26.Bölüm

5.3K 655 701
                                    


İçerisi aşırı sıcaktı. Bunun nedeni pub'ın kalabalık olması mı, yoksa birbirlerine yapışık halde oturduğu güzel kadınların varlığı mıydı emin olamıyordu.

Birbirleriyle yiyişen çiftler rahatsız olmasın diye ışıklar özellikle karartılmış olmalıydı çünkü güçlü spotlar yalnızca hareketli dans pistini aydınlatıyordu. Kuytu köşelerde oturanlar karanlıktan seçilmiyordu.

Sahnede dans edenlerin çoğu kadındı. İçlerinde sarhoş olduğu için ayakta duramayanlarda vardı, dudak uçuklatan figürler sergileyenler de. Drake kadınların hepsinin güzel olduklarını karar verdi fakat erkeklerin bütün ilgisi onların masalarına kilitlenmiş gibiydi. Drake adamların akıllarından neler geçirdiklerini tahmin edebiliyordu.

Masada Charlie gibi ilgi çekici bir kadın dışında ikisi Asyalı olmak üzere beş birbirinden güzel mankenle oturan tek erkek oydu. Kızlar hem çok seksi hem de göz alıcıydı. Drake bir kaçıyla daha önce birlikte çalıştığı için isimlerini biliyordu. Diğerleriyle bu akşam Charlie sayesinde tanışmıştı.

Bu arada yeni patronunun, uzun bacaklarını sergilediği siyah mini elbisesiyle, diğerlerinden daha az dikkat çektiği de söylenemezdi.

Drake C biçimindeki koltukta aralarında sandviç olduğu kadınlara baktı. Hepsi genç ve farklı şekilde eğlenceli kızlardı. Drake'in kadehini boş bırakmamaya özen gösterdiklerini anladığı andan itibaren, genç adam içkisini yavaş yudumlamaya başlamıştı. Bu kadar güzel kadının arasında sarhoş olarak bir hata yapmak istemiyordu.

"Bence bu işe yaramayacak." Drake yüksek müzik sesini bastırabilmek için bağırdı.

"Bana güven." dedi Charlie karşısındaki koltuktan. "Yarayacak."

Genç adam kuruyan boğazını bir yudum birayla ıslattı. Masadakiler gibi kendini eğlenceye kaptırmak istiyordu fakat aklı Gena'dayken bir türlü bunu başaramıyordu.

"Onu yalnız bırakmamalıydım. İyi görünmüyordu."

Gena'nın onu mankenlerle çevrelenmiş halde, koridorda sohbet ederken yakaladığı anki hali aklına gelince birden bedenine bir ürperti yayıldı.

"Her şeyi yanlış anlamış olmalı." diye kendi kendine mırıldandı.

"İyi ya, biz de bunu istiyoruz zaten." Charlie gülümseyerek kadehini masaya bırakıp öne doğru hafifçe eğilince, muhteşem göğüs dekoltesi ortaya çıkmıştı. Drake gözlerini yasak çıkıntılardan hızla kaçırdı. Asıl bakmamaya çalıştığı şeyin, kadının onun içini okurmuş gibi bakan egzotik kara gözleri olmadığına kendini inandırmaya çalışıyordu. Adeta insanı yutan simsiyah iki derin çukurlara benziyordu.

Kadın bir baş hareketi yapınca kızlar Musa'nın kızıl denizi yarması gibi iki yana açılarak anında Drake'den uzaklaştılar. Charlie, açılan boşluğu kalçalarıyla doldurup zarifçe bacak bacak üstüne attı. Bir elini Drake'in omzuna atmıştı. Genç adam ensesinde gezinen parmakların verdiği ürpertici hisle oturduğu yerde kasıldı.

"Gevşe biraz Drake. Çok gerginsin."

"Elimde değil. Ben, ben onu düşünmeden yapamıyorum."

"Bu kızı çok seviyorsun değil mi?" kadın yumuşak sesle sormuştu. Drake kadına bakmadan başını sallayınca Charlie kederli bir iç geçirdi.

"Gena çok şanslı bir kız."

Drake göz ucuyla düşüncelere dalmış gibi görünen kadına bakıyordu.

"Öyle mi dersin?"

Kadın yeniden ona döndüğünde bu kez dudaklarında buruk bir gülümseme vardı.

YILDIZ OYUNCU (Tamamlandı)Where stories live. Discover now