25

1.4K 120 130
                                    

L: Bu kim?

Luther kendini koltuğa bırakırken Klaus ile oynayan ufak çocuğu göstermişti.

D: Tom.

Luther anlamazca Diego ya bakıyordu.

L: Niye burada?

D: Sonra anlatırım.

Luther başını sallayıp ona uzatılan bardağa baktı. Kız kardeşi elindeki hapı avuçlarına bırakırken bitki çayını da eline tutuşturmuştu. Luther şaşırsa da hafifçe tebessüm ederek ona teşekkür etmişti. 

T: Hanım efendi.

Natasha ona doğru yaklaşan çocuğa baktı. Çocuk önünde durup elini tuttu. 

T: Eliniz kanıyor.

Minik elleri kızın ellini sararken Natasha aklına gelen kardeşi Will ile hızla elini çocuktan çekmişti. Çocuk şaşkınca ona bakarken Natasha geri adımlayarak ondan uzaklaşmıştı. 

T: Ya-yanlış bir şey mi yaptım?

Çocuk kızın sinirli bakışlarına bir anlam veremiyordu.

Li: O her zaman öyle. Boş ver onu.

Lila çocuğu omuzlarından tutarak Natasha dan uzaklaştırırken Natasha donukça aynı noktaya bakmaya devam etmişti. Elini saran sıcak ellerle başını yanına çevirip Five a baktı. Five elini tutmuş dikkatlice sarıyordu. Natasha bu sefer ona izin verdi. Ufak çocuğa her baktığında çocuğun korkuyla ona baktığını görüyordu. Olabildiğince Tom ile göz teması kurmamaya çalışıyordu.

*

D: Bir şeyler ye artık Natasha.

Natasha önündeki Diego nun masanın altından onu ayağıyla dürtmesiyle ona bakmıştı. Başını sakince iki yanına sallayıp sandalyesini iterek ayağa kalkmıştı.

D: Nereye?

Natasha onu duymazlıktan gelerek yatak odasına ilerledi.  İçeri girip kapıyı kapattı. Yatağa ilerleyip yavaşça uzandı. Büyük yatakta dizlerini kendini çekerek daha çok küçüldü. Kapı yavaşça açıldığında Natasha duyduğu gıcırtı sesiyle kaşlarını çatmış ama durduğu pozisyonu bozmamıştı. Yatak hafifçe çöktüğünde Natasha burnuna dolan kokunun Five a ait olmadığını anlamıştı. Beline koyulan küçük el ile titrek bir nefes verdi.

T: Klaus burada uyuyabileceğimi söyledi.

Natasha ses çıkarmadı. Kıpırdamadan duvara bakmaya devam etti. Arkasında ki çocuğun daha çok dibine girmesiyle dudaklarını birbirine bastırdı.

*

Natasha yavaşça kardeşinin odasının kapısını aralayıp içeri girdi. Gece yarısıydı. Natasha vücudundaki sızılarla zorlukla kardeşine doğru ilerledi. 

N: Ben geldim Will.

Fısıldayarak konuşurken karnındaki elini yatağında uyuyan kardeşinin saçlarına daldırdı. Will hafifçe gözlerini açarak bir şeyler mırıldandı. Ablası görüş açısına girdiğinde ise gözleri kocaman olmuştu. Hızla yatağında doğrularak ayakta zar zor duran ablasına baktı. 

W: Ablacım iyi misin?

Natasha gülümseyerek çocuğun saçlarını son kez karıştırıp işaret parmağını dudaklarına götürerek susmasını söyledi.

N: Kay bakalım.

Will yana kayarak ablasına yer açmıştı. Battaniyesini kaldırarak ablasının içine girmesini bekledi. Natasha kardeşinin yanına yavaşa uzandı. Will ablasının çıkardığı inlemelerle daha çok telaşlanıyor ve gözlerinin dolmasını engelleyemiyordu.Ablası sonunda uzanan bilmiş ve sanki çok yorucu bir şey yapmış gibi derin nefesler alıp vermeye başlamıştı. Will ablasına dokunmamaya çalışarak yatağın ondan en uzak köşesine uzandı. Ablası bir kaç derin nefes alıp verdikten sonra başını kardeşine çevirmişti. Will ay ışığında iki büyük misket misali parlayan gözlere dikti kendi sulu gözlerini. 

İSTENMEYENWhere stories live. Discover now