24. Bölüm

1.1K 57 25
                                    

Diğer bölümü okuduğunuzda emin olun 💜

iyi okumalar 🌸🌸

Jungkook'un ağzından

Taehyung söyledikleri ile ona şaşkınca baktım, tabi ki böyle birşeyi herkesin önünde yapmasını beklemiyordum. Taehyung ise gülümseyip sarılmaya devam etmişti.

Herkes doğum günümü kutlayıp, hediyelerini vermişlerdi. Şimdise dans ediyorduk, Taehyung'un elleri belimde benim ellerim ise ensesinde, saçlarını okşuyordum sarılarak.

Ne güzel bir kıştı, dışarıda esen soğuk rüzgar, tane tane yağmaya başlayan kar ve yanımda sevdiklerim, en önemlisi ile sevdiğim adam, taehyung' aşığım diyemem çünkü; aşığım kelimesi çok sönük bir ifade, taehyung'a olan sevgim, "aşığım" ifadesi sönük kalırdı.

Taehyung benim ilk kalp atışım, ilk kalp sızımdı. O benim için en değerli insandı, taehyung ile geçirdiğim 1 hafta ömür gibi gelmişti bana, hep yanımda kalsın hep ona sarılarak uyuyayım, ilk onun güzünü görmek istiyordum. Eminim ki taehyung'ta bu fikirdeydi.

" sürprizi beğendin mi?" dedi, onaylayan mırıltılar çıkardım. Taehyung ise gülümsemişti ben ise yüzümü boynuna gömmüştüm. Burnuma dolan kokusu resmen beynimi peltek etmişti. O kadar güzeldi ki, onu anlatmaya kelimeler yetmezdi.

"asıl hediye bu değil ama" dedi başımı kaldırıp taehyung'a baktım. Gülümsedi ve dudağıma öpücük bıraktı. Anlamsızca ona bakıyordum. Misafirlere döndü ve konuşmaya başladı. " öncelikle geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Ama sevgilimi şuan kaçırmam gerek hediyesi için, o yüzden eğlenmeye devam edin." demişti ve herkesten "ooo" sesleri yükselmişti.

Taehyung elini uzattı, bende beklemeden bana uzatılan eli tutmuştum ve kapıya doğru ilerlemiştik.

Arabaya binmiştik kar durmuştu ama hava soğuktu, Taehyung'a nereye gideceğimizi sorsamda cevap vermemişti sürprizi oraya gideceğimizde görmemi istediği için bende fazla üstelememiştim açıkçası.

İki saatlik yolculuğun ardından bir dağ evine gelmiştik. Taehyung arabadan inip kapımı açmıştı. Emniyet kemerini çözüp beni kuçaklamıştı, ben ise ne olduğunu anlamadan ağzımdan küçük bir çığlık kopmuştu ve Taehyung'un boynuna sarılmıştım. "yürüye biliyorum ben tae" dedim sitem ederek, bir yandanda hoşuma gidiyordu bu hareketleri. " ben taşımak istedim ama" dedi ve sırıttı.

Kapıyı açıp içeri girmiştik. Şömine yanıyordu ve ev sıcacıktı, taehyung koltuğun üzerine oturmuştu bende onun kucağına oturmuştum ve  yüzümü boynuna gömmüştüm. Taehyung'u tanıdıktan sonra yeni huy edinmiştim. Onun kokusu sanki denizde hissettiriyordu, bu yüzden en çok kokusunu aldım boynuna gömüyordum yüzümü.

" şarap içmek ister misin?" dedi, yüzümü boynundan çıkarttım ve gülümseyerek onayladım ve koltuğa oturdum. Ayağa kalktı ve salondan bulunan dolaptan kırmızı şarap aldı. İki bardağa doldurdu ve yanıma geldi.

Şaraptan bir yudum aldım ve genzimi yakıp geçti. Tarhyung'un omzuna başımı koydum. Şaraptan kocaman bir yudum daha aldım.

" ne düşünüyorum biliyor ustun tae?, Bana gönderilen bir melek olduğunu. Kötü bir zaman geçirdik ama bana olan sevginden şüphe etmedim, sadece çok kırıldım sana, ama sonra ölüm korkusunu taktıktan sonra sana olan kırgınlığım uçup gitti. " dedim şarap beynimi uyuşturuyor güldüm.

"Sana neden bunları anlatıyorum bilmiyorum, hiç bir zaman ne yaşadığımı veya içimde kalanları kimseye anlatmadım ben... Ama sen tae... Ama sen bana bakınca bile dilim susmaz oluyor beni sessizce dinlemen, bana bebekmişim gibi davranman beni gülümsetiyor, bu yüzden iyiki sen tae, iyiki karşıma çıktın. " dedim gözümden yaşın akması ile. Taehyung ise elimdeki bardağı aldı ve bana sıkıca sarıldı.

Doctor/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin