17

1.7K 127 113
                                    


F: Geçen gün söylediklerimi hatırlıyor musun?

Natasha onu duymazdan gelerek elindeki içki dolu bardağıyla oynamaya devam etti. Kardeşlerini aradıkları zamandan bahsediyordu. Klaus ları eve bırakmış ardından evde boş boş dolanan Five ile kardeşlerini aramaya çıkmıştı. Luther ın peşine takılıp bir bara gitmişti Five. Natasha ise akıl hastanesinden kaçan kardeşinin yanında ilerliyordu. 

Bir ara sokağa girdiklerinde Diego çöp kutularının üstüne çıkarak ipe asılmış kıyafetlere uzandı.

L: Ne yapıyorsun?

D: Akıl hastanesinden kaçtığımızı anlamamaları için şu saçma kıyafetlerden kurtulmalıyız.

Natasha sokağa bakınıp tetikte beklerken Lila ve Diego üstlerini giyinmeye başlamıştı. Diego nun Lila ile yollarını ayırması gerektiğiyle ilgili sıkıcı konuşmaya sadece bıkkınlıkla iç çekerek karşılık vermişti. Polis arabasını gördüğünde hızla çöp kutularının arkasına gizlenmişti. Diego dibindeki kolona sıkışıp Lila yı kendine çekerken Natasha onlara çatık kaşlarla bakmıştı. Yanlarında kocaman bir çöp kutusu vardı ve onların şu sahneyi yaşamak için mi beklediklerini düşündü.

Polis arabası gözden kaybolurken Natasha ayağa kalkıp ikisinin yanından geçip gitti. Kardeşinin yanından geçerken poposuna imayla vurmuştu. Poposu açıkta kalmıştı ve Diego saklandığını düşünüyordu.

Diego sinirle homurdanıp arkasından geçen kıza elini savursa da Natasha çoktan gözüne kestirdiği arabanın önüne ilerlemişti. Kapı kulpuna elindeki ısıyı yayarken kulp düşmüş ve kapı açılmıştı. Kapının açılmasına rağmen Lila cama kocaman bir taş atınca Natasha hızla yana çekilmişti. 

Dişlerini sıkarken gülümseyen kıza öfkeyle bakıyordu. Lila Natasha nın açtığı kapının camını kırıp sürücü koltuğuna otururken Natasha sinirle burnundan soluyordu.

L: Bırak bu prenses ayaklarını da bin.

Diego sessiz olması için onu uyarırken Natasha vücudunu saran öfke akımına sahip çıkmaya çalıştı. Lila bu gün bir kaç kez Natasha nın Diego ya prenses dediğini duymuş ve kızı sinir etmek için fırsat buldukça kendide söylemeye başlamıştı.

Diego sinirle Lila ya bakan kardeşinin kolunu tutup arabaya soktu. Ne kadar sinirlendiğini yüzünden anlayabiliyordu. 

Lila salak salak espiriler yapıp kahkahalara boğulurken Diego dikiz aynasından ona bakan kardeşinin Chucky ye benzediğini düşünüyordu. Bakışları ürkütücüydü. Kollarını göğsünde birleştirmiş gözünü bile kırpmadan ona bakıyordu.

D: Lila biraz sessiz ol lütfen.

Diego gülümseyerek kıza baktı.

L:  Çok sıkıcısınız.

L: Hele ki kardeşin.

L: DEĞİL Mİ UFAKLIK?

Lila arkasına kısa bir bakış atıp bağırdığında  kıkırdayarak önüne dönmüştü. Düz yolda giderken direksiyon ellerinden kayarak aniden sağ sol yaptığında ufak bir çığlık atıp direksiyonu yakalamıştı. Korkuyla gözleri büyürken derin derin nefesler vermişti. Diego da aynı durumdaydı. Diego sinirle arkasında ki kardeşine dönüp bir kaç küfür savurduğunda Lila kızın dudaklarının hafifçe kıvrıldığını görmüştü.

L: Ah sanırım dikkatim dağıldı.

Diego kız kardeşine kısa bir bakış atıp önüne döndü.

D: Hı hı. Başka bir sebebi olamaz her halde.

Lila karanlık yolda ilerlerken dikiz aynasına baktı. Ona dikilmiş cam gibi parlayan iki mavi göz onu ürkütüyordu. 

İSTENMEYENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin