: Hmm bu bir çıkma teklifi miydi?
Jungkook: Yah! Ne alakası var? -_-
Yoongi: Kızma kızma, o zaman bugün iş çıkışı bir şeyler yapalım?
Jungkook: Olur bana uyar.

Küçük işkoliğin sözünü dinleyip arabayı iş yerine sürdüm iş yerine geldiğimizde Jungkook bana kolay gelsin deyip masasına geçmişti ben de odama çıkmıştım. Birbirimize olan itirafımızdan sonra bile oldukça mesafeliydik ya alışamamıştık bu duruma ya da hala şaşkındık ama bir an önce şu mesafeyi biraz da olsa aşmak istiyordum sonuçta sevgili olmuştuk yani öyle olduğumuzu düşünüyorum gerçi bu konu hakkında hiç konuşmadık belki de sevgili bile değildik ben kendi kendime kafamda kuruyordum...
Tanrım! Bu konuyu düşünmemeye karar verdim en azından iş çıkışına kadar ve önümdeki işime odaklandım.

•Jungkook•

Masama geçip önümdeki işlere odaklanmaya çalışıyordum ama olmuyordu işte yapamıyordum... Bugün konuştuklarımız, itirafımız gitmiyordu kulaklarımdan sanki o hala karşımdaydı ve bana senden hoşlanıyorum diyordu, bu gerçekten fazlasıyla garip hissettiriyordu.
Gerçi karşımda hissetmem garip değildi çünkü masamdan odası gözüküyordu ve jaluzileri açıktı yani başımı kaldırdığımda direk onu görüyordum. Her başımı kaldırdığımda göz göze geliyor birbirimize tebessüm ediyorduk onun bu bakışları altında işime odaklanmam gerçekten de zordu...

•AKŞAM  SAAT  18.00•

•Yoongi•

Sonunda iş yerinden çıkma saatimiz gelmişti, masamı toplayıp hemen lavaboya gittim üstüme başıma çeki düzen verdim ve biraz da parfüm sıkıp lavabodan çıktım zaten odamdan çıkmadan odamı kilitlemiştim o yüzden direk Jungkook'un yanına gittim, ne yapacağımızı düşünmüş ama karar verememiştim...

Yoongi: Hazır mısın?
Jungkook: Evet, çıkabiliriz.
Yoongi: Tamam hadi gel.
Jungkook: Ne yapacağız?
Yoongi: Hmm bilmiyorum, senin özellikle istediğin bir şey var mı?
Jungkook: Yoo...
Yoongi: Aç mısın?
Jungkook: Evet, yani biraz.
Yoongi: Sana yemek yapmamı ister misin?
Jungkook: Ne, nerede?
Yoongi: Benim evime gidebiliriz.
Jungkook: E-evine mi?
Yoongi: Evet, olmaz mı?
Jungkook: O-olur tabi neden olmasın...
Yoongi: Tamam o zaman hadi arabaya geçelim.
Jungkook: Tamam.

•Jungkook•

Arabaya bindiğimizde yine sessizleşmiştik neden böyle oluyor cidden bilmiyorum ama sanki aramızda bir mesafe var ve biz bunu aşamıyoruz hem de bütün bu konuştuklarımıza rağmen... Tabi belki de bu normaldir sonuçta bu sabah uyandığımda o benim hala patronumdu ne olduysa birkaç saat önce oldu alışamamamız doğaldı.
Bu sessizlik ile geçen yaklaşık on beş dakika sonunda Yoongi'nin evinin önüne geldik evi dışardan çok güzel ve lüks gözüküyordu, Yoongi arabasını kendi özel garajına park ettikten sonra biz de arabadan indik. Garajından direk evine giren bir kapı vardı o kapıyı kullanarak da eve girdik. Evin içi de dışı kadar güzeldi...

Yoongi: Ben yemeği hazırlamaya başlamadan önce üstüme rahat bir şeyler giyeceğim, sen de ister misin?
Jungkook: Ohh hayır ben böyle iyiyim.
Yoongi: Emin misin?
Jungkook: Evet evet eminim.
Yoongi: Tamam o zaman sen geç salona geliyorum ben de hemen.
Jungkook: Tamamdır.

Yoongi odasına üstünü değiştirmeye gittiğinde ben de salona geçip oturmuştum. Açıkcası kendimi pek rahat hissetmiyordum sonuçta ilk defa böyle bir ortamda Yoongi ile başbaşa kalmıştık ve bu durum beni geriyordu nedenini bilmediğim bir şekilde...
Yoongi altına siyah bol bir eşofman üstüne de beyaz yine kendi bedeninden birkaç beden büyüklüğünde bol olan beyaz bir tişört giyip gelmişti, saçı başı da biraz dağılmıştı ve ben onu ilk kez böyle görüyordum bu şekilde bile nasıl bu kadar yakışıklı olmayı beceriyordu anlayamamıştım. Yoongi benim aksime fazlasıyla rahattı mesela ben onun karşısına ilk günden ev halimle çıkmaya cesaret edemezdim ama o böyle şeylere hiç takılmıyordu ve bence en iyisini yapıyordu, keşke ben de onun gibi rahat olabilseydim ama belki zamanla onun gibi olurdum.
Ben ona hayran hayran bakarken bir sessizlik oluşmuştu ve bu sessizliği ilk bozan Yoongi olmuştu.

Yoongi: Neden öyle bakıyorsun?
Jungkook: N-nasıl?
Yoongi: Tatlı.
Jungkook: C-cidden tatlı mı bakıyorum?
Yoongi: Evet ve bu hoşuma gitti.
Jungkook: Ahh...
Yoongi: Bir dakika utandın mı sen?
Jungkook: Belki yani biraz... Off bilmiyorum.
Yoongi: Şapşal. Neden böyle oturuyorsun? Rahatlasana biraz.
Jungkook: Rahatım ki.
Yoongi: Ama hiç rahat gözükmüyorsun Jungkook-ah kendi evinmiş gibi rahat ol lütfen.
Jungkook: Tamam tamam...
Yoongi: Ben yemek yapmaya geçiyorum ve kesinlikle yardım falan kabul etmiyorum. Mutfakta yalnız çalışmayı severim, öğren bunları.
Jungkook: Ama böyle olmaz ki her şeyi sen mi yapacaksın?
Yoongi: Neden olmuyormuş? Evet ben yapacağım beğenemediniz mi?
Jungkook: Y-yok beğendim de ayıp olmaz mı?
Yoongi: Saçmalama.

Yoongi bir şey söylememe fırsat vermeden mutfağa geçip işe koyulmuştu bile bense sesszice onu izliyordum amerikan mutfak olduğu için oturduğum yerden onu görebiliyordum ve o, tanrım mutfakta aşırı seksi gözüküyordu. Hormonlarım onu izlerken beni rahat bırakmıyordu ve bu beni utandırıyordu bu yüzden ona bakmayı kestim ve telefonuma bakmaya karar verdim kahretsin ki Jimin hyung'uma haber vermeyi unutmuştum ve beni yüzlerce kez aramıştı belli ki onu fazlasıyla meraklandırmıştım hemen ona mesaj attım daha fazla meraklanmaması için...
Yoongi yaklaşık yarım saat sonra beni mutfağa çağırmıştı zaten burnuma aşırı güzel kokular geliyordu ve ben iyice acıkmıştım hemen yanına gittim sofra bile hazırdı benim yapmam gereken bir şey kalmamıştı...

Jungkook: Masa ve yemekler cidden harika gözüküyor, nasıl bu kadar hızlı olabildin?
Yoongi: Yemek yapmayı çok seviyorum ve alıştım artık.
Jungkook: Ohh anladım...
Yoongi: Hadi başlayalım.
Jungkook: Immm bunlar enfes...
Yoongi: Afiyet olsun bebeğim.
Jungkook: B-bebeğim mi?
Yoongi: Evet sen benim bebeğimsin...
Jungkook: Y-yoongi bir şey sorabilir miyim?
Yoongi: Tabi.
Jungkook: Biraz klişe olacak ama sormalıyım. Biz öğlen konuştuklarımızdan sonra ilişkimizin boyutu hakkında bir karar verdik mi?
Yoongi: Jungkook-ah cidden "biz şimdi neyiz?" klişesini ancak bu kadar değiştirerek sorabilirdin...
°
°
°
Umarım sevecek okuyacağınız bir bölüm olmuştur dediğim gibi bu hikayede biraz tıkandım yazamıyorum gibi ve ne yapacağım bilmiyorum. :( ♡♡♡

BloodSweatAndTears - Yoonkook [Dialog]Where stories live. Discover now