~9~

1.7K 167 138
                                    

21.04.2021 | Kim Seungmin fanfic

Karanlıktı,tek bir ışık bile girmiyordu odaya.
Etrafımda ne olduğunu bilmiyordum. Yavaşca eğildim yere. Elimi yerde gezdirirken betonun ne kadar soğuk olduğunu hissettim. Elime gelen birşey ile hemen kendime çektim elimi. Ne olduğunu bilmiyordum ve bu beni fazlasıyla korkutuyordu.

Zaman geçtikçe nefesim daralıyor, nefes alamıyordum. Klastrofobim vardı , eğer biraz daha durursam panik atak geçirecektim.

Kapıya vuruyordum,kimse duymuyordu beni. Nerdeyse 10 dakika sadece kapıya vurup bağırdım. Yavaş yavaş yere çöküyordum. Gücüm kalmamıştı artık. Nefes dahi alamıyordum. Gözlerim kapanıyordu yavaş yavaş . Sesler duyuyordum , bana sesleniyorlardı ama cevap verecek halim yoktu.

Bi anda kafamın havaya kalkması ile sonunda beni bulduklarını anlamıştım. Gözlerimi açtığımda Seungmin vardı. Kafamı dizlerine koymuş ,birşeyler söylüyordu. Onun burada ne işi var diye sorgulamadan edememiştim ama onu gördüğüme mutluydum. Kalan son enerjim ile konuşmuştum.
"Çıkar... çıkar buradan beni."

Kafasını sallayıp kucağına almıştı. Bahçeye çıkarmış , tekrar içerdeki gibi beni yere koyup , kafamı dizlerinin üzerine koymuştu.
Sonunda doğru düzgün nefes alabiliyordum. Derin derin nefes alıp kendime gelmeye çalışıyordum.
Etrafıma baktığımda bizimkilerin endişeli gözlerini görmüştüm. Hepsi pür dikkat bana bakıyordu , ben ise nefes almanın mutluluğunu yaşıyordum.
Biraz sonra salondan Mirae , hoca ve sağlık ekibinin geldiğini görmüştüm.

"İyi misin?" Demişti Mirae elimden su şişesini alırken.
"İyiyim."demiştim.
Yaklaşık yarım saat geçmişti ve ben kendime gelmiştim.
Takım maçı kazanmıştı,sevinmiştim. Ama orada olup kazanmış olmayı daha çok isterdim.
Ben düşüncelere dalmışken Hyunjin'in bana seslenmesi ile ona dönmüştüm.

"Kim soktu seni oraya?" Demişti. Aklıma gelen yüz ile gözlerimi kapatmıştım.
"Muyoung." Demem ile hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"2 hafta sonra cidden bu günü mü buldu" demişti Minho.
"Alice."
Hocanın bana seslenmesi ile hepimiz hocaya bakmıştık.
"Kendine gelmişsin noldu anlat bakalım."
Demişti.

"Su şişemi almak için soyunma odasına gittim. Kilitli olunca anahtarın Hyerin'de olacağını düşünüp geri gittim ama kayboldum. Bir kolidora girdim ama farklı bir yer olduğunu fark edince arkama döndüm. O anda da Muyoung'u gördüm arkamda. "Üzgünüm ama sahada olamayacaksın" dedi ve beni odaya soktu."

Hoca anladığına dair kafa sallamıştı. Ardından tekrar bana bakmıştı.
"Muyoung kim?"
"Hyerin'in abisi" demişti Dano.
Hoca şaşırmış bir şekilde Dano'ya bakmıştı.
"Hyerin mi?"
Kafa sallamıştı.
"Evet, Hyerin."
"Tamam hadi sen eve git dinlen. Ben konuşacağım onunla." Demişti.
Kafa sallamıştım.
Hoca yanımızdan uzaklaşmıştı. Hocanın gelmesi ile gerilmiştim. Bu yüzden o uzaklaşınca rahat bir nefes alıp önüme dönmüştüm.

°°°

Annem ile babam beni salondan almıştı ve eve gelmiştik. Diğerleri ise daha dersleri bitmediği için okula gitmişti.

Yatağımda uzanmış tavanı izliyordum. Kaç saattir bu haldeydim bilmiyorum ama başım uyuşuktu resmen. Doğru düzgün birşey düşünemiyordum.

Tavana bakmak sıkıcı gelmişti artık. Odadan çıkıp balkona gitmiştim. Balkonda ki salıncağa binmiş, telefonumdan da müzik açmıştım. İşte şuanda mükemmeldim.

°°°

"Ee nasıldı sınav?" Hyunjin'in sorusu ile hepimiz ona bakmıştık.
Pazartesi günü gelmişti ve bizde ilk sınavımıza girmiştik.
"Beklediğimden daha kolaydı." Demiştim.
Diğerleri de kafa sallayıp katılmışlardı benim yorumuma.

Öğle arası olmuştu ve bizde sınıftan çıkmış markete gidecektik. Elimde bir eksiklik olduğunu fark edince cüzdanımı unuttuğumu anlamıştım.
"Bir dakika cüzdanımı unuttum. Siz gidin yetişirim ben size." Demiş ve hızlı adımlarla sınıfa gitmiştim.

Sınıfa girdiğimde kimse yoktu. Çantamdan cüzdanımı alıp çıkmıştım hemen sınıftan. Hızlı hızlı yürürken duyduğum ses ile durmuştum.
Kafamı sesin geldiği yere çevirdiğimde müzik odasından geldiğini anlamıştım.
Merakıma yenik düşüp odaya doğru yönelmiştim.

Kapıyı yavaşca açtığımda ses kesilmediği için beni fark etmediğini düşünerek rahatlamıştım.

Sesin sahibini arıyordum.

Kim Seungmin.

Cidden sesinin bu kadar güzel olduğunu düşünmemiştim. Sesi o kadar güzeldi ki bıkmadan dinlerdim.

Bir yandan piyano çalıp bir yandan da şarkı söylüyordu. Ben ise kapıya yaslanmış onu izliyordum. Sırtı bana dönük olduğu için görmüyordu beni.

Ben onu dinlemeye dalmışken diğerlerinin beni beklediğini tamamen unutmuştum. Telefonumun çalması ile sessize almam bir olmuştu. Onlara"siz gidin benim işim çıktı" yazmış ve kapatmıştım telefonu. Beni duymamış olması için dua ederken arkasına dönmüştü Seungmin. Göz göze gelince gülümsemişti.

"Gelsene buraya."demişti. Bende kafa sallayıp oturmuştum yanına.

Ellerini piyano tuşlarının üzerinde gezdirmiş, ardından çalmaya başlamıştı.

"... Ben sadece gerçekten seni seviyorum.
Seni gerçekten sevmemin sebebi sadece sensin.
Gülüşünü gördüğümde sadece doyamıyorum ona.
Ve sensiz yaşayamıyorum.
Bebeğim ben sadece gerçekten seni seviyorum."
Şarkıyı bitirmiş ve çalmayı da bırakmıştı.

Söylediği sözlerin gerçek olmadığını bilsem de heyecanlanmıştım.
Ona baktığımda o da kafasını kaldırmış gözlerini gözlerime dikmiş, ve hayran olduğum o gülümsemesini sunmuştu.
Kalbimin hızlanmasını engelleyemiyordum.

Ne diyeceğimi bilmeden bakıyordum sadece.Hissettiğim şeyler yabancı geliyordu bana. Aklım yerinde değil, kalbim maraton koşmuşcasına çarpıyordu.

Neden?

Neden yaptığımı bilmeden ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştım. Arkamdan bana seslendiğini duymuştum.

Odadan çıkınca direk kızlar tuvaletine koşmuştum. İçeri girdiğimde kimsenin olmamasına sevinerek. Lavabo başına geçmiştim. Bileğimdeki tokayı alıp saçlarımı bağlamıştım. Ardından da soğuk suyu yüzümle buluşturmuştum.

Aynaya baktığımda ağladığımı yeni fark etmiştim. Kendim bile bilmiyordum neden ağladığımı.

Belki de sonumuzu şimdiden hissetmiştim.

°°°

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın~
Oy sınırı : 5

Stay As You Are | °Kim Seungmin°Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt