Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'
"İşlediğimiz yere kadar olan her yerden sorumlusunuz!" Hoca zilin çalmasıyla son cümlesini de söyleyip sınıftan çıktığında herkes panik halindeydi.
"Nerden çıktı bu sınav şimdi!" Sehun her zamanki gibi sınıfı gaza getirirken Chaeyoung onun bu haline sadece iç geçiriyordu.
"Chaeyoung canım kankam bu sınıfta kimyası en iyi olan sensin hatta tüm derslerde en iyi olan sensin bi el mi atsan acaba." Kai avına yavaşça yaklaştı.
"Asla Kai,o kadar hafta ne duruyordun çalışsaydın."
"E ama olmadı ki bu."
"Kopya falan veremem en son vermeye çalıştığımda hocadan yemediğim azar kalmadı eğer çalıştırmamı istersen çalıştırırım ama."
"Çalışsam da anlamıyorum ki." Dedi ve umutsuz gözleri yeniden parlayarak bana döndü.
"Jisoo! Senin annen kimyager." Bu cümle ile Sehun'da konuya katıldı.
"Doğru lan."
"Annem mi verecek size kopyayı?"
"Of hayır annen seni çalıştıracak sen de bize kopya vereceksin."
"Pardon çok zeki arkadaşlarım ama benim kimyam zaten iyi annemin beni çalıştırmasına gerek yok ayrıca size kopya da yok oturun çalışın." İkisi asık suratlarla yeni avlarını aramaya başlamışlardı.
Chaeyoung yanımda her zamanki gibi test çözüyordu ama bu sefer farklı bir şey vardı,sadece kitaba bakıp duruyordu.
"Biliyordum işte çalışa çalışa kitaplara aşık oldun değil mi!" Ani çıkışımla tüm sınıf bana döndüğünde Chaeyoung benden utanırcasına omzuma vurdu ve gözleri Jungkook'a gitti.
Jungkook'da çarpık bir gülümseme olduğunda gözlerim şaşkınlıkla büyüdü.
"Sus lütfen sus!" Chaeyoung'un ağzımı kapatmasıyla beni dışarı sürüklemesi bir olmuştu.
"Kızım kolum çıktı bıraksana."
"Sen salak mısın Kim Jisoo?"
"Sehun'dan kaynaklı hep."
"Of bırak zevzekliği."
"Bak bu da Kai'den geçmiş."
"Kim Jisoo!"
"Tamam ya hem sen şu bakışmanın hesabını versene."
"Ne var bakıştıysam?"
"Oha reddetmiyorsun da."
"Evet."
"Ne oldu aranızda ben ne çok şey kaçırmışım ya."
"Bir şey olmadı sadece arada bir konuşuyoruz."
"O bakışma hiç arada birlik bir bakışma değildi."
"Of Jisoo ben de bilmiyorum ki ne olduğunu."
Chaeyoung'un bu halini ilk defa gördüğümden endişelenmiştim.
"Aşk doktoru ayağına geldi,anlat bana hadi."
"Eskiden olduğu gibi konuşuyoruz beni mutlu edecek şeyler söylüyor,ama eskisinden tek farkı bunu benim de yapmaya başlamış olmam."
"E ne güzel."
"Nasıl güzel,sürekli onu düşünüyorum şimdi nasıl,ne yapıyor diye ve onu düşündüğüm için aklıma bir şey girmiyor."
"Chaeyoung,güzelim biraz rahatla biliyorum başarı senin için çok önemli bir şey ama sen gençsin kendini bu kadar dış dünyadan soyutlama biraz rahatlarsan ikisini bir arada yürütebilirsin."
"Yapabilir miyim sence?"
"Tabiki." Diyip gülümsediğimde yüzünden biraz da olsa rahatladığı anlaşılıyordu.
Tekrar sınıfa gireceğimiz sırada Taehyung önüme çıktı.
"Kantine inelim mi?" Chaeyoung durumu anlayıp yanımızdan uzaklaştı.
"Tamam,inelim."
"Nasılsın?"
"İyiyim de beni şaşırttın Taehyung."
"Neden?"
"Bilmem benimle bir şeyler yapmak istemen garibime gitti."
"Kantine iniyoruz sadece."
"Hey bunu yapmak isteyen kişi sensen bir garip duruyor tamam mı?"
"7 numaran ile vakit geçirmek hoşuna gitmiyor mu neden garip olsun?"
"Ne?"
"Duydun işte."
Asla kızarmayan yüzümün yandığını hissediyordum.
"Evet duydum." Bu sırada kantine gelmiştik,Taehyung ikimize de kahve aldığında masalardan birisine oturduk.
Masadaki sessizliği ben bozdum.
"2 gün sonra Kimya sınavı var çalıştın mı hiç?"
"Kimya sevmem."
"Ama sınav var?"
"Jennie'den kopya çekerim." Başımdaki bela sayısı 3'e çıkmıştı.
"Olmaz öyle Taehyung hem üniversite sınavı içinde lazım."
"O zaman çalıştır beni." İçtiğim kahve neredeyse boğazımda kalırken o gülümsüyordu.
"Ha?"
"Diyorum ki beni kimya sınavına çalıştır,kimyanın iyi olduğunu duydum."
"O zaman bu akşam bize gel." Bu sefer ise Taehyung'un içtiği kahve boğazında kaldığında gülümseyen kişi bendim.
"Size mi?"
"Evet akşam 6'da gelmiş ol seni çok iyi çalıştıracağım Taehyung."
