"h-hyunjin..."

dil darbeleriyle kendimden geçiyor ensesini sıkıyordum. Alt dudağımı ısırmaya başladığımda hyunjin yeniden dudaklarıma yöneldiği için alt dudağımı serbest bırakmış, onun emmesine izin vermiştim. Geri çekildiğimde nefes nefese konuşmuştum, "ah, hyunjin..lütfen."

"bu gece uzun olacak jeongin, seni güzelce seveceğim."

parmakları ağzıma ulaştığında kabul etmiş ve bütün ihtiyacımla emmeye başlamıştım. Beni izliyordu ve bu görüntünün ona fazlasıyla keyif verdiğini biliyordum. Ağır bir şekilde parmaklarını ağzımdan çektiğinde bacaklarımı iyice ayırmış deliğimin ortaya çıkmasını sağlamıştı. İşaret parmağı içime girmiş, girmesiyle gözlerim aniden sıkıca kapatmıştım. Dudaklarını alnımda hissetmiştim. Beni sakinleştirmeye çalıştığını biliyordum. Sanki ilk kez yapıyormuşuz gibi hissediyordum.

bir parmağı daha içime girdikten sonra titrek bir nefes bırakmıştım. Parmaklarını hareket ettirmeye başlamış daha fazla inleme sebep olmuştu, "a-ah,ah" tırnaklarını koluna bastırmıştım. "sakin ol, geçicek." parmaklarını içimden çıkarmış kendini birkaç kez çekiştirerek aniden içime girmişti.

"h-hareket, hareket e-et ah!" ona yalvarmamla hareket etmeye başlamış zevk noktamı birkaç vuruşun ardından bulmuştu. Oraya vuruşlarını yaptığında kendimden geçmiştim, ağlıyordum ama bu sefer kesinlikle zevkten ağlıyordum. "h-hyu-ah! hyunjin...h-hızlan." beni dinlemiş hızını daha da arttırmıştı. Zevkten hem ağlıyor hem dudaklarımı ısırıp kanamalarına sebep oluyordum. Hyunjin bir yandan vuruşlarını yapıyor bir yandan da boynumu öpücükleriyle dolduruyordu.

"k-kucağına çıkmak i-istiyorum." bunu söylemem bir an duraksamış ve içimden çıkıp sırtını yatak başlığına yaslamıştı, "gel bebeğim." derin bir nefes verip kucağına oturmuş ardından onu tekrar içime almamla kalçalarımı oynatmaya başlamıştım. Elleri kalçama gitmiş ileri geri hareket etmeme yardımcı olmuştu. İkimiz de deli gibi inlerken kendimizden geçmiştik.

en sonunda boşaldığımda titremiştim. O henüz boşalmadığı için hareketlerime devam ediyordum ve inlemeden bir saniye bile duramıyordum. O da boşaldığında hareketlerimi kesmiş hızlı hızlı nefes alıp verip başımı boynuna gömmüşken kollarımı sıkıca boynuna dolamıştım. "iyisin değil mi?" demesiyle sadece başımı onaylarcasına sallayabilmiştim. Sırtımı okşuyor beni rahatlatmaya çalışıyordu.

içimden çıkmış uzanmamızı sağlamıştı. Başım hâlâ boynuna gömülüydü. Sıkı sıkı ona sarılıyordum, "gideceksin diye korktum." gözlerim kapalı olduğu için yüz ifadesini göremiyordum ama üstümüzü örttüğünü ve kolunu sıkıca belime sardığını anlayabiliyordum. "asla, bir daha asla." diye mırıldıktan sonra yanağımı öptüğünü hissettiğimde sadece gülümsemiş ve kendimi rahatça uykuya teslim etmiştim.

-

h y u n j i n

gece jeongin kollarımın arasında uyuduğunda aralıksız onu seyretmiştim. Huzurlu hissediyordum. O benim için çok değerliydi, bambaşkaydı ve her zaman yeri ayrı olucaktı.

bizim aşkımız sonsuzdu.

bütün güzel düşüncelerimin ardından uyuyup uyandığımda jeongin kollarımın arasında yoktu. Başta afallasam da daha sonra duşta veya aşağıda olduğunu düşünmüştüm. Yatakta doğrulup kendime gelmeye çalıştığımda yanımda bir kağıt olduğunu fark etmiştim. Kaşlarım istemsizce çatılmış uzanıp kağıdı elime almıştım.

"bunca zamanın intikamını aldım hyunjin. Şimdi ne yapıyorsan yap."

kağıda şaşkınca bakıyordum. İdrak edememiştim. Zar zor yutkunmuş etrafıma baktığımda beraber kullandığımız dolabın bir kısmının boş olduğunu gördüğümde valizinin de olmadığını fark etmiştim.

Childhood Friends | hyuninWhere stories live. Discover now