PRANGA:10

134 40 10
                                    

Zihnimin herkese kapalı kapıları ardında milyonlarca esir duygu prangaya vurulmuş oradan kurtarılmayı bekliyor...

Fazıl bey reçeteyi Ezele verdikten sonra Ezel ayağa kalkmış ve her zamanki gibi bileklerimi esir olduğu kelepçelere mahkum kılarken kolumuda büyük avuçlarına hapsetmişti

Odadan çıkarken kapının önünde bekleyen diğer polislerde peşimize takılmıştı, merdivenlere yönelirken alt kattan gelen Emir Ezele selam verip Fazıl beyin odasına girmişti

Birazda olsa hafiflediğimi hissederken bunun sebebinin beni yadırgamadan dinleyen biri olmasıydı gerçi o da bunun için para alıyordu ya neyse! Ama olsundu ya...

Sonuçta beni dinlemişti hem korkunç bir şekilde gülmeme ve ağlamama' da katlanmıştı

Ezel beni kliniğin dışına sürüklerken bugün benim kriz geçirdiğimi iddia eden olmamıştı

Başımı Ezele doğru çevirip yan profilini incelerken aynı zamanda yürüyordum

Kumral saçları haricinde o adama çok benziyordu ve hatta kokusu bile benziyordu, inanın bana bu çok mide bulandırıcı bir durum! Sonuçta çocukluğumu çalan hırsızımın kopyasıydı...

Bir çocuk iki duyguyu unutmazmış; birincisi babasından pek sevgi görmeyen biriyse babasının nadir anlarda ona gösterdiği şefkat duygusuymuş ve ikincisiyse onu taciz eden birisi varsa taciz eden kişinin yaşattığı korku dolu anlar ve hislermiş

Şefkat&Korku

Birbirine uzak gözükselerde ortak olan yanları tesiri büyük olan duygulardan olmalarıydı

Arabanın yanına varınca kapı açıldı, Ezel bu sefer kafama baskı uygulayarak bindirmek yerine kendim binmemi bekledi

Şaşırtıcı derecede gelişme var desene! Diyen iç sesim çok konuştu bugün, gözlerimi devirdiğim esnada bu sefer yanıma Ezel değilde Ali oturmuştu ve Ezelse sürücü koltuğuna geçmişti

Arabanın aynasından Ezele bakarken o da aynadan bana bakmış ve gözlerimiz kesişmişti

Onun gözlerine bakınca içimden fırtınalar kopuyordu, sanki bir okyanusun dibinde beş dakikadan fazla kalmışım gibi nefes alamıyor ve boğuluyordum; gözlerimi aynadan çekip Aliye baktığımda araba hareketlenmeye başlamıştı

-neden bukadar sesizsin?

Diye sorduğumda, bu soruyu beklemiyormuş gibi bana şaşkınlıkla bakan Aliye cevap vermesi için beklentiyle baktım

-suçlularla konuşmuyoruz

Diye dalga geçince bende ona yaklaştım ve kulağına

-büyük bir derdin olduğunu anlayacak kadar zekiyim

Diye fısıldayıp uzaklaşırken göz kırptım ve dikiz aynasına baktım, Ezel bizi izliyordu

Önüne bak kaza yapacan demek içimden geçsede susup başımı koltukta geriye yaslayarak dikiz aynasından Ezeli dikizledim

Bir polise göre çok karanlık bir yanı vardı, bu iyi polis ve kötü polis tatanasınıda aşacak bir karanlıktı!

Gözleri bir dikiz aynası birde yol arasında giderken herzamanki gibi umursamaz bakıyordu

Bir insan nasıl olurda hep umursamazlık maskesiyle gezerdi ki? Ben bile bazen başaramıyor ve takındığım umursamazlık maskesini düşürüp hüznümü, öfkemi, acımı... say say bitmez acılarımı yansıtıyordum

O maskesini düşürürken bile ya bıkkın ve tahamülsüz ya da öfkeliydi; gerçi bu kötü duyguları bile zor okuyordum yüzünden, dört bir yanına buzdan duvarlar örüp beni buzdan duvarlarının dışına itmişti

Gözlerimi dikiz aynasından çekip başımı Alinin omuzuna yaslarken gözlerimi kapatım ve birkaç saniyede olsa uyumayı diledim

Daha küçük bir çocukken babamın anlattığı masalarla uyurdum, on yaşından sonra; o vicdansız katil tarafından pataklanarak uyandırıldım

O adam ruhumu çalmış ve acılarla dolu bir okyanusun dibine fırlatıp beni o kuytulara esir ederken okyanuslar bile dayanamamış öfkeden köpürmüştü

Hırçın okyanusun dibinde bir o yana bir bu yana hırpalanırken çarpıp yara aldığım kayalar bile isyan nidaları döküyor ve bu nidalar zihnimde yankılanıyordu

Ben okyanusun dibinde esirken koyu maviye çalan sularsa bacaklarıma vurulan pırangalardı

-Ezgi

Diyen Alinin sesiyle gözlerimi aralarken başım dönüyordu, bayılacak gibi hissederken camdan cezaevine baktım

Evime gitmek istiyordum, ne ara aktığını bilmediğim yaşlar ellerimi ıslatırken dikiz aynasından Ezelin okyanus mavisi gözlerine baktım ve Aliye dönüp dile getiremediğim kelimelerimi gözlerimle anlattım ama onunda yapabileceği birşey yoktu

Ezel arabadan inip kapımı açarken arkamızda duran arabadanda Hüseyin, Serdar ve kadir inip yanımıza gelmişlerdi

Ezel arabadan inmeyeceğimi anlarken kolumdan tutup beni kendine kabaca çekip arabadan zorla indirmişti

Ali' de arabadan inerken beni yine buraya mahkum edip sesiz duvarların ardında bekleyen düşüncelerle pranga vuracaklardı zihnime&bedenime

Bağırmak istiyordum! İçimde okadar çok çığlık birikmişti ki...

Önce içimdeki tüm öfkeyi haykırmak sonraysa çektiğim vicdan azabını fısıldayıp kurtulmak istiyordum

"Ezgi"

Başımdaki ağrıyan kısma bıçak saplanmış gibi hissederken bugün ki ilk krizimi geçirecektim sanırım

"Ezgi"

Ezelin yanında adımlarken kulaklarım çınlıyordu

"Korkak"

Bugün yaşadıklarımı doktora anlatıktan sonra önce bir rahatlama gelmişti ama şimdi içim sıkılıyor kalbim ağrıyordu

Kabul ediyorum, ben bir korkağım

"Korkak"

Bugün susacaktım ve ona hak verecektim hem belki tecavüze uğramam benim suçumdu!

Sonuçta ben bir kadınım ve bilirsiniz ki bizim toplumda kadınlar şeytan diye atlandırılır, kadınlar erkeklerin kölesiydi

Tanrı bizi erkeklere köle olmak için mi yaratmıştı acaba!?

A hayır! Tanrı bize değer veriyor ama tanrının yarattığı kuları değersizleştiriyordu

Cam kenarlarındaki dedi koducu teyzeden tut bu acıları yaşyan kişiye kadar herkes bu eşitsizliğe göz yumup normal kabul ediyordu resmen! Bu durum aklıma İsrailin bombaladığı bir binadan balığını kurtaran iki çocuğun mutluluğunu hatırlattı

O çocukların evi yıkıldı ama onlara okadar normal geliyordu ki! Balığın yaşaması daha değerli gelmişti ama oysaki evlerine bomba yağdırılması normal değildi... sürekli görmüşken onlar için artık basit bir olaydı ve işte kadınlara, çocuklara kısacası güçsüze yapılanlarda normal' di artık insanların gözünde...




☆Yıldızı parlatın⭐ sizleri çok seviyorum♡

Bu bölümü yazdığım zamanlar israil ile Flistin arasında'ki sorunlar bu seviyede değildi ama yine de bombalanan bölgeler vardı.

Katledilen çocuk, kadın, hasta, yaşlı... herkesin mekanı cennet olsun. Ailesini kaybedenlere Allah gönül ferahlığı ve sabır versin.




DELİ (DÜZENLENİYOR)Onde histórias criam vida. Descubra agora