Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
•••••••••••••••••
| 3 GÜN SONRA |
MEHİR KARADAĞ
Ağrıyan başımı sakince ovarak yattığım yerden kalkarken vücudum da ki ağrı günden güne canımı yakıyordu.
Sanki küçük küçük iğneler rahmime daha da acı verirken yerimde doğrularak sırtımı yatak başlığına yasladım.
Gözlerim sol tarafıma kayarken gözüme siyah çarşaf takıldığın da mirali'nin hangi ara uyanıp gittiğini anlamamıştım.
2 gündür öfkesi bir ateş gibi herkesi yakıyordu. Çalışma odasından gelen bağırışlar hala kulağım da yankılanıyor gibiydi.
Benim yanım da bir şey olmamış gibi davransa da onu sinirden eden başka şeyler vardı. Ne olduğu bilmesemde ona soru sorarak sinirini üzerime çekmek istemiyordum.
Yerimde gerinerek yataktan kalkarak ağrıyan bedenimle banyoya geçerek kısa bir duş almak istemiştim.
Sıcak su bedenimi az da olsa rahatlatırken bugün ecmel ile son kez karşı karşıya gelecektim.
Adamlar onu dün gece nikolu götürdüğüm mezbahaneye atarken işini bugün bitirmek az olsa keyfimi yerine getirebilirdi.
Daha fazla oyalanmadan suyun altından çıkarak bedenimi bornoza sarmış ve giysi odasına geçtim.
Askılıktan rahat bir kaç parça eşya alarak üzerimi burada giyinirken uzun saçlarımı güzelce kurutarak tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Artık temmuz ayının sonlarına doğru geliyorduk. Havalar biraz sıcak olsada bir kaç gündür üşüyor gibiydim.
Muhtemelen hasta olmam yakındı. Hoş kendime iyi bakmazsam mirali'nin başıma dikilip neden kendine dikkat etmiyorsun laflarını hiç çekemezdim.
Deri ceketimi de giyerek silahı belime taktığım da telefonun ekranından saate baktım. 13.40
Anlaşılan Mirali erken çıkmamış ben biraz fazla uykuya yenik düşmüştüm. Hem bugün günlerden cumaydı. Benimkini ikna edebilirsem güzel bir haftasonu geçirebilirdim.
Odadan çıkarak yavaş adımlarla merdivenlerden inerken evde tek bir ses dâhi çıkmıyor gibiydi.
Kimseyi etrafta göremezken koca ev sanki sessizliğe gömülmüş gibiydi. Kaşlarımı çatarak dış kapıdan çıkarak gözlerimi bahçe de gezdirirken korumalar yerli yerindeydi.
"Yalçın!"
Hafif ses tonumu yükseltirken ileriden adamlarla konuşan yalçın beni görünce koşar adım yanıma gelerek karşıma dikildi.
"Efendim yenge"
"Mirali nerede ?"
Sorumla beraber kaşlarını çatarken her yerim ağrıyor gibiydi.
"Holding de yenge , abinin toplantısı var o yüzden erken çıktı"
Aldığım cevapla başımı sallarken rahmime giren keskin acıyla yüzümü ekşittiğim de derin bir nefes aldım.
"Yenge iyi misin ?"
"İyiyim sen beni boşver ecmelin annesini çocuklar aldı mı bu sabah ?"
"Aldı yenge, anne - kız mezbahane de seni bekliyor"
Başımı sallayarak ileride ki siyah mercedes araca bindiğim de sırtımı rahatça koltuğa yaslayarak sızlayan rahmimi görmezden geliyordum.
YOU ARE READING
KARADAĞ |+18| (HÜKÜMDAR SERİSİ 1)
General Fiction"Unutacağını düşünüyordum ?" "Benim için önemli olan tarihleri asla unutmam" Aldığım cevapla dudaklarım da küçük bir kıvrılma meydana geldiğin de kuzguni gözleri yüz hatlarım da yavaşça gezinmişti. Bu hareketi sol yanım da küçük bir titremeye neden...
