sevgili X ekselansları

704 70 303
                                    

Bayağıdır bölüm atmıyorum. İki ay falan olmuştur belki bilmiyorum artık. Açıkçası bir süre yazmaktan tamamen soğudum nedensizce. Bu kitabı silmeyi bile düşündüm ama dünyanın en dengesiz insanlarından olduğum için bu karardan pişman olacağımı biliyordum ajshjbdjasja işte bu yüzden yeni bölüm! Ta daaaaa! Bölüm atmamın şerefine bu kutsal fotoğrafı size adıyorum. KUTSANIN🛐🛐🛐

 KUTSANIN🛐🛐🛐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


°•°•°•°•°•°•

Şu an ne- si-kim o-lu-yor-du?

Killua'nın karşısındaki tanımadığı kıza bakarken, kafasından aynen bu düşünceler geçiyordu. Arkada insanların gürültüsü yetmezmiş gibi başı bu yeni durumla daha da ağrımaya başlamıştı. Hayatında ilk defa bu lafları duymamıştı. Önceden sırf aile statüsünden ya da dış görünüşünden onunla olmaya çalışanlar elbette olmuştu. Süslü, çiçekli laflarla ona yaltanmaya çalışıp, köpek gibi kuyruklarını sallarlardı. Tabi Killua, bunlara kanmış mıydı?

Elbette hayır.

Retz ondan hâlâ bir cevap beklerken, öğrenciler otobüslere doğru ilerlemeye başlamıştı. Yağmur iyice hızlanıyordu.

"Killua?"

Sarışın kız ona yanakları kızarmış bir şekilde bakıyordu. Tedirgin olduğu ses tonundan bile belliydi. Ellerini bordo eteğinde birleştirmişti. Genç çocuk bu kadar drama dayanamayarak bıkkınca derin bir nefes verdi. Bu tarz durumlardan çok sıkılmıştı. Cidden...

"Ne dememi bekliyorsun Rex?"

Elleriyle önüne gelen ıslak perçemleri geriye atarken yandan bir bakış attı adını unuttuğu kıza. İsmim ne demişti... Reksi? Ya da Rezi? Kız ise ona kaşlarını çatarak bakıyordu. Killua kabul ediyordu güzel kızdı ama en çokta böylelerinden korkulması gerektiğini biliyordu. Tecrübeleri sağ olsun. Ayrıca sarışınlar tipi değildi.

"Adım Retz."

Sert ses tonuyla kelimeleri vurguladı. Sinirlendiği her halinden belliydi.

"Neyse ne. Bak Retz, üzgünüm ama seni sevmiyorum hatta tanımıyorum bile. O yüzden kibarca sikt- yani gitmeni istiyorum. Zaten başım ağrıyor."

Killua kucağındaki ceketi katlarken etrafa bakıyordu. Ceketin sahibi hangi cehenneme gitmişti?

Retz ise hem hayal kırıklığı hem de utançtan dolayı elleri titrerken kendine sakin olması gerektiğini hatırlatıyordu. Biliyordu. Böyle olacağını en başından beri biliyordu. Yine de bir aptal gibi ümitlenmişti işte. Güzel değil miydi ya da zeki? Sınıfının birincisiydi. Yetmiyor muydu ona? Oturduğu merdivenlerden kalkarken daha fazla burada durmasının bir anlamı yoktu.

"Hey Gon! Buradayım! Neredeydin kaç saattir?"

Killua'da hızla kalkarken ona doğru yürüyen esmer çocuğa koştu. Gon elindeki su şişelerini gösterip sıra olduğunu ve kaybolduğu anlatırken, Retz beyaz saçlı çocuğun aniden değişen ruh haline şaşkınlıkla baktı. Killua onunla herkes gibi dalga geçiyordu ama gözleri o kadar... o kadar sevecendi ki... İki çocuk gülüp Retz'in yanından geçerken, esmer olan onları izleyen sarışın kıza bakarak basitçe gülümsedi. Killua ise onu kolundan tutarak yağmurun altında otobüslere doğru sürüklemeye başladı.

BAKA/[killugon]«Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin