"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış."
İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Kapısının açılmasıyla arabadan inip emin adımlarla şirkete girmişti. Jaehyun'u gören çalışanlar birer birer eğilip selam vermeye başlamıştı. Babası en son yanına çağıralı çok zaman geçmişti aniden evine adam gönderecek kadar ne suç işlediğini düşünmeye başlamıştı gittikçe stresleniyordu.
Odasının tam önündeydi yanındaki adamlara gidebileceklerini söylemişti fakat inatla bekliyorlardı. Sertçe nefes vererek kapıyı tıklatmıştı, babasından onay gelince içeriye girmişti.
"Evime adam göndertecek kadar ne yaptım?"
Babası masasından kalkıp hızlı adımlarla Jaehyun'un yanına gelmişti.
"Ne haltlar yiyorsun anlat!"
"Hiçbir şey yapmıyorum!" cümlesini bitirmesiyle yüzüne sert bir tokat yemesi bir olmuştu.
"Bana nasıl sesini yükseltirsin?!"
Jaehyun kanayan dudağını silip sırıtmaya başlamıştı. Sinirlendiği zaman başka birisine dönüşüyordu.
"Sen kim oluyorsun da yükseltiyorsun peki?" gülmesi şiddetlenirken bir tokat daha yemişti.
"Odamın kapısına iki üç ergen gelip para istedi. Senin haberinin olduğunu küçük bir ödeşme olarak düşünmemi istediler. Şimdi söyle ne boklar yedin?!" hala bağırıyordu.
Jaehyun kimin geldiğini anlayınca dişlerini sıkmaya başlamıştı tam unutuyorken birden ortaya çıkmaları ve her an Taeyong'a bir şey yapabilecek olmaları Jaehyun'un kalbinin sıkışmasına neden oluyordu.
"Evden kovmasaydın hiç bulaşmazdım."
"Ağzından çıkanları kulağın duyuyor mu? Evden gittin diye sana ayrı ev aldık hala kovuldum bahanesi altına sığınmayı bırak! Şimdi bana her şeyi açıkla yoksa elindeki her şeyi almam sadece on dakika sürer."
"Tehdit mi ediyorsun?"
"Benimle böyle konuşmaya devam edersen başına neler gelecek tahmin ediyorsundur umarım."
"Para kazanmak için insanların hayatlarıyla oynadım, oldu mu?"
Ve tekrar bir tokat yemişti.
"Sen salak mısın? Para için bunu yapmana gerek var mıydı?"
"Küçüktüm, bulaştım bir işe sonra ise bırakamadım tehdit ettiler."
Babası arkasını dönüp başını ovmaya başlamıştı, birbirlerini sevmiyorlardı Jaehyun kazayla doğan bir çocuktu annesi babasının işkencelerine dayanamayıp bu hayattan uçup gitmişti. Jaehyun ise küçük olduğu için babasıyla kalıyordu ama hiç sevgi görmemişti sadece evlerinde çalışan yardımcılardan ilgi görüyordu sonrasında ise babası ani sinirle kovmuştu. Dışarıda yaşadığını öğrenince bir ev almıştı sadece arada yanına çağırırdı Jaehyun zaten çoğuna gitmezdi. Paraya ihtiyacı şu an yoktu ama bir iki sene öncesinde vardı, babasıyla ilişkisinin tamamen kesilmesi içinde bu işe bulaşmıştı böylece zengin olup babasına ihtiyaç duymacaktı ama işler biraz rayından çıkmıştı.
"Tamam halledeceğim ama bir daha karşıma çıkmayacaksın iki yabancı gibi olacağız."
Jaehyun bir taşla iki kuş vurmuştu, o zaten kafasında babasını öldüreli çok olmuştu işine gelirdi.
"Tamam Bay Jung sevgilinize selamlarımı söyleyin." ve son vurucu laflarını edip odadan çıkmıştı.
bu bölümü daha uzun yazmak istemiştim ama kitaba ilk bölümden başlayıp ara vermeden okuyanlara kolaylık olsun diye bölümleri kısa tutmaya karar verdim kdldndldmdl
sizi çok seviyorum umarım hayatınızda her şey yolunda gidiyordur beni bir arkadaşınız olarak düşünün, sayın yanınızdayım hep sakın yalnız hissetmeyin çokça kalp 💗💗