6-512

14.4K 1.5K 2.2K
                                    

Medyadaki şarkıyı dinleyin lütfen. Bana da bir arkadaşım önerdi.

Yine bir sandviç vardı sıramda. A sikecem ha. Sevmiyorum işte koyma amk. Üstündeki kağıda baktığımda 512 yazıyordu. Telefonumu çıkartıp notlar bölümüne 512 de yazdım.

"Çocuklar bugün sizi serbest bırakıyorum. Aşağıda yapmam gerekenler var. Çok bağırışmayın. Başkan konuşanları yaz demeyeceğim ama masama geç sessiz takılmalarını sağla."

"Tamam hocam."

Öğretmen sınıftan çıkması ile herkesin bağrışması bir olmuştu. Başkan ben olduğuma göre masaya benim geçmem gerekiyordu. Ayağa kalktığımda biraz adımlayıp öğretmen masasına oturdum. Burdan sınıf çok net gözüküyordu. Dünkü olaydan sonra Jisung'un yüzüne bile bakmamıştım. Amacı neydi bilmiyorum ama cidden nefretimi körüklüyordu. Bizimkiler orta masaya sıra cekip arkaya 7 kişi kurulduklarında aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.

"Sınıftan sırama sandviç bırakan var mı?"

Jisung ağzındaki suyu püskürttüğünde Chan bağırıyordu.

"YAVAS BE OĞLUM BALİNA MISIN AMK?"

"ÖZÜR DİLERİM."

"VAY BE JİSUNG ÖZÜR DİLEMEYİ BİLİR MİYDİ?" Konuştuğumda anlık hepsi bana bakmıştı. Ben ise ayaklarım masada elimde telefon ile oturuyordum. Omuz silktiğimde Jisung yerinden kalkmış yanıma gelmişti. Masaya oturduğunda bakışlarım ons kaymıştı.
"Yerine otursan keşke?"

"Neden bende başkan yardımcısıyım."

"Haklısın."

Telefonuma geri döndüğümde Jisung sahte bir kaç öksürük ile tekrar bakışlarımı kazanmıştı.

"Boğazını yere bırak direkt amk ne yapıyorsun? Kusacaksan git tuvalete kus."

"Üstüne kusayım." Üzerime doğru eğildiğinde refleks olarak geri çekilmeye çalıştım ama duvara yaslı olan sandalyem buna izin vermemişti. Jisung ile çok yakın duruyorduk. "Uzaklaş." Fısıldamam ile göz göze geldik. "Neden?"

"Ne neden uzaklaş işte."

Kravatımdan tuttuğunda istemsiz gerilmiştim. Ayağa kalkmaya çalıştığımda Jisung buna engel olmuştu. "Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Yakından izleyeyim dedim."

"Uzaklaş Jisung."

"Ya uzaklaşmak istemiyorsam?"

"Neden?"

"Hiç sebebi yok."

Jisungu ittiğim gibi masanın üstüne yatırmam bir olmuştu. Elimi yumruk yapıp üstüne doğru tuttum. "Yumruk atmamam için bir sebep söylesene."

"Neden atasın ki?"

"Neden atmayayım ki?"

"Eski anılar hatrına?"

Şerefsiz nerden vuracağını iyi biliyordu. "Biliyor musun senden nefret ediyorum."

"Aa hislerimiz karşılıklı." Göz ucu ile sınıfa baktığımda herkes bizi izliyordu. Aslında ayırabilirlerdi ama kimseni götü yemiyordu. Bizimkiler de alıştığı için rahatça kavga edebiliyorduk.

"Bence de."

"Üstümden kalkacak mısın?"

"Kuduruk."

"Sensin kuduruk."

"Burda seni mahvedebilirim ama yapmıyorum."

"Niye eski anılar hatrına mi?"

a sikecem ha- MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin