"Bu özellikle ona acıdığım için değildi. Benim her işimi halletmeye çalışmanı istemiyorum. Sen olmadan önce de bir şeyler yapabiliyordum, şimdi de yapabilirim. Bunu düşündüğüm içindi aslında."

Harry biraz moral bozukluğu duyarak elini indirirken, "Pardon," dedi. "Senin her işini halletmek amacında değilim, sadece sana kıyamıyorum ve seni çok seviyorum. Bir şeylerde sana yardımcı ve destek olmak istiyorum."

Louis bir an için kendini suçlu hissetti, yanlış anlaşılmıştı oysa. Onun yanaklarını kavradı ve kendine çekerek dudaklarını öptü hafifçe. Harry bir kolunu onun sandalye sırtına, diğerini de masaya yaslayıp yumduğu gözleriyle bu küçük öpücüğün tadını çıkardı. Geriye çekildiğinde de Louis'nin baş parmakları onun yanaklarını nazikçe okşuyor ve tebessüm ediyordu anlayış ve biraz mahcubiyetle.

"Seni kırmak istemedim. Duruma açıklık getirmek istiyordum."

Başını salladı. "İyi. Çıkıştığını ve seni kırmış olduğumu düşündüm."

Louis aslında onun sert duruşunun altında ne kadar yumuşak ve duygusal bir kalp yattığını fark ederek istemeden iç çekti, kollarını onun uzun saçları altından boynuna dolayarak gözlerini yumdu. Beline sarılan kollar onu daha da sarıp okşadı ve huylandığını bildiği boyun girintisinden Louis'yi öptü. Louis'nin de parmakları Harry'nin saçları arasından başını okşuyordu.

Harry'yi her zaman sanki ilk kez tanıyormuş gibi hissediyordu ve bu hissi o kadar çok seviyordu ki bazen burnu sızlıyor, kolları arasında ağlamak istiyordu. Ancak şimdi tek yaptığı gözlerini yummak ve saçlarından burnuna dolan nane aromalı kokuyu içine çekmekti.

"Hiç istemesem de-" Harry zoraki bir hisle onun vücudundan ayrıldı. "-gitmem gerek."

Louis anlayışla başını salladı. "Tamam."

Birlikte ayaklandılar. Louis onu kapıya kadar takip etmek istediği için kapı ve masa arasındaki mesafede bile Harry'nin elini tuttu. Harry kapıyı açmadan önce onun alnını öptü ve yine hiç istemeyerek geri çekildi. Evet, konu Louis'den uzaklaşmak olunca her şey onun için nefret edilesi geliyordu.

"Yarın görüşürüz."

Kapıdan çıkarken gülümsedi. "Görüşürüz. İyi çalışmalar."

İçerisi soğumasın diye kapıyı kapattı ama cam sayesinde onun arabaya binişini, kendisine son kez bakışını ve uzaklaşmasını seyretti bir iç çekişle. Kendine inanamıyordu. Ona bu kısacık sürede âşık olmuştu ama sorun şu ki, sanki zaman onlara yetmiyor gibiydi. Louis, Harry'le daha sık bir arada kalmak ve vakit geçirmek istiyordu ama ne yazık ki ikisinin de vakitleri uyuşmadığından kulüp dışında pek bir arada vakit geçiremiyorlardı.

"Pardon, biz bir kez daha menüyü alabilir miyiz?"

- -

Louis hevesle saçını yana yatırıp havaya doğru kaldırdığı tutamlarına şekil verdi. Koyu yeşil bir sweat giymiş, siyah kot ceketini üzerine geçirmişti. Siyah dar kot pantolonu ve siyah converse ayakkabıları da belinin alt kısımlarını donatıyordu. Her zamanki koyu yeşil sırt çantasını omzuna asmış ve elindeki telefona gelecek olan mesajı bekliyordu.

Nihayet Niall'dan evin önüne geldiği haberini alınca annesine, "Görüşürüz," diyerek dışarıya çıktı. Ardından kapıyı kapattı ve arabanın arka koltuğuna geçti. Ön koltukta Shawn oturuyordu.

True Love Or Not | Larry ✔Where stories live. Discover now