lost, wanted

2.4K 340 378
                                    

Hold your breath because you'll get caught
I show my true nature and follow my instincts
Hide thoroughly, I can see your hair
I show my true nature and follow my instincts

Wolf gang (Woof, woof)
Wolf gang (Woof, woof)
Wolf gang (Woof, woof)
Grrah, we go wild

Sırt çantamı tek omzuma attıktan sonra hızla sınıftan ayrıldım. Son dersimiz matematikti, matematik dersi tamamen isteğe bağlı olduğundan hiçbir tanıdığım yoktu, hâliyle Minho da bu sınıfta değildi.
Bu yüzden öğretmen dağılmaya izin verdiği an kendimi kampüse attım, Minho'yu bulma ümidiyle her yere bakıyordum.

Kampüsün çevresine genel olarak baksam da Minho'ya dair herhangi bir iz yoktu, ben de kampüste olmadığını düşünerek servis durağına doğru ilerledim. Fakat burada da yoktu.

Normalde on derecelerde olan hava bugün bana inatmış gibi sonbaharda olmamıza rağmen yirmi derece gibi hissettiriyordu, agırlaşan çantam ve alnımda biriken ter damlaları beni cidden hırpalamaya başlamıştı. Yüzümü buruşturarak derin bir nefes aldım ve tek elimle çantamı duzelttim. Minho yüksek ihtimalle benden önce çıkmış ve evine gitmişti, bu durumda benim de odama dönmekten başka çarem yoktu.

"Hyunjin?"

İsmimin kulağıma ulaştığı yöne, arkama, dönerek kimin geldiğine baktım. Bir kızdı ancak tanımıyordum, tahminimce adli tıp öğrencisi değildi.

"Tanışıyor muyuz?"

Kız şirince gülümseyerek yanıma biraz daha yaklaştı, gözleri sık sık hareket ediyor ve beni inceliyordu. Ayrıca sık sık yutkunuyordu.

"Aslına bakılırsa beni Minho yolladı, seninle konuşmam için."

"Nasıl yani? Minho neden yanıma gelmiyor?"

Kız bir müddet bakışlarını pembe, ucunda beyaz bir yumak top olan sandaletlerine indirdi. Yüzü düşmüştü.
Endişeye erkenden kapılmamak adına kendimle içten bir savaş verdikten sonra kızın koluna dokunarak bana bakmasını sağladım. Konuşmaya başladı.

"Bir süreliğine ailesinin yanına gittiğini ve senin onu aramamanı söyledi, seninle konuşmak istemediğini de dile getirdi."

Kız tekrardan yere bakarak yanımdan uzaklaştığında boş boş arkasından bakıyordum. Kalbime binen bariz ağrı ve sıcak hissettiren hava gözyaşlarımın akın etmesini sağladı. Hemen inanmam oldukça saçmaydı ama ağlamamı engelleyemiyordum, yine de bir yandan cebimdeki telefonumu çıkartmaya başladım.
Ekrana dökülen yaşları sildikten sonra burnumu çektim ve telefondan Minho'nun numarasını tuşladım.

Bir kere çaldı.
İki kere çaldı.
Üç kere...
Meşgule atıldı.

Artık ekrana damlayan yaşlar umrumda değildi, tek istediğim ağlamaktı.

•••

Yurdun kapısına vardığımda savsak adımlarım birazdan sonlanacağı için biraz da olsa mutlu oldum.
Yurda gelene kadar yürümüştüm çünkü kızla konuşurken servisi kaçırmıştım, servis kaçtığı için de tüm uzun yolu yürümek zorunda kalmıştım.
Yürümek sorun değildi, sorun olan sıcak hava, ağır çanta ve Minho'nun bana sırt çevirmesiydi.
Yaptığı şey tamamen saçmalıktı, asıl benim ondan uzaklaşmam gerekirken o benden uzaklaşmıştı. Sırf Jeongin'e karşı gardımı indirmem onu kızdırmış ve kırmıştı. Onu anlayışla karşılayabiliyordum, bana yalan söylemesine rağmen onu anlayışla karşılayabiliyordum.

Histerik bir şekilde sırıtarak anahtarla kapıyı açtım. Girer girmez çantamı kenara attım ve hızla yatağa ilerledim, kendimi yatağa bırakacakken masamda olmaması gereken karartı beni durdurdu. Korkuyla yavaşça masaya doğru baktım, kim olduğunu bilmiyordum ama tahmin edebiliyordum.
Gözükmeyen yüzü onu benden gizleyemezdi.

"Ne işin var burada?"

Sesim tahmin ettiğimden daha sert çıkmıştı, kalbim deli gibi atmasına rağmen ona karşı yenilmek istemiyordum.
Yavaşça ayağa kalkıp tam yanımda durduğunda yutkunarak ona baktım.

"Uğramak istedim diyelim."

"Ne haddine? Çık git şu odadan."

Aramızdaki mesafeyi biraz daha azaltarak üzerime doğru eğildiğinde zaten kesik kesik aldığım nefesimi tutmaya başladım, kalbimin sesi kulaklarımı uğuldatırken tek düşündüğüm Jeongin idi.

"Bir haftadır arkadaşlarınla görüşmüyorsun, aranız mı açık?"

"Hesap vermek zorunda mıyım?"

"Bilemem, ama belki bunu gördükten sonra..."

Cümlesine devam etmeden cebindeki telefonu çıkarttı, birkaç siteye girdiğini görüyordum ama tam olarak okuyamıyordum. Göz ucuyla bakmayı keseceğim sırada telefonun ekranını bana çevirdi. Bu bir son dakika haberiydi.

Minho'nun, Yeji'nin, Yeonjun'un ve Chaeryeong'un kaybına ilişkin bir son dakika haberiydi.

■■■

Güzel yazamadığımı düşunmeye başladım imdat!

Neyse ben burada wolfgang hakkında biraz boş yapmak istiyorum depresif mooda geçmek istemiyorum.
Alttakileri okumak isteyenler okusun ama bayağı bir boş yapıcam akjsbdiahdbd

WOLFGANG MASTERPIECE
SKZ DAHA İYİSİNİ YAPANA KADAR EN İYİSİ BU
HARIQA HARIQA

evde hrr wolfgang ah diye falan geziyorum annem şey diyo yine o çocukları dinlemiş ISJDBDOSJDBSOSJD
ne de güzel tanıyorsun kızını...

Neyse bu kadar boş yeter apple music'i olanlar stream kasmayı unutmasın, ayrıca oy vermeyi de aksatmayın lütfen aşk stayler ♡♡♡

psychopath - hyuninWhere stories live. Discover now