- çorbaaaa dedim a' yı uzatıp

- ben de acıkmıştım ölmeyiz değil mi?

- Akınnn ya 


Boynumda ki baskıyla ürperdim Akın boynumdan mı öpmüştü  ve bu içimde bişiyler olmasına yeterdi.

Dudaklarını uzunca bastıdıktan sonra başını omzuma koyarak 

- şakacıktan söyledim. 

Bu gülümsememe sebep olmuştu 

- Çorban kaynadı herhalde dedi Akın.


Sonunda kaynayan çorbanın altını kapatıp içinde ki kaşığı tencereye bir kere vurduktan sonra çıkarıp kapağını kapattım. Akın'ın kollarının arasından çıkıp buzdolabına gittim. Dolaptan iki havuç çıkarıp yıkadım. İkisinide rendeleyip tabaklara koydum tabi limon ve zeytinyağını unutmadım. Onları tezgahın üzerinde bırakıp masaya sofra bezini sardım. Akın derseniz oda kapının pervazına yaslanmış beni seyrediyordu. Mutfak dolabından iki kase çıkarıp içine çorba koydum. Kaseleri masaya koyduktan sonra salataları çatal ve kaşık ve de ekmeği masaya koyduktan sonra yerime geçtim. Akın'a baktığımda hala bana bakıyordu.

- Beni izlemeyi kes ve gel yemeğe

Kollarını çözüp  masaya geldi. Yerine oturduktan sonra kaşığı eline alıp karıştırmaya başladı başını eğip kokusunu içine çekti. Bana baktı sonra 

- çok güzel kokuyor  ellerine sağlık 

İçten bi gülümsemeyle 

- Affiyet olsun diyip kendi çorbama gömüldüm. 

      çorbamdan son kaşığımı da yedikten sonra benden önce çorbasını bittirmiş bittirdikten sonra beni izlemeye devam eden Akın'a baktım. 

- Ne yapalım? dedi.

-  bilmem

- film izleyebiliriz

- olur ama ilk önce bulaşıklar dedim masayı göstererek

- tamam diyip masadan kalktı onun ardından bende kalktım. Tam kalkıcakken başıma ağrı girdi. Nedendir bilmiyorum ama bu ağrılar sürekli tekrarlıyor ilk başladığında hafif bir ağrı sonra da sanki beynime bir sürü bıçağı saplayıp aynı anda çekiyorlarmış gibi oluyodu. Şuanda o ağrılardan biri yine geldi. Kalktığım sandalyeye tekrar oturdum. Başımı ellerimin arasına alıp sıkmaya başladım. Akın bana baktıktan sonra yanıma iki büyük adımla gelip kollarımı tuttu 

- Mine ne oldu dedi sesi endişeli çıkıyordu

- İyim sadece başım ağrıyor birşiy yok dedim yerimden doğrulmaya çalışırken 

- Ağrı kesici vereyim mi?

- iyi olur dedim ayağa kalkarak Akın buzdolabından ağrı kesici ve bir bardak su alıp bana uzattı. ağrı kesiyi ağzıma attıp  suyu da  kafama diktim. Akın'a bakarak

- teşşekür ederim 

- Bişiy değil sen geç otur bende bu tabakları makineye yerleştirip geliyorum

- istersen- 

- hayır hayır sen geç oturma odasına ben geliyorum 

- tamam

   Duvara tutunarak oturma odasına geçtim.  Televizyonu açıp koltuğa geçtim. saate baktığımda akşam dokuza geliyordu. Kanallarda gezinmeye başladım. En sonun da  futbol kanalın da durdum. 

                Tam yoğunlaşmış maçı izlerken Akın televizyonun önün de durdu Akın'a bön bön baktıktan sonra 

- çekilsene 

- film izliycektik dedi

- haa hangisi?

Akın tam ağzını açmış konuşacekken 

- buldum buldum

- ne. dedi Akın gülerek 

- Ek villian izleyelim. 

- hmm olur. 

El çırparak koltuğa biraz daha yaslandım Akın filmi takıp yanıma oturdu. O oturunca dizine başımı koyup filmin başlamasını bekledim. Akın da saçlarımın arasında ellerini gezdiriyordu.

- yarın sana süprizim var.

-süpriz mi?

- ne ne?

- süpriz dedim yaa 

- ama Akı-

- hşşt film başladı dedi 

Görmiyeceğini bilsem de göz devirdikten sonra filmi izlemeye başladım...


Ve bölüm sonu. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. :D


KaybettimWhere stories live. Discover now