r u mine?

Besar

Öpücük.

Jeongguk, okul kapısının önünde Jimin'i beklerken Jimin'in yanında gördüğü çocuk ile sinirlendi.

Onu tanıyordu, iki defa sınıfta kalmıştı yani kendisi ile aynı yaştaydı.

Neden Jimin ile yan yanaydı?

Yaslandığı motordan çekilip Jimin'in yanına gitmişti.

"Gguk! Gelmişsin."

Jeongguk Jimin'in yanındaki yavşağa sinirlense de Jimin'e gülümseyip onu Taehyung'un yanından çekmişti.

"Jeon? Burada ne yapıyorsun?"

Jeongguk gözlerini devirip Taehyung'a dönmüştü.

Jimin aradaki gerginliği fark edince küçük bir çocuk gibi Jeongguk'un ceketini çekiştirmişti.

"Sevgilimi almaya geldim."

Ne?

Jimin'in gözleri şok ile açılmıştı ama belli etmemek için arkasını dönmüştü.

"Sevgilin mi? Jimin'in bundan haberi var mı?"

Tüm gözler Jimin'e dönünce, Jimin Jeongguk'u kurtarmak için yanağına küçük bir öpücük kondurup çekilmişti.

Jeongguk sırıtıp, Taehyung ile iletişime bile girmemişti.

Ama Taehyung tabii ki inanmamıştı.

"Buna inanmamı mı bekliyorsunuz? Bence birbirimizi kandırmayalım."

Jeongguk, Taehyung'un suratına bir yumruk atacaktı ama Jimin'i hatırlayıp kendine hakim olmaya karar verdi.

"Akşamki konsere gel Taehyung. Neye inanacağını kendim seçersin."

Jeongguk, Taehyung'u sevmiyordu.

Anlaşamıyorlardı.

Ve Jimin'i ondan alamazdı.

İkisi birlikte motora bindiğinde Taehyung arkadan onları izliyordu, böylece Jimin ve Jeongguk bir çift gibi gözüküp konuşabiliyordu.

"Neden böyle bir şey yaptın Jeongguk?"

Jeongguk, Jimin'in saçlarını arkaya ittirip kaskı kafasına takarken konuştu.

"Çünkü onu sevmiyorum, etrafında olması hoş değil. Onu elinden geldiğince yanından uzaklaştır, olur mu güzelim?"

Jimin kafasını sallayınca, Jeongguk onu önüne döndürüp küçük ellerin üstüne kendi ellerini yerleştirmiş ve motoru çalıştırmıştı.

Jimin'in küçük çığlıkları ve Jeongguk'a yavaşlaması için bağırması da yolculuğu en keyifli yapan şeydi.

Sonunda eve geldiklerinde Jimin yine Jeongguk'u azarlıyordu.

"Jeongguk, bir kere yavaş süremez misin şu sikik şeyi?"

Jimin'in başı birazcık döndüğü için hala motorda olan Jeongguk'a yaslanmıştı.

Jeongguk, bacakları hafif açık bir şekilde duruyordu ve Jimin ona yaslanabilmek için o küçük aralığa girmişti.

Jeongguk'un ellerini belinde hissedince geri çekilmek yerine biraz dana yaklaşıp kafasını onun omzuna koymuştu.

"Yorgun musun? Konsere daha 6 saat var. İstersen biraz dinlenebiliriz güzelim. Bir saat kadar uyumak ister misin? Bana sarılı bir şekilde."

Jimin normalde utanıp bunu da reddederdi ama Jeongguk'a sarılmak onu mayıştırmış ve tüm yorgunluğunu ortaya çıkarmıştı.