27

10.3K 952 982
                                    

"WOAA YILIN ÇİFTİ GELİYOR!"

Sınıfa Jisung ile beraber girdiğimiz için bizimkiler bağırmaya başlamıştı. Elimi yukarı kaldırıp mütevazı bir şekilde salladım. Jisung ile yerlerimize geçmeden önce arka sıralara doğru bizimkilerin yanına geçtim ve oturdum. Yanımda aniden Jaemin belirmişti. "Yer değiştirelim mi?" Jisunga baktığımda ellerini ağzına dayamış bağırıyordu. "LEE MİNHO DANIŞMANA BEKLENİYORSUNUZ!" gülümseyerek ayağa kalktım ve Jaemin'i onayladım.

Jisung'un yanına oturduğumda arkada fan fini fon yapan ikiliye döndüm. "Saat daha 7.30 ve şimdiden yiyişiyor musunuz?" Jeongin kafa salladığında Hyunjin de salladı. "Sevişmenin saati mi olur?" Jisung'un sorduğu soru ile ona doğru döndüm. "Olmaz mı?" Flörtöz şekilde konuştuğum için kıkırdamıştı.

"Bilmem olur mu?" Omuz silktim. "Bilmem deneyelim mi? Öğrenmiş oluruz." Kolumu sıraya yaslayıp avuç içimi yüzüme koydum. "Denemeden bilemeyiz." Bunu demesi üzerine dudaklarıma öpücük verdiğinde çok geçmeden karşılık verdim. Artık sevgiliydik sonuçta.

"Bize diyor kendisi yiyişiyor amına koyayım." Hyunjin konuştuğunda gözlerimi açıp kısa bir bakış attım. Bakış ile susarken karşımdaki bedenin dudaklarını dudaklarımın arasında emmeye devam ediyordum. Ayrıldığımızda yüzünde gülümseme oluştu. "Bunun rekoru var mıdır?" Kaşımı kaldırdım. "Neyin?" Yerinde biraz döndü. "Öpüşme süresi." Omuz silktim. "Bilmem."

Eline telefonunu almış arama motoruna girmişti. Biraz kurcaladıktan sonra konuştu. "32 saat 7 dakika 14 saniye." Gözlerim duyduğum şey ile ardına kadar açık kalmıştı. Bunu duyan arkadaki ikili de öpüşmeyi bırakmıştı. Sınıf, sınıf değil kerhane. "Oha." Jeongin konuştuğunda Hyunjin Jeongin'i dürtüp konuştu. "Biz de bunun rekorunu kıralım mı?" Jeongin konuştuğunda yüzümü buruşturdum. "Olur kırmayı deneriz."

Jisung konuştu. "Anca deneyebilirsiniz zaten. Kıramazsınız. 32 saat ne biliyor musun amına koyayım?" İşte benim sevgilim. "Maksat elleşmek olsun." Jisung ağzının içinde cık cıkladı ve bana döndü. "Terbiyesizler, biz böyle değiliz değil mi aşkım?" Kafa salladım. "Daha beteriz." Yüzünü buruşturdu. "Bana destek çıksana amk." Gülümsedim.

"Şu rekor şeyini biz de mi denesek?" Konuşmam ile gülümsedi. "Akrep burcunun özellikleri açığa çıkıyor galiba." Gülümseyip yaklaştım. "Anlamam ben denemek lazım." Dudaklarımı büzüp yaklaştığımda dudaklarıma işaret parmağı ile bastırmış ağzının içinde cık cıkladı. "Uzak dur sapık mısın nesin be."

Yüzümü buruşturup geri çekildim. Bizim ingilizce dersinde oturma duzenimiz aynı olacaktı ya hani. Hoca sınıf öğretmeni ile konuşmuş yerimizi değiştirmişti. Ama cidden çok öndeydim amk. Jisung kraker yiyor bana uzatıyordu. Camın önünde olduğumuz için kuşlara da bırakıyordu.

Arka tarafa bizimkilere baktığımda Chan ve Seungmin gözüme çarptı. Ayağa kalktığımda Jisung'a kaş göz işareti yapmıştım. O da benimle beraber ayağa kalkmıştı. Chanın sırasının önüne gelip sıranın üstüne uzandığımda konuştukları şey yarıda kesilmişti.

"Naber çifte kumrular?" Konuştuğumda Chan ağzının içinde mırıldandı. "Çifte kumru değiliz." Bıkkın şekilde konuşmuştu. Jisung'un krakerinden bir tane almış Chan ve Seungminin ortasına tutmuştum. "Pepero. 1000 won." Kısa bir bakışma yaşayıp aynı anda konuştular. (1000 won 10 tl gibi bişeydi.)

"Chan'a uyarsa bana farketmez."

"Min'e uyarsa bana farketmez."

İkisinin de bakışları buluştuğunda gülümseyerek krakeri Seungmine verdim. "Max 3 cm yaparlar." Jisung gaza getirdiğinde Seungmin ona kötü bakışlarını yolluyordu. Diğerleri de toplandığında herkes yüksek rakamlar söylüyordu. "Götleri yemez bunların." Changbin konuştuğunda Seungmin derin bir nefes verdi. "Yapamayacağımızı bu kadar belli etmeseydiniz." Ağzının içinde mırıldanmış ağzına krakeri almıştı. Chan duymuş muydu bilmiyorum ama yüzünü düşürdü.

a sikecem ha- MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin