40•float

331 31 8
                                        

İki saat uyuyabilmişti sadece, salondaki koltuğa uzanmış doğan güneşi izliyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İki saat uyuyabilmişti sadece, salondaki koltuğa uzanmış doğan güneşi izliyordu. Düşünceleri gittikçe karma karışık oluyordu, en başından ona güvenmemesi gerektiğini geçiriyordu içinden. Nasıl bu hale gelmişlerdi? İlişkilerinin bu kadar inişli çıkışlı olması artık can sıkıcıydı. Taeyong bitirmek istemiyordu ama Jaehyun'un değişeceğini de düşünmüyordu. Her şey içiçe geçmişti, içindeki sesler onu boğarken gözleri sulanıyordu.

Bir anda çekip gitmişti, Taeyong bütün gece nereye gittiğini düşünmüştü. Aramayı o kadar çok istemişti ki.. ama eli bir türlü gitmemişti o telefona. Biliyordu çünkü eğer ararsa daha pişman olacağını, daha çok yıkılacağını. Dayanamıyordu, nefes alamıyordu, sesi kısılana kadar bağırmak istiyordu, onu boğan duygularından kurtulmak istiyordu.

Hayatındaki tek kişiyi aramıştı gene, Doyoung onun ailesi olmuştu, biliyordu her şeyi anlattığında azar yiyeceğini ama başka çaresi yoktu. Taeyong'u tek toplayabilen kişi Doyoung'du.

Telefon kısa süre çaldıktan sonra açılmıştı ve Doyoung'un uykulu sesi hoparlörde olan telefondan bütün salona yayılmıştı.

"Sabahın bu saatinde ne oldu?"

"Yanıma gelebilir misin?" sesi titriyordu, gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu.

"Neyin var?"

"Gelince konuşsak?"

"20 dakikaya ordayım!"

Taeyong arkadaşını onaylayıp telefonu kapamıştı.


Tuvalette aynanın önündeydi, kırmızı gözlerine ve şiş suratına bakmıştı. Açtığı musluktan akan suyun sesi bile onu rahatsız ediyordu. Her şey çok uzakmış gibi hissediyordu. Yüzüne değen soğuk suyla azda olsa kendine gelmişti. Siyah saçlarını da hafif ıslatıp koltuğa geri dönmüştü.

...

Doyoung inatla zile basıyordu ama açan yoktu, arkadaşının ses tonu aklına geldikçe kötü senaryolar sarmıştı beynini.

Arkasından seslenen kargocunun sesini duyunca irkilip ona doğru dönmüştü.

"Lee Taeyong?"

"Arkadaşıyım ben."

"Kendisine bir kargo var." Doyoung sarı saçlı ve gülecen çocuğun uzattığı küçük paketi almıştı.

"Bir de imza atmanız gerek." Doyoung hemen onaylayıp kağıda imzayı atmıştı. 

Sarı saçlının yakasında adı yazıyordu "Jungwoo" diye içinden tekrar etti Doyoung.

"İyi günler efendim." Jungwoo eğilip asansöre geri binmişti. Doyoung'da arkasından bakakalmıştı, ondan galiba etkilenmişti.

Sarı saçlıyı bir süreliğine unutup elindeki pakete yönelmişti, normalde sevmezdi insanların eşyalarını karıştırmayı ama aklına yatmayan bir şey vardı. Ev Jaehyun'undu, burda Taeyong'un yaşadığını başka kim bilebilirdi? Doyoung'dan başka yakını da yoktu. Aklında dolanan tilkilere dayanamayıp paketi açmaya başlamıştı.

Bütün gereksiz paketleri açtıktan sonra kapının yanındaki merdivenlere oturup elinde kalan zarfı açmıştı. Kötü bir şey olmamasını umuyordu, içindekileri dikkatlice çıkartmıştı ve gördüğü fotoğraflarla ağzından çıkan bir minik şaşkınlığı tutamamıştı.

Üç tane fotoğraf vardı; birincisi Taeyong'un doğum gününü sahilde kutladıkları geceden kalmaydı. Fotoğrafın arkasını çevirdiğinde bir cümle görmüştü "Seninle mutlu rolü yaparken..."  hemen ikinci fotoğrafın arkasını çevirmişti -bu fotoğrafta Johnny'le sarıldıkladı fotoğraftı- yazan cümleyi okudu hemen "O eski sevgilisiyle buluştu." üçüncü fotoğrafa ulaştığında öfkesine hakim olamıyordu. Nasıl bir kızı öpebilirdi? Hemen arkasını çevirdi "Aynı gece gittiği barda bir kızı öptü." son olarak ise arkadaşının marketten çıkarken çekilmiş bir fotoğrafını görmüştü, gene arkasını çevirmişti "Ona inanmaya devam mı edeceksin?" Doyoung eliyle ağzını kapatıyordu. Jaehyun'un yaptıklarına pek şaşırmamıştı zaten güvenmiyordu, bu kadar paniklemesinin nedeni Taeyong'u takip eden ve onun burda yaşadığına kadar bilen birinin olmasıydı.

Fotoğrafları zarfa koyup çantasına atmıştı, arkadaşına bunları gösteremezdi direkt gidip Jaehyun'la konuşacaktı. Oturduğu soğuk merdivenden kalkıp zile tekrar basmıştı, gülümsemeye çalışıyordu ama pek başarılı değildi.

"Hey bir an hiç açmayacaksın sandım."

"Uyuya kalmışım, gel."

selamm ben geldimmm
sizi aşırı özledimm ühüğğğ

umarım bölümü beğenmişsinizdir
sizi çok seviyorummm😽💗💗

Flawless| • JaeyongWhere stories live. Discover now