24.bölüm "Sen!"

Start from the beginning
                                    

Kol dirseğimle karnına sertçe vurdum.
"Biz gerçekten evli değiliz bunu aklından çıkarma!" diye söylendiğim de güldü.

Elimi elinin üstüne koyarak belimin baskısından kurtulmaya çalıştım.
"Bıraksana manyak herif." dedim.

"Diline yapışan Pislik kelimesine ne oldu?" dedi. Pislik kelimesini kullanayım da öp, pislik!

"Tabi söyleyim, sende hemen du-" ne söylediğimin farkına vararak, son kelimeyi yutmak zorunda kaldım. Çenesini omuzuma bastırarak gülmeye başladı.

"Evet dudaklarına yapışırdım." diyerek elini belimde hareket ettirdi. Parmaklarının uyguladığı baskı kan akışımı durduruyordu.
Hangimizin kalbi daha çok atıyordu? Sırtımda hissettiğim kalbinin atışı değilde, sanki saatli bomba atıyordu.

Derin bir nefes çektikten sonra, ellerini belimden çekerek, bir adım geriye çekildi.
"Hadi odamıza çıkalım bebeğim." deyince adım atacak hal bırakmadı bende. Yanımdan geçerek, mutfaktan çıkışını izledim.
Misafir varken siyah atlet ve kısa şortla gezinilir mi? Manyak.

Bende peşine takılarak mutfaktan çıkıp, merdivenlere yöneldim. Üst kata çıktığımda, Gurur kapının önünde bekleyerek benim içeriye girmemi bekledi.

Ben içeriye girince kapıyı kapatıp kilitledi.
Ağır çekimdeymiş gibi yavaş adımlarla gelip karşımda dikildi. Ne diye iki de bir dibimde bitiyorsun? Az öte de dursana!

"Ben tekli koltukta yatarım, sen yatakta yatarsın. Aşağı salonda onlar yatıyor."
O boyla koltukta nasıl yatacaksın?

"O zaman şöyle yapalım." üzerime doğru eğildi.

"Ne yapalım?" dedi yakıcı nefesiyle.

Elimle yatağın üzerini göstererek,
"Yatağın ortasına yastık koyalım. Öyle yatalım." dudakları yukarıya doğru kıvrıldı.

Biraz daha eğilip, "Sen nasıl istersen bebeğim." dedi içim kıpır kıpır olurken, geriye doğru çekilip üzerimdeki hakimiyetten kurtulmaya çalıştım.

"Benim duş almam lazım." dedim tekrardan. Dolaba doğru ilerleyip, kapağını açtı. İçinden temiz havlu çıkartarak gelip elime tutuşturdu. Havluyu elimden bırakmadan, yatağın üzerinde benim için ayarladığı elbiseyi alarak, telefonu yatağın üzerine bırakıp, banyoya geçtim.

Banyonun içerisine kokusu sinmişti. Elimi kalbime götürüp bastırdım. Kalbim yeni yeni düzene girmişken, banyonun kapısını kilitleyip, üzerimdekileri tek tek çıkarmaya başladım. Duş kabinin içine girerek, sıcak suyu ayarladım. Saçlarımı da çözerek serbest bıraktım.

Sıcak su bedenimi gevşetirken, bugün olanlar zihnimde gezinmeye başladı. Kimdi bu kız?
Neden ayrıldılar?

Güzel bir duşun ardından, duş kabinin içinden çıktım. Havluyu bedenime sararak saçlarımın suyunu sıkmaya başladım. Vücudumu kurulayarak havluyu başıma sardım.

Hiç huyum değildir bir başkasının giysilerini giyinmek ama mecbur kaldığım için, önce tişörtü başımdan geçirerek giydim.
İç çamaşırsız giyinmek çok tuhaf hissettirdi. Şortu da giyinerek, belime kadar çektim.

SAPLANTILI [+18] Where stories live. Discover now