Cadavers are important in the autopsy room

3.7K 462 470
                                    

And what the hell were we?
Tell me we weren't just friends
This doesn't make much sense.

Kadavranın göğüsünden itibaren açtığım yarık ortaya iğrenç kokusunu salmaya başlamıştı bile, bulanan midemi tutmaya çalışarak gözlerimi kapattım ve uzun ayırıcı makasla göğüsü iki yerinden tutturarak ayırdım. Otopsi öğretmeni ve diğer sınıf arkadaşlarım beni izlerken biraz gerilsem de kendimi işime vermeye devam ettim, bu işi beş senedir yapıyordum zaten, gerilmem mantıklı değildi.

Erkek kadavranın kırılmış göğüs kafesi ve kalbinden akan kanlar zihnimde bir ampulün yanmasına neden olmuştu. Elimdeki kanları sildikten sonra parmaklarımın arasına kalemi yerleştirdim ve yanımdaki deftere not almaya başladım. Önümdeki bu adam ağır bir kaza geçirmişti, göğüs kafesini direksiyona çarpmış ve kırılan bir kemiği kalbine saplanmıştı. Kalbinden kan akması ancak bu şekilde açıklanabilirdi.

Daha fazla kadavrayla ilgilenmeye gerek duymadan makası kaldırdım ve gümüş tepsiden dikişi alarak kadavranın göğüsünü dikmeye başladım. Öğretmen dikkatle beni izlemeye devam ediyordu.

"Dikişe alttan mı başladın yoksa üstten mi Hyunjin?"

Önüme düşen saç tutamını geriye doğru atacakken Minho'nun onu çekmesine karşılık gülümsedim ve öğretmene döndüm.

"Alttan başlamak olası bir yanlış dikişi engeller, alttan başladım Bayan Kang."

"Doğru cevap, beş senedir beni hiç yanıltmadın Hyun."

Kibarca teşekkür ederek gülümsedim ve dikişini bitirdiğim kadavranın önünden çekilerek lavaboya ilerledim. Otopsi odasının kendi lavabosuna girmeyi plânlamıştım ama tadilatta olduğu aklıma gelince izin isteyerek fakültenin lavabolarından birisine ilerledim.
Önüme çıkan ilk lavaboya girdikten sonra ellerimi yıkamaya başladım, kanlar tek tek elimden çıktığında mide bulantım da azalmaya başlamıştı.

"Sunbae?"

Korkuyla yerimde sıçrayarak arkamdaki bedene baktım. Jeongin'in adli tıp fakültesinde ne işi vardı tam olarak?

"Adli tıp öğrencisi olacağını hiç düşünmemiştim sunbae, bu harika!"

Eğlenceli sesiyle yanıma gelerek ellerini yıkamaya başladı, bense hâlâ ona bakıyordum.
Jeongin'in çok farklı bir aurası vardı. İlk defa tanıştığım insanlar hakkında bir çıkarımda bulunabilirdim ama Jeongin hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Onu çok yönlü olarak düşünüyordum.

"Dersiniz ne?"

"Bu ders boştu ama bir sonraki dersimiz otopsi, sanırım iki sınıf olacakmışız."

Bayan Kang'ın sabah bahsettiği durum buydu demek ki. Dersine iki sınıf alacağını söylemişti, Jeongin'le aynı derse girecek olmak iyi hissettiriyordu.

"O iki sınıftan birisi benim sınıfım ve eğer alt sınıflarımız derse giriyorsa sizi zorlamaktan çekinmeyeceğiz Jeong."

Elini kurulayıp sırıtarak bana döndü, birkaç adımda yaklaşınca biraz şaşırsam da bunu yansıtmadım.

"Dilediğinizi yapın sunbae, cesetlerle uğraşmak eminim ki beni yormayacak."

•••

Elindeki neşteri sıkıca kavradıktan sonra maskesini taktı ve hiç düşünmeden neşteri kadavranın göğüsüne geçirdi, hızlı hareketlerle büyükçe bir yarık açtıktan sonra ayırıcı makası alarak kadın kadavranın kalbini gözler önüne serdi.
Ben de dahil herkes Jeongin'i şaşkınlıkla izliyordu, hareketleri o kadar hızlıydı ki neler yaptığını not alana kadar başka işlemlere geçmişti bile.

Elimdeki kalemi hızlandırarak yaptıklarını not almaya devam ettim, o ise kadının göğüs kafesinde ve kalbinde bir hasar bulamayınca akciğerlere doğru hareket etmeye başladı. Göğüs kafesinden birkaç kemiği sertçe çekip çıkarttığında çıkan sesler birçok kişinin yüzünün yeşile dönmesine neden oldu, bense kendimi tutuyordum ama ilk defa böyle çalışan bir öğrenci görüyordum.

Kanlı ve rengi değişen kemikleri tepsiye koyduktan sonra siyaha dönmeye başlayan akciğerlere baktı. Elindeki her şeyi bir kenara bırakmış, dikkatle kadının ciğerlerine bakıyordu.
Artık Jeongin'i zorlamam gereken kısma gelmeliydik.

"Kararmış bir akciğer sana ne çağrısı veriyor Jeongin?"

Gözlerini kadından çekip bana baktığında bir miktar gerildim, cesetlere karşı böyle davranabilmesi beni hem etkilemişti hem de korkutmuştu.

"İlk olarak plöreziden* şüphelenmiştim ancak plöreziye neden olan kaygan sıvıda herhangi bir artış görülmüyor. Bu nedenle kadının fazla sigara içtiğini ve bundan ötürü amfizem* olduğunu düşünüyorum."

Bu işte cidden iyiydi. Amfizemin ne olduğunu üçüncü sınıf bir öğrencinin bilebilmesi neredeyse imkansızdı, çünkü akciğer hastalıkları dördüncü sınıfta öğretiliyordu.

Ama biraz daha ileri gitmek istiyordum.
Jeongin kadını inclemeye devam ederken ona yaklaşarak arkasına geçtim ve elimi beline atarak onu ileri ittirdim, bu hareketim birkaç kişinin şaşırmasına neden olsa da yapacağım şeyi biliyordum.

"Amfizem koku sağlar mı?"

Arkadan görebildiğim kadarıyla maskesini indirerek yüzünü yaklaştırdı, o bunları yaparken benim dikkatim çoktan ince olan beline kaymıştı bile.
Jeongin'e dokunmak farklı hissettiriyordu.

"Sağlamıyor sunbae."

Geriye adımlaması bedenlerimizin birleşmesine neden olmuştu, çevremizde insanlar olmasaydı Jeongin'e biraz daha dokunabilmek adına ondan izin isteyecektim ama şu an dersteydik ve arkadaşlarım tarafından "garip" olarak anılmak istemiyordum.
Elimi belinden çekerek önüne geçtim.

"Notunu aldıktan sonra kadavrayı kapat, tebrik ederim."

Jeongin not defterini yandan alırken ben de elimdeki defteri bırakmıştım. Hızla otopsi odasından uzaklaşırken bedenine dokunduğum düşüncesi kalbimi ve vücudumu harekete geçiriyordu. Bu hoş bir tepki değildi.

■■■

Plörezi ve amfizem bir çeşit akciğer hastalığıdır.

Bu ficteki Jeongin'i bebek olarak hayal etmeyin plz :)

psychopath - hyuninWhere stories live. Discover now