18 - 970901

11.6K 1.5K 2.3K
                                    




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



The Rose - She's in the rain



"Ben hislerimi itiraf ettim galiba ona," dedim psikiyatra. "Yani direkt seni seviyorum demedim belki ama hislerimden bahsettim. Sarhoştum o yüzden tam olarak ne dediğimi bilmiyorum ancak kesinlikle bahsettiğimi biliyorum yüzde yüz eminim bundan."

"Ne zaman oldu bu?"
"Hemen hemen bir hafta önce."

"Nasıl hissediyorsun peki şimdi?" diye sordu memnuniyetini gizlemeden. 
"Rahatlamış, huzurlu, mutlu, neşeli, heyecanlı fakat biraz da gergin ve çaresiz."

"Sana karşı olan davranışlarında herhangi bir değişme oldu mu sen hislerini ona açınca?"
"Oldu."

"Neyi değişti?"
"Önceden daha ilgisizmiş."

"Nasıl yani?"
"O geceye kadar hep "dünya üzerinde benden başka kimse yokmuş gibi bakıyor" derdim ve bunun üstünde bir şey olamayacağını düşünürdüm içten içe lâkin bu kocaman bir yanılgıdan ibaretmiş."

"Bunu nasıl ve ne zaman anladın peki?"
"Dünya üzerinde benden başka kimse olmamış ve olmayacakmış gibi bakmaya başlayınca. Sanki evveli ve sonrası yokmuş da yalnızca ben varmışım gibi davranıyor. Bana bakarken gözleri doluyor, sürekli dokunmak istiyor ama aramızda cinselliğe dair hiçbir şey yok, bahsi dahi geçmiyor. Bazen bununla alakalı takılsa bile sonrasında hemen gülüp geçiyor. Yalnızca benimle ilgileniyor. Kendine bir şey almak için bir yere gidiyorsa "sana şunu aldım" diyerek geri dönüyor. "Ee, kendine şunu alacaktın almadın mı?" diye soruyorum "Unuttum onu" diyor. Ben seviyorum diye dolabını benim sevdiğim şeylerle dolduruyor. "İyi de sen ne yiyeceksin?" diye soruyorum bazen  çünkü sevmeyeceği şeyler de oluyor fakat o "Sen seviyorsan ben de severim" diyor."

"Gergin ve çaresiz hissetmenin sebebi bu mu?"
"Evet," diyerek omuzlarımı düşürdüm. "Bu şekilde seviliyor olmak güzel, gerçekten çok güzel ama onun için üzülüyorum. Beni yine düşünsün ancak bu kadar düşünmesin istiyorum. Kendini benden daha çok sevsin, kendine bana davrandığından daha iyi davransın, kendi için yaşasın... Ailem bile beni onun beni sevdiği kadar sevmiyordur muhtemelen." Nefes alma ihtiyacı hissederek duraksadım. 

"Hayır," dedim birkaç kez öksürmeden önce.  "Buna saplantı diyeceğim lâkin öyle olmadığını da çok iyi biliyorum. Ona şu an şu dakika "ben gidiyorum" desem "senin iyiliğin için olacaksa güzelce git ve hep iyi ol" diye bizzat kendi yolcu eder beni. Bu sevginin altında eziliyormuş gibi hissediyorum çünkü aslında ezilen asıl kişinin o olduğunu biliyorum."

"Öncelikle," dedi masanın üstünde duran yarım litrelik su şişesinin kapağını açarken. "Dürüst olacağım, daha önce hiç böyle bir şeye rastlamadım. Hep birilerinden işitiyoruz benzeri hikâyeleri ama  birinci kişiden duymamıştım." Şişeyi kafasına diktikten sonra tekrar bana döndü. "Bu denli seveni de sevileni de şimdiye kadar hiç görmediğim için biraz afalladım desem yalan olmaz. Ben şunu sormak istiyorum, bahsettiğin kişinin aile yaşantısı nasılmış biliyor musun? Nasıl bir çocukluk geçirmiş, gelişim çağında yaşadığı olaylar nelermiş, karşılaştığı insanlar kimlermiş? Bana bunları anlatabilir misin?" 

Kişisel Şuur KayıplarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin