01

483 74 69
                                    

•Jungkook•

Her zamanki gibi saat sabah yedi sularında yatakta zorla doğruldum. Üniversiteden yeni mezun olmuştum  en büyük hayalim iyi bir editör olmaktı bu yüzden de bütün çabalarımla en iyi dergilerin birinde işe girmeyi başardım bu iş özellikle de patronum bay mükemmel Min Yoongi yüzünden fazlasıyla yorucu oluyordu ama ilerde burada çalışmış olmam çok işime yarayacaktı hatta belki de işimi çok sevip beni hiç bırakmayacaklardı...
Neyse hayallere dalmayı bırakıp hazırlanıp çıksam iyi olacak yoksa patronumdan yine azar işiteceğim.
Hemen kahvaltımı yapıp üzerime rahat ama şık duran bir takım elbise giydim saçlarımı da düzelttikten sonra iş yerinde gerekli olan dosyalarımı da yanıma alıp evden çıktım, koşarak metro durağına geldim neyse ki yeni gelen metroyu kaçırmamıştım. Aish bu saatelerde metro ne kadar da kalabalık, neyse ki ineceğim durak çok da uzak değildi birkaç durak sonra mükemmel dergimizin mükemmel binasının bulunduğu semte geldim ve indim koşarak binaya girdim çok da geç kalmamıştım...

Yoongi: Tam dört dakika geciktin farkında mısın?
Jungkook: Ö-özür dilerim bay Min, bir daha olmayacak...
Yoongi: Olmayacak tabi ki eğer olursa kovulursun.
Jungkook: Biliyorum bay Min dikkatli olacağım.
Yoongi: Her neyse kendin bilirsin, şimdi bana bir kahve ve senden istediğim dosyaları eksiksiz şekilde getir.
Jungkook: Tabi bay Min hemen getiriyorum.

Bay mükemmel Yoongi her zamanki gibi asık suratıyla sabahımı şenlendirdi (!) ne olurdu yakışıklı patronum birazcık sadece birazcık güler yüzlü olsaydı...
Neyse düşüncelere dalmayı kes Kook o asla gülmeyecek özellikle de sana.
Hemen Bay mükemmel Min'in istediği kahve ve dosyları alıp odasına gittim kapıyı tıklattım ve "gel" komutunu bekledim komut gelmeden içeriye girmeye bir gram bile cesaretim yoktu Bay Min'den korkuyordum bu bir gerçek...

Yoongi: Gel!
Jungkook: Bay Min kahvenizi ve istediğiniz dosyaları getirdim.
Yoongi: Ee Kook tebrik mi bekliyorsun?
Jungkook: Ha? A-anlamadım efendim?
Yoongi: Off! Elindekileri masama koy ve işinin başına dön Jungkook.
Jungkook: Ahh, haklısınız özür dilerim Bay Min.

Dakika başı beni terslemeseniz olmuyor mu acaba bay mükkemel Min... Kalbimi ne kadar kırdığının farkına bile varamıyorsun oysa senden o kadar hoşlanırken bana neden bu kötülüğü yapıyorsun?
Ah yine imkansız aşkım geldi aklıma ve gözlerim doldu bu huyumdan nefret ediyorum.
İşe üç ay önce başladım ve Yoongi'yi ilk gördüğüm gün vuruldum ona, üç aydır hoşlanıyorum ondan tabi ki de bundan haberi yok, haberi olsa neler olurdu bilemiyorum ama kesin kovulurdum ve bir daha da onu göremezdim en iyisi ona olan hislerimi hiçbir zaman öğrenmemesi olur.
Şimdi patronumun kapısında mal mal dikilmeyi bırakıp işime dönsem iyi olur...

•Yoongi•

Yoongi: Hey Tae?
Taehyung: Yoongi ben de sana yazacaktım bu gece için.
Yoongi: Bu gece için mi? Noldu?
Taehyung: Evet gece bir gibi her zamanki yerde ol. Ufak bir işimiz var ;)
Yoongi: Ahh! Tamam görüşürüz ;)

°
°
°
Herkese merhaba! İlk hikaye denememle karşınızdayım umarım beğenirsiniz! Yorum yaparsanız, oylarsanız çok sevinirim. İlk bölüm okunursa umarım devamı düzenli bir şekilde gelecek! :)

Not: Yorumlara göre ufak düzenlemeler yaptım fikirleriniz ve uyarılarınız benim için çok önemli :)

BloodSweatAndTears - Yoonkook [Dialog]Where stories live. Discover now