| 3 |

1.1K 136 79
                                    

♬♩♪♩ cinnamon girl by lana del rey♩♪♩♬

There's things I wanna say to you
But I'll just let you live
Like if you hold me without hurting me
You'll be the first who ever did

"Seninle flört etmek için gelen bir fırsatı kaçıracak kadar aptal değilim."

Kesinlikle bu cevabı beklemiyordun. Jean'ın seninle flört etmesi ilk kez yaşanan bir durum değildi ama genelde daha ciddiyetsiz bir şekilde olurdu. Gözlerini kırpıştırıp suratına bakmaya devam ettin. O da dikkatli gözlerle seni izliyordu. Bugün herkesle aramda garip bir ortam oluşturuyorum diye düşündün. Omzundaki kolu attın ve Jean'ın karşısına geçip dövüş pozisyonu aldın.

"Benimle dövüşmek isteyecek kadar aptalsın ama."

Cümlen onu güldürürken aynı zamanda o da dövüş pozisyonu aldı. Onun bugün fazla sinir bozucu olduğunu düşündün, aptal sırıtışını yüzünden düşürmüyordu. Elindeki tahta bıçağı sana doğru doğrultarak konuştu. "Hazırsan başlayalım bakalım."

ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷ˏˋ°•*⁀➷

Birkaç dakikada Jean'ın elindeki bıçağı almıştın. Her ne kadar bugün sana daha fazla sinir bozucuymuş gibi gelse de son birkaç günkü hâlini telafi etmek istediğinden onu fazla incitmek istemediğinden birkaç hızlı hareketle onun saldırılarını bloke edip onu yere sermene gerek kalmadan elindeki bıçağı almıştın.

Jean ellerini dizlerine koyarak eğildi ve soluklandı. "Bana tahammül etme süreni azaltmak için bu kadar hızlı davranıyorsun herhalde, değil mi Valerie?" Onun şaka amaçlı söylediği bu söz yüzünün düşmesine sebep oldu. "Bilirsin ya, bıçaklı saldırılara pek tahammül yok." Jean senin bu sözlerinden sonra bakışlarını yüzünden boynuna doğru indirmişti. Onun bu hareketi senin direkt bir elinle boynundaki yara izini kapatmana sebep olmuştu. "Ah, özür dilerim Valerie, ben-" Jean'a doğru yaklaşıp omzunu pat patladın. "Sorun yok Jean, hadi şimdi saldırma sırası bende."

Elindeki tahta bıçağı döndürüp tekrar dövüş pozisyonu aldıktan sonra Jean sana hazır olduğuna dair başıyla işaret verdi. Bıçağı taşıdığın elle onun omzuna doğru hızlı bir hamle yaptın. Sen hamle yapmaya devam ettikçe o da kollarıyla bloke etmeye devam ediyordu. "Beni incitmemek için çok çabalıyorsun. Beni bu kadar önemsed-" Sağ bacağını onun sol ayağının arkasına koyup dengesini kaybetmeye zorladın. "Fazla konuşuyor-" Bir eliyle bıçağı tuttuğun bileğini ters döndürüp bıçağı karnına yapıştırırken diğer eliyle dengesini kaybedip düşmemek için senin boşta kalan koluna tutundu. Tabii oldukça uzun ve yapılı olan Jean'ın senin onu tutabileceğini düşünmesi saçmalıktı. Gürültülü bir şekilde ikiniz de yere kapaklandınız. Bıçağı tuttuğun kol yani sağ kolun Jean'ın gövdesi ve senin gövden arasında ezilmişti. Her ne kadar Jean'ın üstüne düşmen senin düşüşünü yavaşlatmış da kafanı Jean'ın göğsüne vurmuştun.

"Ah..." Acıyla inledikten sonra kafanı kaldırıp Jean'a baktın. Birkaç saniye boyunca önce ikinizin bulunduğu pozisyonu, daha sonra da ona oldukça yakın olan yüzünü incelemeye başladı. Jean'la bugün ikinci kez, en azından senin için garip olan bir an yaşıyordunuz. Her ne kadar yakın arkadaş olsanız da hiç fiziksel olarak birbirinize bu kadar yakın olmamıştınız. Kirpiklerinin bu kadar uzun olduğunu fark etmemiştim diye düşündün. Onun yüz hatlarını incelemeye dalmışken o da aynı şekilde seni inceliyordu. Kulaklarındaki kızarıklığı fark ettiğinde bakışlarını tekrar onun gözlerine çekmiştin. İkiniz de dalgın dalgın birbirinizi incelerken üzerinize bir gölge düştü. Kafanızı kaldırıp baktığınızda Eren ve Reiner sizi izliyordu. Jean sesli bir şekilde boğazını temizledi. "Sen üstüme düşerken ben zemine kapaklandım ve şu an sızlanması gereken kişi sen misin?"

𝒉𝒊𝒓𝒂𝒆𝒕𝒉 || reiner braun × okuyucu [ASKIDA]Where stories live. Discover now