"Unutacağını düşünüyordum ?"
"Benim için önemli olan tarihleri asla unutmam"
Aldığım cevapla dudaklarım da küçük bir kıvrılma meydana geldiğin de kuzguni gözleri yüz hatlarım da yavaşça gezinmişti.
Bu hareketi sol yanım da küçük bir titremeye neden...
Stresle elimde ki kataloğu bırakarak karşımda duran kıza baktığım da içimde ki heyecanı bir türlü bastıramıyordum.
Düğüne son 10 gün kalmıştı. Bu süre ara arasında güzel ve güvenli bir organizasyon şirketi ile anlaşmıştım.
Şimdiden her şey ayarlamaya başlarken bir saatir moda evinde durarak gelinlik ile ilgileniyordum.
"Mehir hanım bu gelinliğinizin son hali. İsteğiniz üzere prenses modem ayrıca rahat etmeniz için gereksiz dekolte vermek yerine zarif dokunuşlar ekledik"
Gelinliğimi baştan aşağıya bir kaç kez daha süzerken gerçekten de oldukça beğenmiş ve memnun kalmıştım.
"Son 10 gününüz var ona göre işinizi bir an önce bitirin bu arada güzel iş çıkarmışsınız tebrikler"
Kız nazikçe gülümseyerek yanımdan uzaklaşırken yüzümün önüne gelen saçımı arkaya doğru atarak ayağa kalktım.
Onları işleri ile baş başa bırakarak moda evinden çıktığım da arabanın kenarın da duran yalçın telefonunu kapatarak bana baktı.
"Bir kaç haber var yenge"
Başımı sallayarak arabaya bindiğim de kapıyı korumalardan biri kapatırken elimde ki çantayı kenarıya bıraktım.
Yalçın şoför koltuğuna geçerek fazla beklemeden gaza basarken moda evinin önünden çoktan uzaklaşmıştık.
"Dün ki patlayan depoda sicilya'nın yer altında ki büyük mafya babasına ait tozlarmış. Adı Nikol romanov 32 yaşında dün gece kendi özel uçağı ile acilen istanbula gelmiş"
Aldığım haberle başımı yavaşça sallarken yalçın anlatmaya devam ediyordu.
"Depoda 420 kiloluk bir tozdan bahsediyoruz yenge. Trilyon dolarlık mallar kül oldu. Bugün olmazsa yarın ya o ecmel ya da nikol yolumuza çıkacak"
Alayla sırıtarak yavaşça çenemi kaşırken içimde zerre korku yoktu. Aksine sıkıcı geçen günüm giderek biraz daha hareketli oluyordu.
"Yalçın adamı ara nerede olduğunu öğren"
Emrimle beraber ceketinin cebinden telefonunu çıkarırken güzel giden günümü biraz daha hareketli yaşamak oldukça hoşuma gidecekti.
Bir kaç dakikalık telefon konuşmasının ardından gözlerimi yeniden yalçına dikerken dikiz aynasından bakışlarımız kesişmişti.
"Bize yakın sahil de ki restorandaymış bilgiye göre ecmel de orada"
"Oraya sür"
Başını sallayarak gaza biraz daha basarken üstümü düzelterek bugün iyi ki de rahat giyinmiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
