[ 23 ] Home is Where You Are

797 28 29
                                    


"Açıklamana gerek yok. Zaten nerede olduğunu biliyorum."

Baekhyun eve girer girmez başını, Sehun'un sesinin geldiği yere çevirdi. Ayakkabılarını çıkardı ve oturma odasının içinde Sehun'un kanepede bağdaş kurup oturduğu yere doğru yürürken onları ayakkabı rafına koydu.

"Eve her gelişimde karımmışsın gibi davranıyorsun." 

Baekhyun çantasını çıkarırken hafifçe gülümseyerek söyledi. Paltosunu çıkarıp, yatak odasına giderken Sehun onu sıkılmış gözlerle takip etti. Birkaç saniye sonra Baekhyun kıyafetleri değişmiş olarak odadan çıktı.

"Ve sen de beni aldatan bir koca gibi davranıyorsun." Sehun gözlerini devirirken mırıldandı. Bacaklarını çözdü ve Baekhyun'a döndü.

"Bunun tam tersi olması gerekmiyor mu? Burada kız olan benim, değil mi?"

Baekhyun şaka yaptı ve Sehun, sanki ikinci bir başı çıkmış gibi tuhafça ona baktı. Baekhyun kaşlarını çatarak kucağında parmaklarıyla oynarken iç geçirdi.

"İyi. Şuan bana kızgın olduğunu biliyorum. Aramalarına cevap vermediğim için üzgünüm. Çok inatçı olduğum için üzgünüm." Baekhyun yumuşak bir sesle söyledi. "Ve seni dinlemediğim için üzgünüm...yine."

Sessizlik.

"Seni gördüm." Sehun yumruklarını sıkarken söyledi.

"Yağmurun altında koşuyordun. Sana seslendim ama beni duymadın. Yağmurdan olmalı, çok gürültüydü." Buruk bir şekilde gülümsedi. "Ama sonra seni onunla onun arabasına binerken gördüm."

"S-seni duymadım, ben--" Baekhyun kekeledi. "Üzgünüm..."

"Ve hatta beni duyduğunu biliyorum en azından başını çevirip bana bakmadın bile."

Sehun, yanağının içini ısırarak duvara bakıyordu, duygularını anlattığı zamanlarda en iyi arkadaşı her zamanki gibi onun yanında sessiz kalıyordu. Sanki havaya konuşuyor gibydi.

"Ne düşündüğümü umursamadım."
Sehun mırıldandı. "Her zamanki gibi."

Baekhyun başını kaldırdığında Sehun'un incinmiş gözlerinin kendisine baktığını gördü ve kalbinin yeniden parçalara ayrılıyormuş gibi aniden sıkıştığını hissetti.

"Üzgün müsün?"

Sehun başını salladı. "İncindim...kalbim kırıldı."

"Sarılışım kalbini daha iyi hissettirir mi?"

Baekhyun, Sehun'a umutla bakarken kollarını havaya açtı. Baekhyun'a dönüp bakan Sehun, sanki Baekhyun'a sarılmayı mı yoksa oradan ayrılıp tüm gün kilitli odasında küs kalmayı mı düşünüyor gibi hiç kıpırdamadı. Ama zihinsel savaşından sonra, küçük eller sırtını rahatlatırken burnu Baekhyun'un boynuna bastırıldı. Baekhyun mırıldanarak Sehun'u kollarının arasına sıkıştırdı. Ev gibi hissettiriyordu, Sehun onun eviydi.

"Şimdi iyi misin?"

"Henüz değil."

Sarılmadan ayrıldı, Sehun doğrudan  Baekhyun'un arayan gözlerine bakarken omuzlarını kavradı. Yutkundu ve midesindeki uçuşan kelebekleri  görmemezlikten geldi. 

"Ne?" Baekhyun sordu.

"Beni öpebilir misin?" Sehun nefesinin altından söyledi.

"Tıpkı...tıpkı," biraz utanmış bir şekilde uzağa baktı. "diğerleriyle yaptığın gibi..."

Baekhyun'un kaşları havalandığında Sehun aniden söylediği şeyden pişman oldu ve neredeyse ona bir şaka yaptığını söylecekti.

"Ama seni en son öptüğümde beni duvara ittin ve sırtım gerçekten acıdı."

THE STUDENT COUNCIL'S SECRET (CHANBAEK)Where stories live. Discover now