24* Summer

23 5 156
                                    

Akşam Ga-eul'un aramasıyla apar topar hazırlandım. Şarjı azalan telefonumu kapatıp çantama attım. Bizimkilerle vedalaştım. Annemin sıkı tembihlerini dinledikten sonra yazlığın anahtarını alıp eşyaları arabaya götürdüm. Arabaya binip Ga-eul'un evine sürdüm.

Kapının önünde oturmuş beni bekliyordu. Arabadan inip yanına gittim. Bileğinde buz torbası vardı.

-Okulda düştüm. Ten'le eve geldim ve kapıya geldiğimde bil bakalım kim buradaydı? Johnny. Yine gitti. Bıktım artık Byeol. Beni duymamasından bıktım. Verdiği sözü kendisi bozuyor.

Ağlayacağını anladığımda Gaeul'e sarıldım.

-Bu seferde sen kaçmak istiyorsun yani?

-Kafa dinlemek diyelim.

-Peki peki. Sen dur ben eşyalarını bagaja koyayım. İstersen doktora gidelim bileğin kötüyse?

-Yok yok gidelim. Krem sürdüm buzla idare edelim. Doktor bir şey söyler bütün planımız bozulur kızların beni öldürmelerini istemem.

Ayağa kalkmasına yardım ettim. Küçük bavulunu da bagaja koyduktan sonra arabaya bindik.

-No-eul mesaj atmış bana en son gelin diye. Birazda bana bu aceleciliğimden dolayı sövmüş.

-O zaman önce Yeo-reum'a uğruyorum. No-eul'e yazar mısın elini çabuk tutsun.

Arabayla Yeo-reum'un evinin önüne gelince kornaya bastım. Kapıda gözüken Yeo-reum annesiyle vedalaşıyordu. Daha doğrusu annesi bir türlü vedalaşmayı bitiremiyordu.

Arabaya gelince arka koltuğa kocaman yastığını bırakıp açtığım bagaja da sırt çantasını koydu. Annesine son kez el sallayıp arabaya bindi.

-Gören de savaşa gidiyorsun sanar Yeo-reum?

-Annemi biliyorsunuz. Bu vedalaşmanın en kısa hali olduğunu da. Ayrıca ne bu acelemiz kızım doğru düzgün yemek yiyemedim. Hazırlanamadım.

-Okulda düştüm. Ten'le eve geldim ve kapıda Johnny'le karşılaştık. Ve Johnny yine gitti. Tarihi tekrarladık.

Ga-eul hiç nefes almadan hızlıca söylemişti.

-Kaçan kovalanır taktiği yapıyoruz yani. Bana uyar.

-Taktik yaptığım yok Yeo-reum. Sadece yoruldum ve bunaldım. Uzaklaşmak istiyorum.

-Byeol arabayı sürerse uzaklaşırız.

Arabayı çalıştırıp bu sefer No-eul'un evine geldik. Kornaya bastıktan sonra süre tutmaya başladık. 15 dakika geçmişti ve No-eul hâlâ inmemişti.

Kızlarla birlikte arabadan indik. Kapıyı çaldığımızda No-eul'un annesiyle selamlaştık.

-Ben yarım saattir hazır ol demekten yoruldum kızlar. Siz yukarı çıkıp No-eul'u de bagaj yapıp götürebilirsiniz. İyi tatiller diliyorum. Güzel güzel eğlenirsiniz.

Annesi yanımızdan gider gitmez Yeo-reum ve ben yukarı çıkıp No-eul'u kollarından tutup zorla aşağı indirdik.

Yeo-reum tekrar yukarı çıkıp No-eul'un eşyalarını aldı. Hep birlikte arabaya gittik. Son eşyaları da yerleştirdikten sonra yerlerimize oturduk.

-Sizi ateşlerde yakmamam için bana geçerli bir neden söyleyin. NEDEN GECENİN BİR VAKTİ YOLA ÇIKIYORUZ?

Arabanın içinde cırlayan No-eul'e açıklama yapması için Ga-eul'u işaret ettim.

-Offf. Anlatmaktan da yoruldum ama ya. Ben düştüm. Ten beni eve getirdi ve Johnny ikimizi birlikte gördü. Ve tekrar gitti. Ben de çok bunaldım ve erkenden tatile gitmek istedim. O yüzden şimdi herkes hazırsa yola çıkalım. Lütfen.

LimitlessWhere stories live. Discover now