19

2.5K 253 467
                                    

Choi Yeonjun

Sabah olduğunda ikimizin de kolları uyuşmuştu. Normalde yattığımız gibi kalkan kişiler değildik. Fakat bu sefer dün gece sarılıp uyuduğumuz şekilde kalkmıştık. Hareket ermek için çok üşenfeçtik bu yüzden hiç şeklimizi bozmamıştık. Fakat gelen zil sesiyle mecburen yerimizden kalkıp aşağıya indik.

Gelen polisti.

"Hakkınızda reşit olmayıp bara gitmek, içki kullanmak ve kavgaya karışmaktan dolayı ihbar var. Karakola gideceğiz fakat yetişkin bir yakınınıza haber vermeniz gerekiyor."

"Pekala... Şey hemen üstümüzü değişsek bekleyebilir misiniz?"

"Hızlı olun bekliyoruz."

Soobin ile hızlıca yukarı çıktık. Odaya girdiğimiz an üstümüzü değiştirdik ve koşarak aşığı indik. Soobin babasını aradı ve iyi şeyler olmayacağı belliydi. Arabaya bindik ve karakola gittik. Dünkü aptal olayı sadece kendi tarafından anlatıp taciz ettiğini söylememişti. Çok geçmeden bizimkiler de gelmişkerdi. Hepimizin tek tek ifadesi alınmadan önce söylemeye vakit bulamadığımız şeyi artık söylemek istiyorduk.

"Bir şey konuşacaşız da birkaç dakika şurada durabilir miyiz?"

"Aileniz gelmeden geri dönmüş olun."

Bizimkileri çekiştirip topladım ve konuşmaya başladım.

"Arkadaşlar, pek yeri ve zamanı değil ama bir şey söyleyeceğiz. Biz Soobin ile çıkıyoruz."

"NE?!" Hepsi aynı anda konuşmuşlardı ve ses fazla çıkmıştı. Herkes dönmüş bize bakıyordu. Özür dileyip bizimkilere sessiz olmalarını söyledim. Hepimiz yerlerimize döndükten sonra ailelerimizi beklemeye başladık. Soobin titriyordu. Korkuyor olmalıydı. Elini tutmamla göz göze geldik ve ona gülümsedim.

"Korkma Soobin ben yanındayım."

"Biliyorum ama babam... Korkmadan-"

"NOLUYOR BURADA?!!" Bağırış sesi ile Soobin'in sesi kesilmişti.

Gelen babasıydı. Soobin ile hızlıca ayağa kalkmıştık. Soobin daha da çok titremeye başlamıştı. Elimi borakmaya çalışsa da bırakmamış ona daha çok yaklaşmıştım ki babası görmesin.

"NE YAPTIN SOOBIN?!" Herkesin içinde ona böyle bağırması sinirimi bozuyordu. Çocuğunun aksiyetesi olduğunun farkında değil miydi bu adam? Soobin daha da çok titremeye başlamış ve gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Korkusundan ağlarken ses bile çıkaramıyordu. Ona sarılmak istiyordum ama şu an elini tutmaktan başka bir şey yapamazdım. Soobin'in bu haline dayanamayıp adamın bağırmasını engellemek için ben konuştum.

"Karakolda istediğimiz gibi bağırabileceğimizi düşünmüyorum. Haksız mıyım memur abi?"

"Evet kafanıza estiği gibi bağıramazsın burada. Oturun yerinize ve sakin olun. Hepsinin ifadeleri alınacak."

Hepimiz sırayla ifadelerimizn alınması için çağrılıyorduk. Hepimizin ifadesi alındıktan sonra bir süre bekledik ve sonuçlar için konuşmaya başladı.

"Şimdi şöyle izah edeyim-"

"Ne yapmış Soobin? Ceza alacak mı? Para cezası olur mu? Ne kadar?"

"Beyefendi bir dinleyin. Soobin burada suçlu değil mağdur. Evet bara gidip alkol kullanmaları konusunda para cezası gerekecek falat diğer olayda tamamen suçsuz. Soobin'i taviz etmiş bu gördüğünüz şahıs. Neden olayı kendi tarafından anlatıp taciz ettiğini söylemedin? Bununla ayrı olarak ilgilenicem. Yani uzun lafın kısası olay tamamen Soobin'in taciz olması ve sevgilisiyle arkadaşlarının Soobin'i korumak amaçlı kavga etmeleri." Sevgili olduğumuzu nerden bildiğini düşünöeye başlamıştım ki bizimkilere söylediğim aklıma geldi. Hepsi ifadelerinde sevgilisi olduğumu söylemiş olmalıydılar. İşte şimdi başımız dertteydi. Soobin'e döndüm. Korkudan rengi atmıştı resmen. Tepkisiz bir şekilde babasına bakıyordu.

Dance Room | YeonbinWhere stories live. Discover now