Güneş

Yalancı

Levi'nin elindekini normal bizim oynadığımız futbol toplarından olduğunu düşünün bir de tişörtsüz olanı Eren olarak.

Eren'in güzel geçen gecesi hüzünlenmişti. Mikasa'ya bir söz vermişti ama Levi... Her şeyi bozuyordu Eren'e göre. Ama haklıydı. Eren ona hak vermişti. Mikasa öldüğünde bunu kaldırabilecek miyim? diye sordu kendine ama bir türlü cevaplayamadı. O yüzden bir kaç gün Levi'nin dediği şeyi deneyecekti yani ondan uzak durmaya çalışacaktı. Başarabilir miydi ki?

...

Kendini yatağa attıktan sonra hemen uykuya dalmıştu Mikasa. Rüyasında Eren'i görüyordu. Eren ona elini uzatmıştı Mikasa'da uzattığı eli tutunca Eren bir anda toz olup gitmişti. Eren diye bağırdı Mikasa Eren'i arıyor ama bulamıyordu en sonunda bir anda güneş çıktı ve Mikasa'da toz olmaya başladı. "Hiç bir zaman mutlu ölemeyeceksin Mikasa." Eren'i sesi duymuştu en son. Hızla uyandığında abisi kapıyı açmıştı.

"Ne oldu Mikasa?"

"Rüya gördüm."

"Bir anda 'Eren' diye bağırdın."

"Rüyamda onu gördüm de"

"Kötü bir rüyaymış anlaşılan"

Diyerek kardeşine sarıldı Levi.

"Onu görmek istiyorum."

"O şu an burada değil... Sınavlarını oldu ve ailesinin yanına gitti bir kaç sorun varmış uzun zaman gelemeyecek."

"Ne?"

Diyerek ayrıldı ondan Mikasa.

"Nasıl? Neden?... Mutlu bir şekilde öleceğime söz vermişti."

Mikasa kafasını eğdi ve gözlerini kapadı. Levi elini Mikasa'nın omzuna koydu.

"Üzülme... Şimdi okula gitmem gerek. Bu gece geç geleceğim."

Odadan çıktıktan sonra Levi yumruğunu sıktı tırnakları etine batıyor ama umursamıyordu.

Üzgünüm Mikasa... Ama bu ikinizin de iyiliği için.

İçindeki sızıyı kalbine gömdü ve üstünü değiştirip evden çıktı. Eren'in evinin önüne gelince yutkundu ve daha hızlı yürümeye başladı.

...

"Kaptan!"

Takımdan birisi ona seslenince kendine geldi Levi. Soyunma odasında üstlerini değiştiriyorlar ve antrenman için formaları giyiyorlardı. Akşam maç vardı. Levi bunu Mikasa'ya söylememişti çünkü Eren, as oyunculardan biriydi onu görmesini istemiyordu.

"Ne oldu Marco?"

"Dalgın gibisiniz de iyi misiniz?"

Büyün takım Levi'ye dönmüştü.

"İyiyim. Neyse hızlı olun bu ısınma antrenmanı olacak ondan sonra maç var. Kendinizi sakatlamayın kendi evimizde yenilemeyiz"

"Kaptan... çok kötü bir konuşmacısın."

Diyerek tiksinerek baktı ona Eren. Levi ona umursamaz bir şekilde bakıp tişörtünü değiştirdi ve kramponlarını da giyip çıktı odadan.

"Kaptan iyi mi?"

"İyidir o... Ne zaman iyi olmadı ki? Yıldızımız sonuçta kötü olmak gibi bir lüksü yok."

Erwin bunu söyledikten sonra Levi'nin peşinden gitti. Arkadaşına neler olduğunu öğrenmeliydi. Belki sorununu çözebilirdi. Levi'yi yakaladığında beraber yürümeye başladılar.