18

1.6K 134 179
                                    


Natasha içkisinden bir yudum alıp Five ın sorusunu duymazlıktan geldi.

' Geçen gün söylediklerimi hatırlıyor musun?'

'Hatırlamıyorum desem gidecek misin?' Five önüne itilen deftere bakıp burukça gülümsedi.

F: Sen istesen de bundan sonra hiç bir yere gidemem.

F: Seni bir daha ardımda bırakamam.

' Zırvalamayı kes lütfen başım ağrıyor.'

Five sessizce kıza baktı.

F: Cidden beni sadece düşmanın olarak mı görüyorsun?

F: Benden o kadar mı nefret ediyorsun Natasha?

Sesi o kadar yumuşaktı ki bu Natasha yı bir hayli şaşırtmış edeceği hakaretleri unutturmuştu. Sadece usulca başını salladı. Bu bile onun canını yakmaya yeterdi bunu çok iyi biliyordu.

F: Beni hiç mi sevmiyorsun yani?

Natasha ona baktığında ağzına götürdüğü bardak gibi donup kalmıştı. Tanrı aşkına bu çocuğun derdi neydi?  Bu tanıdığı Five değildi resmen. Sanki karşısındaki cidden 16 yaşında bir çocuktu. İç burkan mavi gözleri yaşlarla parıldıyordu. Natasha daha fazla ona bakamayıp hızla önüne döndü. İçkisini kafasına dikip bardağı sertçe masaya koydu. 

Bir cevap vermedi. Gözleri sulu gözlerle ona bakan çocuğa kayıyordu. Five sıkıntıyla iç çekip yerinden kalkmak için hamle yaptığında Natasha başka bir bardak alarak çocuğun önüne bardağı koymuş ardından biraz içki doldurmuştu. Five bu ufacık şeye bile deli gibi gülümsemek istemişti.

Hafifçe tebessüm ederek bardağı aldı. 

F: Teşekkürler.

Sessizce mırıldandığında Natasha da ona bakmadan kısaca başını sallamıştı. Kız Five ın bardağı hızla kafasına dikmesiyle ona baktı. Çocuk ikinci bardağı da doldurup tek dikişte içkisini bitirdi. Natasha defterine bir şeyler yazıp çocuğun önüne itti.

' Hayvan gibi içmesene. Sabah uyandığımda yine seni  yarı çıplak bir halde yanımda bulmak istemiyorum.'

Five kıkırdarken aldığı yudum boğazında kalmıştı. Natasha o öksürük krizine girerken eğleniyor gibi duruyordu. Five başını yana çevirip kıza baktığında dudaklarının bir sanat eseri gibi yana kıvrıldığını gördü. Gülümsüyordu.

Öksürüğü kesildi. Gözleri büyüdü. Natasha hızla yüzündeki ifadeyi silerken Five ın önündeki şişeyi kendine çekip içki doldurmuştu.

D: HEY. O ELİNİZDEKİ BARDAKLARI SAKİNCE YERE  BIRAKIN.

Natasha yerinden sıçrarken kapıda alayla ona bakan kardeşine dönmüştü. 

D: Siz ikiniz Klaus dan beter çıktınız.

Kardeşinin önündeki sandalyeye otururken bardağını da almıştı. Natasha çatık kaşlarla ona baksa da Diego onu umursamadan bir kaç yudum aldı.

D: Hiç öyle bakma ufaklık. Bir kusmuk temizleme olayı daha kaldıramam.

K: İHANET.

K: BASILDINIZ BEYLER ELLER HAVAYA.

K: VE AKSİ HANIM EFENDİ SENDE ELLERİNİ KALDIR BAKAYIM.

F: Yine ne içti bu?

Klaus iki elini de birleştirerek silah şeklini vererek yavaşça yanlarına yaklaşıyordu.

İSTENMEYENOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz