Sen... İYİ Kİ...

1.5K 111 20
                                    

Evet sevgili MELEK okurlarım. Yine uzun bir sürenin ardından hepinize merhaba. Yeni bölümle karşınızdayım. Artık ne diyebilirim ki... Gerisi sizdeeee... ❤️💜🖤🧡💛🤍💚🤎💙

.....

Miraç yanında bulunan hemşirenin kolundan ayrılıp bir iki adım geriledi ve tam karşımda durup;

"Afedersiniz?" dediğinde cevap verememiştim. Dudaklarını birbirine bastırıp aklına birşey gelirmişçesine devam etti; "Excuse me?" demişti. Yutkundum.

"Nasılsın?" demiştim sadece ama ister istemez gözlerim dolmuştu. Sesimi duyunca donakalmştı. Tekrar derin bir nefes alıp;

"Kayra?" dedi yutkunarak. Gözlerimi gökyüzüne çevirerek gözyaşlarımı geri yollarken Akif'in sesini duymuştum.

"Soğan felan mı getirsek? Miraç Bey böyle konularda pek duygulanmaz."dediğinde Doğan;

"Adam ameliyat olmuş, gözleri sargılı. Hadi onu geçtim. Bu durumda bile işin gırgırındasın!" demişti sinirle.

"Tamam ne dedik ki yani. Soğan dedik altı üstü."

"Sen mümkünse bir şey deme abicim." dediğinde Miraç onlara doğru dönüp;

"Akif ve Doğan... Var mı arttıran?" diye sordu Miraç. Akif ise;

"Yok abi, bu kadarız." demişti.

"Belli ki Akif iyileşmiş. Hatta eskisinden de iyi olmuş." dediğinde konuyu değiştirmek amaçlı; "Her neyse. Biraz oturalım mı?" diye sormuştu.

"Tabi." dediğimde hemşire Miraç'ın kolundan ayrılıp gülümseyerek uzaklaştığında Miraç'ın koluna girmiştim. Bahçede duran boş masalardan birine geçip Miraç'ı sandalyeye oturtmuştum. Yanına ben oturdum ve Akif karşıma otururken Doğan da;

"Ben de kahve alayım." diyip uzaklaşmıştı.

"Evet, sizi dinliyorum." demişti Miraç.

"Asıl benim seni dinlemem gerekiyor. Haber vermeden gitmek de neyin nesi?" diye çıkışmıştım bir anda.

"Hangi hakla soruyorsun bur soruyu?" diye sordu. Bir sorunun altında ancak bu kadar ezilebilirdim. Akif;

"Uff... Ortam kızışmaya başladı." dediği anda Doğan kahvelerle bizim olduğumuz masaya gelip oturmuştu. "Zamanlaman harika." diye devam etmişti Akif. Kahvelerden birini alıp Miraç'ın önüne koymuştum. Sağ elimle sol bileğini tutup kahve bardağını tutmasına yardım etmiştim. Eliyle bardağını kavradığında sessizce;

"Teşekkür ederim." diyebilmişti. Ben de kendi kahvemi aldığımda Doğan konuşmuştu;

"Ne zaman çıkarıyoruz sizi Miraç Bey? Yani hastaneden..."

"Mümkünse hemen." dediğinde gözlerimi belerterek Miraç'a döndüm ve tüm şaşkınlığımla Akif'e döndüğümde iki elini de havaya kaldırarak 'Ben karışmam' dercesine hareket yapmıştı. Doğan'a döndüğümde işaret parmağını kaldırdı; 'bir dakika' işareti yapıp ellerini masanın üzerinde kenetleyerek boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Yani hastaneden sizi mi kaçıracağız?" diye sorduğu anda Miraç;

"Yapmadığınız şey mi?" dediğinde;

"Bir saniye... Siz ne dediğinizin farkında mısınız acaba? Daha yeni ameliyat oldun ve hastaneden çıkmaktan bahsediyorsun. Pardon kaçmaktan!"

"Aslına bakarsan ameliyat olalı bir hafta oldu."

"Bu yeni sayılır. Bunun pansumanı olacaktır illaki---" diyemeden sözümü kesip;

"Pansuman sürecine kadar hastaneden uzak kalmak istiyorum."

YAŞAM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin