fi-nAl

2.1K 225 188
                                    


johAajOhaA

Yaşım on sekizken ben, gençliğimin en güzel baharını yaşamam gereken o dönemdeydim. Tabii sınavları, platonik aşkımı veya bunca yıl notlarımın ve ailemin beni aldattığı şeyleri saymazsak. Ben, kendimi zeki sanıyordum arkadaşlar!!!

değilmişim.

Şimdi sıramda oturmuş uyuyormuş gibi yaparken aslında, sıranın altından deli gibi tırnaklarımı kemiriyordum. Şu an yanımda Changbin, Wooyoung ve San üçlüsü olup bu halimi görse, San zorla ikiliye beni tutturur ve tırnaklarıma o iğrenç acı ojelerinden birini sürerdi. Iy!

Ama cidden, Jeongin nası anladı ya? Çok saçma. Hwa Hyonji, a sınıfı falan... bu bilgiler çok yetersiz bir kere. Acaba en yakışıklı benim dedim diye mi? Bak işte bu çok mantıklı.

Changbin ve Wooyoung salağının aklına uyup beni tanımadığını ve blöf attığını sanmıştım. Bay Pi'nin sözleri şimdi daha anlamlı geliyordu. Gereksiz fazlalık olan aslında bey-o ikiliymiş lan!!

(aslında şu an fark etti.)

Derin bir iç çektim. Tabii hemen sonra da pişman olmuştum. Kafam masaya gömülüyken iç çeksem bile anlamı olmamıştı. Adam akıllı nefes bile alamıyorum hale bak!

"Niye iç çekiyorsun?"

Duyduğum sesle yerimde sıçramıştım. Kalbim çıkacaktı ağzımdan az daha. Kaşlarımı çatıp başımı kaldırdığımda konuşana dönmüştüm. Ondan sonra da gözlerim büyümüş ve tekrar başımı sıraya gömmüştüm. Bu gerçek olamaz.

Hayır, bu yaşanıyor olamaz şu an.

"Sen beni görmezden mi geliyorsun?"

Hayır ya, yanıma oturma. Hem neden geldin ki sen? Her gün sınıfında uyuyan adam, sınıfıma geliyor ve benimle konuşuyor.

Al bak bak, bir de gelmiş omzumu dürtüyor. Hayır yani, isterse omzumu ona verebilirim ama şu an iç çatışmamın ortasında bulunmaktayım.

"Hyunjin başını kaldırsana, salak mısın?"

Başımı salladım. Salak olduğum için kendimi zeki sanmışım ya. Beynini en çok öven en salak insandır sonuçta.

"İyi o zaman, ben de şu Shiyun muydu neydi, o çağırmıştı zaten. Bir uğrayayım."

Shiyun kim lan?

Başımı kaldırdığımda ayağa kalkmış Jeongin'i görmüştüm. Bileğinden tutup kalktığı yere geri oturttuğumda yüzünde acı dolu bir ifade belirmişti. Bileğindeki elimi hemen çekip belini okşamaya başlamıştı.

okşamak?

"Senin ben amk. Aptal!"

"Şiiii!"

Jeongin'in sesine, sınıfta test çözmekle meşgul olanlar anında şii'lerken Jeongin bu kez de sinirle onlara dönmüştü.

"Asıl size şii lan! Siz kime şii diyorsunuz oğlum?"

Jeongin yine ayaklanacakken tekrar bileğinden tuttum. Sınıf zaten Jeongin'in halinden ürkmüştü. Şu an kızgın bir boğaydı canını yediğim. Sevimli falan duruyor ama geldiğinden beri herkesi korkutuyordu. En başta da beni tabii ama aşk engel tanımaz.

herşey//hyuninWhere stories live. Discover now