𝒉𝒊𝒓𝒂𝒆𝒕𝒉 || reiner braun × okuyucu [ASKIDA]

| 4 |

♬♩♪♩ sweet disposition by the temper trap ♩♪♩♬

Just stay there
'Cause I' ll be coming over
While out blood's still young
It's so young, it runs
Won't stop 'til it's over
Won't stop to surrender

Yaralanmanın üzerinden bir hafta geçmişti ve kolun birkaç küçük çürük dışında gayet iyi görünüyordu. Bu bir hafta içinde çoğu antrenmana katılamamış olman seni biraz üzmüşse de sabah aldığın haberle tüm üzüntün ortadan kaybolmuştu. Trost Şehri'ne saldırı beklendiğinden eğitiminize ara verilmişti ve sen de dahil olmak üzere bölüğündeki askerlerin geçici bir süreliğine Komutan Pixis'in birliğine katılmasına karar verilmişti. Çok da uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra üniformalarınızı kuşanarak maket devlerin enselerini kesmeye çalıştığınız antrenmana hazırlanmıştınız. Antrenman öncesi üç kişilik birliklere ayrıldınız. Sen, Sasha ve Reiner takım olmuştunuz.

Çanın çalmasıyla birlikte antrenmana başladınız. Bir haftadır doğru düzgün antrenman yapmamanın verdiği hırsla şehrin içinde hızlıca hareket etmeye başladın. Elinden geldiğince fazla sayıda maket dev öldürmek istiyordun. Yakınında Jean, Armin, Annie takımının -daha doğrusu Jean'ın- da aynı hırsla hareket ettiğini gördün. Sasha, Reiner ve sen birkaç maket dev öldürdükten sonra hızlı bir şekilde hareket etmeye devam ettin. Sasha ve Reiner da seni takip ediyordu. Jean'ın kendi takımına "Bu taraftan, millet!" diye bağırdığını duyunca suratına sinsi bir gülümseme yerleşti. Jean'ın hızlıca maket devleri bulacağını biliyordun. Bu yüzden de onu takip etmeye karar verdin. Hem bu şekilde yaralanmanın intikamını almış olacağını da düşündün. Sasha ve Reiner'a doğru sırıtarak baktığında onlar da kafalarını salladılar. Hain planını anlamış olduklarını umdun. Görüş menziline giren üç maket devi görünce sen ve takımın hızını daha da artırdı.

"Seni takip etmenin işe yarayacağını biliyordum Jean!"

Jean ve takımından önce maket devleri öldürdünüz. Jean kızgın bir şekilde sana bakarken sen sırıtıyordun. "Dalga mı geçiyorsun Valerie?!" Onun bu hâline sırıtmaya devam ederken Reiner söze girdi. "Kusura bakma Jean." Onun da şu an eğlendiğini biliyordun, o yüzden bir şey demedin. Sasha'nın da çok eğlendiğini "Yahuuu!" diye attığı çığlıklardan anlamıştın.

ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷

Sasha, Connie, Reiner ve sen duvar kenarına dikilmiş, muhabbet ediyordunuz. Sinirli adımlarla size doğru yaklaşan Jean'ı görünce gözlerini devirmeden edemedin. 'Yine başlıyoruz.'

"Hile yaptınız. Onları ilk fark eden bendim!"

Sasha ağzındaki patates lokmasını yutarak cevap verdi. "Kafanda paranoyalar kuruyorsun Jean. Söz konusu avcılıksa, bunda görgü kuralları olmaz." Sasha tekrar patatesini yemeye başlarken sen de Jean'ın sakinleşmesini bekliyordun ama pek sakinleşecek gibi durmuyordu. Abartıyor diye düşündün. "Bana avcılıktan bahsetme, Patates Kız!" Sasha, Jean'ın bu cümlesine fena alınmıştı. "Patates Kız mı?! Herkesin bunu unuttuğunu sanıyordum. Çok kötüsün!" Şu an bir elinde patates tutarken sarf ettiği bu cümleleri ironik ve komik bulmuştun. Connie, Jean'a Sasha'dan hemen özür dilemesini söylerken Jean sana döndü. "Bu senin fikrindi, değil mi Valerie? Hile yapacak kadar hırs yaptın demek." Jean senden cevap beklerken ona sadece umursamaz bakışlar atmakla yetindin. "Acemiler olarak her yer bizim bölgemiz oluyor, Jean." Reiner söze girmişti. Connie de onu onaylarak devam etti. "Hem bugün ayrı bir tuhaf davranıyorsun. Bir anda gelip bağırmalar falan. Anneni görmeye gitmeyi bu kadar çok mu istiyorsun yoksa?" Sen ve Sasha Connie'nin bu söylediklerine kıkırdarken Jean "Yok öyle bir şey!" diye bağırarak ellerini yumruk yapmıştı. Buna karşılık Sasha ve Connie'nin son antrenmandaki garip dövüş pozisyonlarını aldığını gördüğünde bıkkın bir şekilde nefes vererek elinle alnına vurdun. Reiner üçlünün arasına girerek ayrılmalarını sağladı. Jean üniformasını düzelterek birkaç adım uzaklaştı. "Yarın eğitimimiz bittikten sonra kim daha çok maket dev öldürmüş göreceğiz."