30 - The Far

501 41 80
                                    


Gördüğü manzaraya karşı Gulf olduğu yerde kalakalırken kulağındaki telefon elinden kayıp yere düşmüştü.

Kendisine saatler gibi gelen birkaç saniyede sanki kalbinde bir şeylerin parçalara ayrılmasını hissetmiş gibiydi. Bunca zamandır yürüğü tüm yollar bir bir indirdiği tüm duvarlar üzerine yıkılmış da altında kalmış gibiydi.

Hayır şu an bununla yüzleşecek gücü yoktu. Geçmişin o soğuk nefesini tekrar ensesinde hissederken hesap sormayı geç bacaklarında adım atacak gücü bile bulamıyordu.

Sonunda zorlukla geriye adımlarken başını bu manzaradan sonunda çevirebilmişti. Midesinin kasıldığını hissederken içinden sadece buradan uzaklaşması gerektiğini söylüyordu kendine.

Az önce geldiği yolu bu sefer zorlukla adımlayıp kaldırımda durmuştu. Şu an arabaların sesleri ve hızla yanından geçişleri dahi onu boğuyor gibiydi.

Neyseki bir taksi görmüş ve zar zor binebilmişti. Tek istediği gitmekti. Bu cehennemden gidebildiği kadar uzağa gitmek.

***

Boun çıkmak için hazırlanırken kapıdan gelen seslerle salonda duraklamıştı. Sonrasında pencereden baktığında Gulf olduğunu anlamasıyla neden bu kadar erken döndüğünü merak ederek adımlamıştı girişe.

Gulf tuttuğu anahtarlıktan eline gelen ilk anahtarlığı kilide sokmaya çalışıyordu ama hem kendi hem de eli öyle çok titriyordu ki açmayı başaramamıştı.

Tam o sırada açılan kapıyla duraklasa da sonrasında başını kaldırmadan aniden içeriye adımlamış ve merdivenleri çıkıp kendini banyoya atmıştı.

Boun bir hışımla yanından geçen arkadaşının yüzünün bembeyaz olduğunu ve titreyişini görmesiyle bir sorun olduğunu anlamıştı. Aceleyle kapıyı kapatıp ona seslenirken ardından yukarı çıkmıştı.

B: "Gulf ne oldu? İyi misin?"

Gulf şu an ne Boun'u duyuyordu ne de söylediklerini anlıyordu.

Klozetin önüne çöküp midesinde ne varsa çıkarırken kulakları uğulduyordu.

Boun Gulf'ın birden neden rahatsızlandığını anlamlandıramıyordu. Halinden tek anladığı kötü bir şeylerin olduğuydu. Bu yüzden kapalı kapıyı tıklatmaya ve ona seslenmeye devam etti.

Gulf sonunda midesinde hiçbir şey kalmadığında kendini soğuk zemine bırakmış sırtını da duvara yaslamıştı.

Sanki donmuş gibiydi. Gözlerinden tek bir yaş bile düşmemişti. Kulaklarında kalbinin atışı ve zihninde o berbat görüntü vardı sadece.

Dakikalar geçerken Boun daha fazla dayanamayarak kapıyı açıp içeri girmişti.

Gulf'ı yerde oturmuş gözleri boşluğa bakar bir halde bulunca hemen yanına adımlamış ve eğilmişti. Arkadaşının omuzlarından kavrarken endişeyle sordu.

B: "Gulf! Beni korkutma ne oldu?"

Boun hafifçe sarssa dahi Gulf tepki vermemişti. Endişesi gittikçe artarken Boun Gulf'ın yüzünü iki eliyle tutup kendisine bakmaya sağlamaya çalışırken sonunda fazla sert olmayacak şekilde yanağına vurmuştu.

Gulf sonunda gözlerini kendisine çevirip tepki verirken Boun biraz olsun rahatlamıştı.

B: "Gulf ne oldu? Bana bak. İyi misin?"

Kendisine korkuyla bakan gözlere karşı Gulf'ın ağzından tek bir söz çıkmamıştı. Ama sonunda gözlerinden taşan damlalarla başını eğerken Boun Gulf'ın şu an konuşmayacak kadar kötü olduğunu anlamıştı. Çünkü arkadaşının ağladığını bu zamana kadar neredeyse hiç görmemişti. O yüzden omuzlarından sıkıca tutup kendisiyle birlikte kaldırmaya çalışırken konuştu.

Mew&Gulf - Harleys in HawaiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin