04

180 71 14
                                    

Tae: Yoongi, bebeğim.
Yoongi: Ahh.. Burada ne işin var?
Tae: Konuşmamız lazım.
Yoongi: Otur şöyle, Jungkook da çıkıyordu o çıksın konuşuruz.
Jungkook: İyi günler Bay Min.
Yoongi: İyi günler Jungkook.

•Jungkook•

BEBEĞİM Mİ!? Bu da neydi şimdi? O çocuk elini kolunu sallayarak Yoongi'nin odasına girdi ve Yoongi de gayet hoş karşıladı. Ayrıca fazlasıyla da samimiydiler. Kimdi bu çocuk? Yoksa sevgili miydiler?
Tanrım kafayı yiyeceğim... Yoongi'nin ilk kez gülümsediğini gördüm bu çocuk her kimse sıradan biri değildi Yoongi için. Aklımdaki düşüncelerle yürürken metro durağına gelmiştim bile birkaç dakika bekledikten sonra bineceğim metro geldi... Yaklaşık yirmi dakikalık bir yolculuktan sonra ineceğim durağa geldim ve indim evim metro durağına çok yakındı ama ben bugün direk eve gitmek yerine Jimin'in evine gidecektim onunla dertleşmeyeli baya olmuştu şuan bana bir tek o iyi gelebilir sonuçta en yakın arkadaşım...
Jimin'in evi de benim evime oldukça yakındı o yüzden hemen evine vardım zili çaldıktan hemen sonra Jimin kapıyı açtı.

Jimin: Kookie!
Jungkook: Jimin..
Jimin: Ne oldu sana geç içeri.

İçeri geçer geçmez Jimin mutfağa yöneldi alıştırmalık bir şeyler hazırlayıp geri salona yanıma geldi. Ona daha öncesinde Yoongi'ye olan hislerimden bahsetmiştim zaten o yüzden sadece bugün yaşananları ve gelen o çocuğu anlattım...

Jimin: Kookie, ilk defa ciddi anlamda iletişime geçmişsiniz.
Jungkook: Evet aslında bugün o çocuk gelene kadar çok mutluydum Jimin.
Jimin: O çocuğun kim olduğunu bilmiyoruz Kookie belki de sadece arkadaşlardır.
Jungkook: Bilmiyorum hyung ama gerçekten çok rahatsız oldum...
Jimin: Kook sen baya baya kapılıyorsun bu adama...
Jungkook: Kapıldım bile, ben ondan cidden çok hoşlanıyorum.
Jimin: Kook mutlu olmanı çok isterim biliyorsun umarım da mutlu olursun.
Jungkook: Teşekkür ederim hyung, umarım.
Jimin: Bu arada maaşla ilgili konuşutun mu?
Jungkook: Konuşmadım.
Jimin: Jungkook yine mi? Sözde bir aydır konuşacaksın.
Jungkook: Off cesaret edemiyorum hyung.
Jimin: Sen konuşamayacak gibisin Kook o zaman inat etme de bu eve taşın birlikte yaşarız.
Jungkook: Olmaz hyung.
Jimin: Neden olmuyormuş seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun, senden asla rahatsız olmam hatta burada olmandan mutluluk duyarım.
Jungkook: Hyung, ısrar etme lütfen.
Jimin: Off tamam Jungkook bir şey demiyorum artık ben.

Jimin hyung ile konuşmamız bitince eve gitmek için kalktım, hyung'um ne kadar ısrar etse de biraz daha fazla oturmak istemedim çünkü cidden kafamda birçok düşünce vardı ve biraz yalnız kalmak istiyordum.
Üç ay önce bu dergide çalışabilmek için diğer çalıştığım işi bırakmak zorunda kaldım o işten kendimi idare edebilecek kadar para kazanıyordum yani evimin kirasını, yemeğimi ve kişisel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyordum. Bu dergiye de üniversite referansı ile başvurmuş ve kabul edilmiştim normalde böyle büyük bir dergi üniversiteden yeni mezun olmuş daha hiçbir tecrübesi olmayan birini işe almazdı buna rağmen benim üniversitedeki notlarım çok iyi olduğu için bana bir şans vermişlerdi ama bunun dezavantajı ise maaşımın baya düşük olmasıydı tabi ben yine de hayallerim için bu işi seçtim ve şuan ciddi anlamda maddi sıkıntı çekiyorum, aileme ise çok fazla bahsetmiyorum çünkü pek de umurlarında olduğunu düşünmüyorum.
Eğer bir iki gün içinde evimin kirasını denkleştiremezsem evsiz kalacağım. Zaten aşk acısı çekiyordum bir de üstüne maddi sıkıntı. Düşüncelerimle başbaşa bulduğum boş bir banka oturdum eve gitmek içimden gelmemişti temiz hava alıp sadece ne yapacağımı düşünecektim...

•Yoongi•

Tae ile iş yerinden çıkıp güzel bir pub'a gittik. Tae'nin sözde ciddi konuşması bittikten sonra normal iki insan arkadaş gibi konuşmaya başlamıştık. Tae ile uzun zamandır yakın arkadaşız ama yaptığımız işten dolayı kendimizle alakalı sohbet etmeyeli çok zaman olmuştu.

Tae: Bugün odandaki kimdi?
Yoongi: Yeni çalışanım
Tae: Aa o bahsettiğin çalışan dimi, üniversite referansı ile kabul edilen.
Yoongi: Evet evet. Çok başarılı bir çocuk cidden bugün o olmasa sen geldiğin gibi çıkamazdım iş yerinden.
Tae: Hmm, zaten başarılı olmasa sizin dergi kolay kolay kabul etmezdi bence.
Yoongi: Aynen, Jungkook dergide çalışan ilk yeni mezun.
Tae: Sana bakışları dikkatimi çekti.
Yoongi: Neden ki?
Tae: Hadi ama fark etmedin mi hiç?
Yoongi: Neyi?
Tae: Sana bakışlarını Yoongi, tatlı bakıyordu.
Yoongi: Saçmalama ne alakası var?
Tae: Gördüm diyorum anlamıyor musun?
Yoongi: Aynen Tae kesin görmüşsündür.

Taehyung her zamanki gibi saçmalıyordu zaten içince ne dediğini bilmiyor. Saat epey geç olmuştu ve benim yarın sabah yetişmem gereken bir işim vardı alkollü bir şekilde araba kullanamayacağımız için hemen bir taksi çağırdım bizi evlerimize bırakması için. Taksi gelince ikimiz de taksiye bindik, Tae'nin evi daha yakındı taksi önce onu eve bıraktı daha sonra benim evimin yoluna döndü... Yolda giderken parkta tek başına oturan bir adet Jungkook gördüm, parkın yanında taksiyi durdurup parasını ödedikten sonra taksiden indim ve sessizce Jungkook'a doğru ilerledim beni fark etmemişti usulca yanına oturduğum zaman yüzünü bana döndü, beni görür görmez zaten büyük olan gözleri daha da büyümüştü...

°
°
°

İyi okumalar! Ben beşinci bölümü yazmaya gidiyorum. Eğer okuyorsanız lütfen yorum bırakmayı ve bölümleri oylamayı unutmayın! İnanın yorum görünce çok mutlu oluyorum! :)

Not: Birinci bölüm sonuna yazdığım gibi ufak düzenlemeler yaptım, Jungkook'u başta stajyer olarak yazmıştım ama düzeltiyorum artık o üniversiteden yeni mezun olmuş bir genç ve dergide işe giriyor. Stajyerlik iptal! :D

BloodSweatAndTears - Yoonkook [Dialog]जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें