4.Bölüm: ''Halı Yıkama Günlüğü''

20.4K 3.6K 8.5K
                                    

Keyifli okumalar. Oylar verilsin yorumlar için hizaya geçilsin. 🤜🏻 (ay çok ciddi oldu ahbxjsks)

 🤜🏻 (ay çok ciddi oldu ahbxjsks)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4.Bölüm: ''Halı Yıkama Günlüğü''

Günlerden cumartesi ve Gündüzler halı yıkamaya gidiyor.

''Anne karpuzu aldı mı Bekir?'' diye seslendi İkbal ablam. ''Unutmasın sakın.''

Gülerek masanın üzerindeki poğaça kabının kapağını kapattım. ''Sonbaharda halı yıkamak ve sonbaharda karpuz yemek, bizden daha normali gelmez abla.''

''Havalar sıcak daha deme öyle Gonca,'' dedi ablam rafı kapattığında. Bekir ve şortu içeri girdiğinde, ''Götürdüm abla karpuzu,'' diye konuştu. ''Gidecek başka bir şey var mı?''

''Yok sanırım,'' dedi İkbal ablam. ''Ferdi küçük tüpü götürdü zaten.''

''Halı yıkamaya mı gidiyoruz yoksa pikniğe mi?'' diye sordum kendi kendime mırıldanarak.

Bekir, ''Yirmi tane halıyı yıkamak için kamp kurmak gerek,'' dedikten sonra kibirli bir şekilde kaslı kollarını gösterdi. ''Neyse ki bendeniz Gündüzoğulları'ından üçüncü Herkül işinizi kolaylaştıracak.''

''Ay inşallah bir kız falan gelir de bu havan boşa gitmez,'' diyerek kıkırdadım ve ona omuz attım. ''Gerçi geçen sene aşağı mahalledeki Gülsüm yazmıştı sana ama sen geri çevirdin.''

Yüzü buruştu. ''Gözleri mavi onun kızım, ben renkli göz sevmem bir kere.''

''Aha! Net mavi gözlü bir kıza aşık olacaksın. Bak öyle olmazsan beni halıların içine ser yuvarlaya yuvarlaya katla.''

Gülerek saçlarımı bozdu. ''Merak etme az sonra yapacağım zaten.''

Burun kıvırdım. ''Sıkar o biraz canım.''

Saçımı çektiğinden ayağımla bacağına geçirdim. Hafif sızlandı ama sorun etmedi. Kardeşler böyle anlaşırdı. Nihayet tüm ailede bahçenin kapısında duran büyük kamyonetin önünde durduk. Ferdi abim halıları inci gibi dizmişti maşallah. Gürbüz zıplayarak, ''Ben arkaya bineceğim,'' dedi. ''Açık havada püfür püfür of.''

''Zaten öyle olacak,'' diye saçlarını sevdi Bekir, Gürbüz'ün. ''Ben de arkaya bineceğim halkı selamlarız.''

Kahkaha attım. ''Sanki seçim otobüsü, salaklar.''

Gürbüz gözlüklerinin altından bana bakarak parmak salladı. ''Gonca bir daha salak deme kızım.''

Ben dışındaki herkes gülmeye başladığında onu taklit ettim. ''Ay yesinler çakma İlhami Usta.''

Elini göğsüne koyarak ağır abi edasıyla, ''Dedem yokken bu görev bana düşer,'' dedi.

Göbeğine hafifçe vurduktan sonra geri çekildim. Annem başörtünü düzelttikten sonra yanına aldığı yedek şalvarla kamyonetin ön kapısını açıp, ''Hadi oyalanmayalım,'' dedi. ''Yer bulmamız lazım.''

GÜNDÜZ GÜNCELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin