Bölüm 7.

1.3K 182 273
                                    

6 Eylül 2009.

Chuuya ilk geceyi korku içerisinde geçirmişti. Dün akşam Dazai ona hiç güzel olmayan şeyler anlatmıştı.

Görevlerden, cezalardan, yapılan psikolojik şiddetten, kısacası her şeyden bahsetmişti Chuuya'ya, çünkü kendisinin yaşadıklarını yaşamasını istememişti.

Chuuya'nın aklı çoğu şeyi almıyordu. Evde zaman zaman annesinden dayak yiyor olsa da buna alışmıştı fakat Dazai'nin bahsettiği şeyler çok fazlaydı. Üstelik psikolojik şiddet adı altında anlattığı şeylerden de zerre bir şey anlamamıştı. Çünkü her ne kadar aynı yaşta olsalar da, Dazai yetişkin birinin anlama ve kavrama becerisine sahipken, Chuuya normal yaşıtları gibi bakabiliyordu olaylara. Dazai de bunu fark ettiği için, Chuuya'nın etrafında dolaşıp onu korumaya karar vermişti. Tıpkı şimdiye dek bu okulda edindiği diğer arkadaşları gibi. Ama yarısı psikolojik şiddetin kurbanı olarak bir canavara dönüşmüş, diğer yarısı da mücadele etmek yerine ezilmeyi ezberlemişti. Dazai için iki taraf da pes etmişti. Ona göre, okulda mücadele veren tek kişi kendisiydi. Tıpkı onun kadar zeki olan arkadaşı Kunikida bile pes etmiş ve kaderine razı olmuştu. Bu yüzden bu defa da şansını Chuuya'dan yana kullanmaya karar vermişti.

" Benim yatağım çok rahatsız edici. Gece doğru düzgün uyuyamadım. "

Chuuya ders için odadan çıkmadan önce uykulu ve şişmiş gözleriyle Dazai'ye bakarak söylemişti. Dazai derin bir nefes alarak Chuuya'nın demirden, kötü yatağına baktı.

" Tahmin edebiliyorum. Bu da psikolojik şiddetin bir parçası. "

" Dünden beri psikolojik şiddet diyorsun ama ben bir şey anlamıyorum. "

Dazai usulca gülümsedikten sonra ellerini Chuuya'nın omuzlarına koyup usulca patpatladı.

" Biraz daha büyüdüğünde anlarsın. Hadi git ve okulun önünde sıraya gir. Ben de geleceğim 10 dakikaya. Yurt müdürü benimle konuşacakmış. "

Chuuya omuz silktikten sonra küçük çantasını sırtına alarak odadan çıktı. Ardından Dazai odanın içinde ilerleyerek Chuuya'nın demirden yatağına oturdu. Yatağın altındaki şerit şeklindeki demirler neredeyse kalçasına batıyordu çünkü süngeri aşırı inceydi. Burada uyuyamamakta haklı olduğunu düşünedurduğu esnada odanın kaba bir şekilde açılması ile yurt müdürü göründü. Dazai hemen ayağa kalktıktan sonra kadına baktı. Kadın topuklu ayakkabılarından özellikle ses çıkartmak istercesine yavaş yavaş ve sert bir şekilde yürüyerek Dazai'ye yaklaştı.

" Yeni oda arkadaşınla tanıştın mı Dazai? Sen buraya geleli 8 ayı geçti ve ilk defa bir oda arkadaşın oluyor. Nasıl hissediyorsun? "

Dazai omuzlarını kaldırıp indirdi. Kadına değil, yere bakıyordu.

" Güzel bir şey. Yalnız olmaktan sıkılmıştım. "

" Mhmm.. güzel. "

Dazai cevap vermediğinde kadın Dazai'nin yatağına oturdu. Elini yavaşça yatağa koyduktan sonra gülümseyerek Dazai'ye baktı.

" Yatağın çok rahat değil mi? Sabah uyandığında tüm kasların gevşemiş oluyor, böylelikle derslerini dinlediğinde kolayca anlıyorsun. "

Kadın yüzünü ekşitip Chuuya'nın yatağını gösterdi ve devam etti.

" Oysaki Chuuya öyle mi? O kötü yatakta uyumak zorunda. Masası ve dolabı çok kötüyken seninki ne kadar da güzel, Dazai. Fark ediyorsun değil mi? "

Kadın ellerini Dazai'nin omuzlarına koyduktan sonra yavaşça okşadı avuç içleriyle. O an kadının yüzüne bakmış ve o samimiyetsiz gülüşü görmüştü.

Mokro [ soukoku ]Where stories live. Discover now