3.5

1.8K 247 76
                                    

Lucihyun
Jeongin
12.32

Biliyorum haklısın belki de
açıklayamıyorsun kendine ama
lütfen benim açıklamama izin ver
13.02

Lanet olsun mesajlar iletilmiyor
bile
13.06

Jeongin sen neredesin?
Evine geldim annen kapıyı açtı ve
bir süre yalnız kalmak istediğini bu
yüzden dışarı çıktığını söyledi
15.34

Ben tam bir aptalım
15.59

Kendimden nefret ediyorum
18.09

"Kendimden nefret ediyorum!" Hyunjin sinirle elindeki bardağı odasının bar kısmında raflara dizilmiş olan yüzlerce şişenin ortasına fırlatmıştı.

Şişeler hızla yere düşüp parçalanırken Hyunjin kalbine benzetmişti. O bir Şeytan'dı ama bir ölümlüye savunmasız kalıyordu.

"Buranın hali ne böyle?" Taehyung odaya girerken yerde oturan saçları dağılmış ve gömleğinin bir kaç düğmesi açık olan kardeşine bakmıştı.

Hyunjin dağılmış haldeydi.

"H-Hyung." demişti çaresizce. Taehyung, Hyunjin'in ona ilk kez Hyung demesine şaşıramamıştı bile çünkü kardeşinin bu hali onu da üzüyordu.

"Benden kaçıyor, Onu korkuttum ve benden nefret edecek." Taehyung kardeşinin yanına çömelmiş onu kaldırmaya yeltenmişti.

"İlahi bir varlık olmayı sen seçmedin ama kendini ona bağlamamalıydın." Hyunjin histerik bir gülüş atmıştı.

"Baksana her şeyi mahvettim zaten." Eline tekrar viski bardağını almıştı ve Taehyung'un gözlerinin içine bakarak içmişti.

"Tamam tamam ben halledeceğim." Taehyung Lux'tan çıkarken Hyunjin de arkasından çıkmıştı.

"Nereye?"

"Annesiyle görüşeceğim." Hyunjin bir şey demeyerek kardeşini takip etmişti. Zile bastıklarında kapıyı açan kadın Taehyung'u görünce ufak bir çığlık atmıştı.

"Merhaba efendim ben Hyunjin'in abisi-."

"Aman Tanrım! Sen o'sun! Seninle tekrar karşılaşmayı ne kadar istedim biliyor musun?" Kadın, Taehyung'un sözlerini kesmişti.

"Pardon anlayamadım?" Taehyung, kadının sadece Jeongin'in annesi olduğunu biliyordu. Hyunjin ise olayı çözmeye çalışıyordu.

"On sekiz yıl önceydi. Her yolu denemiştik fakat çocuğum olmuyordu ama sonra seninle karşılaştık ve bana çok yakın zamanda bir oğlum olacağını söylemiştin. Seninle karşılaştıktan sonra hamile olduğumu öğrendim. Tanrı'nın mucizesi!" Bayan Yang heyecanlı bir şekilde konuşmuştu.

"Ah! Siz o kadınsınız. Ne kadar sevindiğimi anlatamam!" Tam on sekiz yıl önce Tanrı, Taehyung'u görevlendirmiş ve Yang ailesine bir bebek bağışlamıştı.

"Sana minnettarım lütfen bana numaranı ver ve sana her zaman ulaşmama izin ver." Taehyung'un telefon numarası yoktu ki.

"Çok afedersiniz bölüyorum ama Jeongin eve geldi mi?" Hyunjin dayanamamış sormuştu çünkü içi içini yiyordu.

"Ah hayır, bir kaç gün arkadaşı Jisung'ta kalacağını söyledi." Taehyung ve Hyunjin anladığını belirtip binadan çıkmışlardı.

Lux'a geldiklerinde ikisinden de ses çıkmıyordu. Hyunjin, Tanrı'nın neden böyle bir mucize istediğini deli gibi merak ediyordu.

Derin bir nefes alıp kardeşinin de ona bakmasını sağlamıştı. Kalın dudaklarını yalayıp konuşmaya hazırlanmıştı.

"Yani Jeongin bir melek mi?"

***

Sinner - Hyunin Where stories live. Discover now