40. Bölüm

754 139 167
                                    

Selam! Nasılsınız? Umarım çok çok iyisinizdir... Kerem ve Umut'un arasındaki soft tatlış bağı yansıttığım bölümlerden biri oldu nedense çok sevdim. Umarım siz de beğenirsiniz <3

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın destekleriniz benim için çok önemli! Her şey için şimdiden teşekkür ederim <33

İyi okumalar...

.

.

.

Günün kalanını Umut'la konuştuktan sonra babamla aptal bir film izleyerek geçirdim. Normal şartlar altında filmlere aptal demezdim, ama bu durumda demek zorundaydım çünkü, kabul edelim ki, babamın seçtiği bir film ne kadar iyi olabilirdi? Başta umutsuzluğa kapılmak istememiştim, ama film sahiden de kötüydü.

Ne zaman ekrandan gözlerimi ayırıp telefona baksam babam "Şş!" diyordu. "En iyi yerini kaçırıyorsun." Böyle bir filmin en iyi yeri, normal bir filmin herhangi bir yerine tekabül ediyordu. Ama babam yanılıyordu çünkü iyi olduğunu söylediği yerler normal kalitede bile değil, düpedüz rezaletti.

"Arkadaşlarımla konuşuyorum," diye paçayı yırtıyordum her seferinde.

"Ne arkadaşı?" diye sordu sonunda, cevap vermek istemiyordum ama kendisi cevaplar gibi oldu: "Kız arkadaşın mı var yoksa?"

"Yok," dedim. İyi bir yalancı olabilmeyi hep ummuştum ama değildim ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

"Vardır, vardır," dedi babamın sevgilisi. "Şu vücuda kim karşı koyabilir?"

Normal şartlar altında bu kolaylıkla kabul edebileceğim hoş bir iltifattı. Ama bunu söyleyen kişinin babamın aptal sevgilisi olması her şeyi çok kötü bir duruma getiriyor ve midemi bulandırıyordu.

"Herkes," diye sahte bir şekilde güldüm. "Herkes koyabilir." İstemeden kıkırdadım. "Özellikle lezbiyenler."

"Nereliler?" deyiverdi sevgilisi. "Leblebiler mi?"

"Lezbiyenler," dedi babam. "Kadın kadına sevenler." Babamın erkek eşcinsellerden ölümüne nefret edip de kadın olanları kolaylıkla kabulleniyor ve yüzünü iğrendirmeden onları anabiliyor olması pek bir tesadüftü. Hayır, değildi: ülkedeki geri kalan bütün düz erkekler gibiydi.

"Toplumda herkesin yeri var," diye yanıtladı sevgilisi. "Erkek kadınla, kadın da erkekle. Başkası olmaz."

"Olabiliyormuş," dedim sinirimi bastırmaya çalışarak. "Size mi soracak millet kimi seveceğini?"

"Bizden büyük yaradan var, Kerem." Ah, tabii. Yarattığı herkesi eşit şekilde sevebileceğini kabullenemedikleri bir yaratıcıya inanıyorlardı. Öte yandan benim Tanrı kavramım çok daha farklıydı – benim tanrım yarattığı herkesi eşitçe sevmek zorundaydı. Sizi sınanasınız diye böyle yarattım ama siz böyle olmamaya çalışın zırvası, tam olarak söylediğim gibi, koca bir zırvaydı.

"İnsanlar kimi seveceğine karar veremez," dedim ve babamın sevgilisine baktım. "Eğer seçebilecek olsaydın..." Durdum. Bunu söyleyemezdim. Babamın sevgilisine seçebilecek olsaydın babamı mı seçerdin? diyemezdim. Yani... En azından yüzüne karşı diyemezdim:

19.13

Kerem: Babamın sevgilisine süper bir laf sokacaktım az önce

Kerem: zor durdurdum kendimi

Umut: utanma <3 bana söyle <3

Kerem: İnsanın kimi seveceğine karar veremeyeceği hakkında bir şeyler kanıtlamaya çalışıyordum

Son Defa - Texting // boyxboy [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin