"°°•°°•" bu işarette bölümdeki kişi değişiyor bazılarınız karıştırmış. Şimdi de ilk önce Chaeyoung'dan anlatıyorum sonra Jisoo'ya geçiyorum
Keyifli okumalar 💜
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'
Soruların zorluğu yüzünden başıma ağrılar girmeye başladığında derin bir nefes verdim,kafama yaptığım minik masajların ardından yerimden kalktım.
Okulun etüt saatine kalmıştım ve sınıfta sadece 6 kişi vardı,yerimden kalkıp kantine indim bir bardak kahve kesinlikle iyi gelecekti.
Kantine girdiğimde karşıma Jungkook'un çıktı selam verip yanından geçecekken yüzüme uzun süre bakmasıyla durdum.
"Bir şey mi diyeceksin?"
"Kahve içer misin?" Diyip elindeki diğer kahveyi bana uzattı.
"Ha,sağol tam da kahve almak için kantine gelmiştim."
"Kendini çok yoruyorsun." Dediğinds gülümsedim bu bizim 2 yıl sonunda en uzun konuşmamızdı.
"Biliyorum ama her seferinde yetersiz geliyor."
"Okul birincisisin Chaeyoung nasıl yetersiz gelebilir?" Dediğinde minik sırıtışımla o da sırıttı.
"Biraz mola vermeye ne dersin?" Yeniden konuştuğunda başımla onu onayladım,geçmem için izin verdiğinde kantinin masalarından birisine oturduk.
Dışarıda yağmur yağıyordu ve kantinde bizden başka kimse yoktu,fazla sessizdi tek ses yağmur damlalarının cama vuruşuydu.
"Çok güzel." Dedim dışarıya bakarken.
"Evet çok güzel." Dediğinde ona baktığımda Jungkook bana bakıyordu.
Şaşırsam da belli etmedim.
"Lisa ile aranız nasıl?" Sorduğum soruyla bana merakla baktı.
"Lisa ile mi?"
"Biliyorsun 2 sene önce sınıfımıza geldi ve bir anda yakın olmuştun--"
"Aramızda bir şey olduğunu mu sanıyordun?" Diyip güldüğünde meraklandım.
"Yok mu?"
"Hayır,biz sadece kuzeniz ayrıca o cadıyla kimse uğraşamaz ilerideki eşine sabır diliyorum." Dediğinde yüzümde belli belirsiz bir sırıtış oldu.
"Böyle düşündüğüme inanamıyorum." Diyip güldüğümde o da benimle güldü uzun bir aradan sonra gülüşlerimiz birbirine karışmıştı ve bu güzel hissettiriyordu,çok güzel.
°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•°°•
Dudaklarının arasında duran zehri dışarı çıkardığında ki görüntüsü fazla güzeldi.
Sigaradan ve içen insanlardan nefret eden benim için bu yeni bir duyguydu.
Duvara yaslanmış bedeninin yanına daha da yaklaştım.
"Cidden merak ediyorum senin yaptığın tek faydalı bir şey var mı?"
"Uyuşturucu kullanan birisine sigarada mı içiyorsun demek fazla komik değil mi?" Yüzündeki sırıtış yüzünden onu tokatlamak istesem de sinirlerime hakim oldum.
"Sen kimsin Taehyung?" Dediğimde sigarasını söndürüp fazla uzakta olmayan çöpe fırlattı.
"Ben ailenin sevmediği türden birisiyim o yüzden benden uzak dur Jisoo." Tam yanımdan gidecekken onu tuttum ve duvarla onu arama aldım.
"Ya uzak durmak istemiyorsam?"
"Hiçbir şeyden haberi olmayan birisine göre fazla cesursun."
"Dinle Taehyung ben korkak değilim ve seni merak ediyorum benden kaçıp durma."
"Bunu cidden istiyor musun?"
"İstiyorum."
"O zaman bu akşam saat 9'da seni alırım." Dediğinde kollarımı duvardan çektiğimde yanımdan geçip gitti.
Midemdeki anlamsız sancıyla eve kadar geldim,hayır korkmuyordum sadece fazla heyecanlıydım.
Akşam yemeğinden sonra ailemden Chaeyoung'a gideceğim bahanesiyle izin aldığımda giyinmek için odama gittim.
Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama böyle bir adamın klasik mekanlara gideceğini düşünmüyordum.
Giydiğim siyah elbisenin üstüne bol kahverengi hırkamı attığımda annem kıyafetimi görmeden evden çıktım.
Taehyung çoktan evimin önündeydi.
"Evimi biliyor muydun?"
"Yeni öğrendim." Derken beni süzüyordu.
"Böyle mi geliyorsun?"
"Ne varmış ben hep böyle giyinirim." Derken yürümeye başlayacağım sıra omzumdan tuttu.
"Motora bu elbiseyle binmek zor olur diye demiştim." Dediğinde sağ tarafta duran çoğunluğu siyahtan oluşan motora baktım.
"Sorun değil hırkam var." Derken motora doğru ilerledik,Taehyung kaskın birisini bana verdiğinde bir türlü takamıyordum.
"Bunu bile beceremiyor musun?" Diyip elleri kaskıma gittiğinde 2 saniyede takmıştı.
