72 🔰 "Bir çift potin"

Start from the beginning
                                    

Derin bir nefes akıp cama bakmaya fakat aslında zihnimdekileri seyretmeye başladığımda hafifçe tebessüm ettim.

Ve nihayet Fedai'nin örgüte katılma zamanı geldi. En başından beri Osman Çelik'in tek amacı buydu işte. O, Fedai'yi tıpkı kendileri gibi yalan ve profesyonel bir makina yapıp, şimdi de onu aralarına saldı. Fedai, Haris olana dek ne çektiyse bundan sonra yüz mislini çekecek. Bu hikayede hiç kimse için rahat bir yaşam olmayacak. Lakin korkarım ki en ağır rol Haris'e ait olacak. Çünkü o hem asil hem de basamak güruhunda. Ne olduğunu, nereye ait olduğunu bilmeden yürümek zorunda. Kimselerin onun yanına yaklaşma ihtimali olmayan, mıknatıs gibi belayı kendine çeken, kendi zehri ile hem etrafını hem de benliğini zehirleyen hilkat garibesi bir şey olacak.

Haris'i düşünürken bundan bir sene önce Osman Çelik'in bana dediği şeyler geldi aklıma. Hâlâ daha dün gibi zihnimin bir köşesinde cılız da olsa çınlamaya devam ediyor.

"Onu emniyete alacağız Devran. Sonra da Hacer Gazel'le yakınlaşmasını sağlayacağız. Örgüte katılmadan önce birbirlerini tanımak zorundalar. Ancak o zaman örgüte girdikten sonra işimizi görebilir. Davaları çözmesine izin ver, ona yardım et ve aman ha onu koru."

Kuşkuyla kıstığım gözlerimle iç çekip dışarıyı seyretmeye devam ederken emniyette son günlerim olduğunu hissediyordum. Artık bir sonraki adıma geçilecek ve Hacer Gazel'in her şeyi devralması gerekecekti. Bunun için onca insan feda edilmiş daha bi o kadarı da heba edilecekti. Bitmeyecek, durmayacak. Osman Çelik Yusuf Gazel'in intikamını almadan asla durmayacak. Bu uğurda kendi bile ölecek olsa asla ama aşka duramayacaktı.

"Yapamam efendim," demiştim o gün de ona. "Bir hırsızı nasıl emniyete alabilirim? O bir hırsız, polislerin içinde işi ne? Şayet böyle bir şey yaparsam, örgüt benden şüphelenir. Onların arasındaki konumumu siz de biliyorsunuz. Sığıntı gibiyim ve sadece Yusuf için bilgi toplamak adına yanlarındayım. Beni asla aralarına almayacaklar. Hep bir alt kademede olacağım. Yusuf'la arkadaş olduğumuzu biliyorlar. Şayet Fedai'ye emniyete alacak olursam işler zora girer. Orada kalmam güçleşir."

"Senin orada olmanın tek amacı Fedai'yi Haris yapmaktı zaten Devran. Şu saatten sonra Yusuf'un naaşının nerede olduğunu öğrenmenden başka Yusuf hakkında öğrenebileceğin bir şey kalmadı. Bu çocuk bizim son umudumuz. Yusuf Gazel'in intikamını almak için sadece ona güvenebiliriz. Bunun için gerekirse öl ama Haris'i emniyete al."

Tüm bu konuşmadan sonra tebessüm ettim kendi kendime. Emniyete geleceği ilk günü hatırlıyorum Fedai'nin. Malikanede Çimen için doğum günü partisi veriliyordu. Haris ise davet edilmemişti, her zamanki gibi. Terk ettiği hukuk fakültesinden gelen davet mektuplarını yakmakla meşguldü yine. Öylesine zeki ve başarılı bir öğrenciydi ki fakülte onun gibi bir öğrenciyi kaybetmek istemiyordu. O ise adalete olan inancını yitirmiş üniversitenin üsünü bile duymak istemiyordu. Osman Çelik hep yaptığı gibi bir gözü Haris'in üstünde onunla ilgilenmiyormuş gibi Çimen'in doğum gününde eğleniyordu. Onun bir sonraki adımının ne olacağını büyük bir merakla bekliyor atacağı adımları önceden tahmin edip onu ölesiye koruyordu.

Fedai'nin Haris olduğu ilk zamanlar, onun hem en zeki hem de en tehlikeli olduğu zamanlardı. Bir seri katil tarafından eğitilmiş, bir hırsızla yoldaş olmuş, yalan söyleyen bir kadınla aylarca birlikte yaşamıştı. El çabukluğuyla çalmayı, göz açıp kapayıncaya dek ortadan yok olmayı, normale dair ne varsa hepsinin üstüne çıkmayı başarmıştı. Yer yer Osman Çelik tarafından imtihana tâbi tutuluyor ve her defasında geçiyordu. Tıpkı örgütten biri gibi insanlığa dair ne varsa hepsini yerle bir edecek kalpsiz ve ruhsuz birine dönüşüyordu. Hepimiz öyle biliyorduk. Osman Çelik düşündü ki, sevgi görmezse, sevemez de. Şefkat almazsa acımaz da. Dostu olmazsa kimseye muhtaç olmaz da.

PROFESYONEL  [F•]Where stories live. Discover now