Zihnimin herkese kapalı kapıları ardında milyonlarca esir duygu prangaya vurulmuş oradan kurtarılmayı bekliyor...
Fazıl bey reçeteyi Ezele verdikten sonra Ezel ayağa kalkmış ve her zamanki gibi bileklerimi esir olduğu kelepçelere mahkum kılarken kolumuda büyük avuçlarına hapsetmişti
Odadan çıkarken kapının önünde bekleyen diğer polislerde peşimize takılmıştı, merdivenlere yönelirken alt kattan gelen Emir Ezele selam verip Fazıl beyin odasına girmişti
Birazda olsa hafiflediğimi hissederken bunun sebebinin beni yadırgamadan dinleyen biri olmasıydı gerçi o da bunun için para alıyordu ya neyse! Ama olsundu ya...
Sonuçta beni dinlemişti hem korkunç bir şekilde gülmeme ve ağlamama' da katlanmıştı
Ezel beni kliniğin dışına sürüklerken bugün benim kriz geçirdiğimi iddia eden olmamıştı
Başımı Ezele doğru çevirip yan profilini incelerken aynı zamanda yürüyordum
Kumral saçları haricinde o adama çok benziyordu ve hatta kokusu bile benziyordu, inanın bana bu çok mide bulandırıcı bir durum! Sonuçta çocukluğumu çalan hırsızımın kopyasıydı...
Bir çocuk iki duyguyu unutmazmış; birincisi babasından pek sevgi görmeyen biriyse babasının nadir anlarda ona gösterdiği şefkat duygusuymuş ve ikincisiyse onu taciz eden birisi varsa taciz eden kişinin yaşattığı korku dolu anlar ve hislermiş
Şefkat&Korku
Birbirine uzak gözükselerde ortak olan yanları tesiri büyük olan duygulardan olmalarıydı
Arabanın yanına varınca kapı açıldı, Ezel bu sefer kafama baskı uygulayarak bindirmek yerine kendim binmemi bekledi
Şaşırtıcı derecede gelişme var desene! Diyen iç sesim çok konuştu bugün, gözlerimi devirdiğim esnada bu sefer yanıma Ezel değilde Ali oturmuştu ve Ezelse sürücü koltuğuna geçmişti
Arabanın aynasından Ezele bakarken o da aynadan bana bakmış ve gözlerimiz kesişmişti
Onun gözlerine bakınca içimden fırtınalar kopuyordu, sanki bir okyanusun dibinde beş dakikadan fazla kalmışım gibi nefes alamıyor ve boğuluyordum; gözlerimi aynadan çekip Aliye baktığımda araba hareketlenmeye başlamıştı
-neden bukadar sesizsin?
Diye sorduğumda, bu soruyu beklemiyormuş gibi bana şaşkınlıkla bakan Aliye cevap vermesi için beklentiyle baktım
-suçlularla konuşmuyoruz
Diye dalga geçince bende ona yaklaştım ve kulağına
-büyük bir derdin olduğunu anlayacak kadar zekiyim
Diye fısıldayıp uzaklaşırken göz kırptım ve dikiz aynasına baktım, Ezel bizi izliyordu
Önüne bak kaza yapacan demek içimden geçsede susup başımı koltukta geriye yaslayarak dikiz aynasından Ezeli dikizledim
Bir polise göre çok karanlık bir yanı vardı, bu iyi polis ve kötü polis tatanasınıda aşacak bir karanlıktı!
Gözleri bir dikiz aynası birde yol arasında giderken herzamanki gibi umursamaz bakıyordu
Bir insan nasıl olurda hep umursamazlık maskesiyle gezerdi ki? Ben bile bazen başaramıyor ve takındığım umursamazlık maskesini düşürüp hüznümü, öfkemi, acımı... say say bitmez acılarımı yansıtıyordum
O maskesini düşürürken bile ya bıkkın ve tahamülsüz ya da öfkeliydi; gerçi bu kötü duyguları bile zor okuyordum yüzünden, dört bir yanına buzdan duvarlar örüp beni buzdan duvarlarının dışına itmişti
Gözlerimi dikiz aynasından çekip başımı Alinin omuzuna yaslarken gözlerimi kapatım ve birkaç saniyede olsa uyumayı diledim
Daha küçük bir çocukken babamın anlattığı masalarla uyurdum, on yaşından sonra; o vicdansız katil tarafından pataklanarak uyandırıldım
O adam ruhumu çalmış ve acılarla dolu bir okyanusun dibine fırlatıp beni o kuytulara esir ederken okyanuslar bile dayanamamış öfkeden köpürmüştü
Hırçın okyanusun dibinde bir o yana bir bu yana hırpalanırken çarpıp yara aldığım kayalar bile isyan nidaları döküyor ve bu nidalar zihnimde yankılanıyordu
Ben okyanusun dibinde esirken koyu maviye çalan sularsa bacaklarıma vurulan pırangalardı
-Ezgi
Diyen Alinin sesiyle gözlerimi aralarken başım dönüyordu, bayılacak gibi hissederken camdan cezaevine baktım
Evime gitmek istiyordum, ne ara aktığını bilmediğim yaşlar ellerimi ıslatırken dikiz aynasından Ezelin okyanus mavisi gözlerine baktım ve Aliye dönüp dile getiremediğim kelimelerimi gözlerimle anlattım ama onunda yapabileceği birşey yoktu
Ezel arabadan inip kapımı açarken arkamızda duran arabadanda Hüseyin, Serdar ve kadir inip yanımıza gelmişlerdi
Ezel arabadan inmeyeceğimi anlarken kolumdan tutup beni kendine kabaca çekip arabadan zorla indirmişti
Ali' de arabadan inerken beni yine buraya mahkum edip sesiz duvarların ardında bekleyen düşüncelerle pranga vuracaklardı zihnime&bedenime
Bağırmak istiyordum! İçimde okadar çok çığlık birikmişti ki...
Önce içimdeki tüm öfkeyi haykırmak sonraysa çektiğim vicdan azabını fısıldayıp kurtulmak istiyordum
"Ezgi"
Başımdaki ağrıyan kısma bıçak saplanmış gibi hissederken bugün ki ilk krizimi geçirecektim sanırım
"Ezgi"
Ezelin yanında adımlarken kulaklarım çınlıyordu
"Korkak"
Bugün yaşadıklarımı doktora anlatıktan sonra önce bir rahatlama gelmişti ama şimdi içim sıkılıyor kalbim ağrıyordu
Kabul ediyorum, ben bir korkağım
"Korkak"
Bugün susacaktım ve ona hak verecektim hem belki tecavüze uğramam benim suçumdu!
Sonuçta ben bir kadınım ve bilirsiniz ki bizim toplumda kadınlar şeytan diye atlandırılır, kadınlar erkeklerin kölesiydi
Tanrı bizi erkeklere köle olmak için mi yaratmıştı acaba!?
A hayır! Tanrı bize değer veriyor ama tanrının yarattığı kuları değersizleştiriyordu
Cam kenarlarındaki dedi koducu teyzeden tut bu acıları yaşyan kişiye kadar herkes bu eşitsizliğe göz yumup normal kabul ediyordu resmen! Bu durum aklıma İsrailin bombaladığı bir binadan balığını kurtaran iki çocuğun mutluluğunu hatırlattı
O çocukların evi yıkıldı ama onlara okadar normal geliyordu ki! Balığın yaşaması daha değerli gelmişti ama oysaki evlerine bomba yağdırılması normal değildi... sürekli görmüşken onlar için artık basit bir olaydı ve işte kadınlara, çocuklara kısacası güçsüze yapılanlarda normal' di artık insanların gözünde...
☆Yıldızı parlatın⭐ sizleri çok seviyorum♡
Bu bölümü yazdığım zamanlar israil ile Flistin arasında'ki sorunlar bu seviyede değildi ama yine de bombalanan bölgeler vardı.
Katledilen çocuk, kadın, hasta, yaşlı... herkesin mekanı cennet olsun. Ailesini kaybedenlere Allah gönül ferahlığı ve sabır versin.
VOCÊ ESTÁ LENDO
DELİ (DÜZENLENİYOR)
DiversosAnnesinin katili tarafından tecavüze uğrayan küçük bir kızın bu yaşadıklarını kaldıramaması ve üstüne üstlük bu olaydan on yıl sonra ona tecavüz eden adama bire bir benzeyen bir adamın karşısına çıkmasıyla büyük bir girdaba hapsolmuştur Ezgi ezip ge...