80. Bölüm - Hayat Kavgası

Start from the beginning
                                    

'Gidelim.' demiştim cevap vermek yerine. Her şeye bir cevabı olan ben, Hazal'a verecek cevap bulamıyordum.

Soner'in yönlendirmesiyle, hastaneye gitmiştik.

Çok ağlamamıştı Hazal. Ben hiç ağlamamıştım. Merve çok ağlamıştı, onun annesi çok küçükken vefat ettiği için, etkileniyordu.

Şimdi bakıyordum da, yarın yeniden uyanamayacağını bilse yaptıklarından pişman olup özür diler miydi Haydar amca acaba?

Bana söylediklerinin bir önemi yoktu benim için. İt ürür, Ahu yürürdü.

Hazal'a ve en çok da İnci teyzeme yaptıklarını unutamıyordum. Hazal okula girmesin diye onu dövdüğünü, elinde bıçakla bütün mahalleyi ayağa kaldırdığı ve İnci teyzeyi elinden zor aldığımız günü. Daha önceki senelerde içip içip saçmalamaya başlayınca İnci teyzenin gecenin kör saatinde Hazal'la birlikte bize oturmaya gelmesini... Yüzündeki mahcup ifadesini...

Oturmaya geldikleri falan yoktu esasen. Haydar amcanın sızmasını bekliyorlardı eve gidip rahat rahat uyumak için.

İnci teyzenin maaşını alıyordu elinden. Zıkkımın kökünü içesice...

Komik adamdı içmediği nadir anlarda, alkolden değil gülmekten ölmesini tercih ederdim.

Hazal'ın renginin solmasındansa, beş para etmez ciğeriyle sürünerek de olsa nefes almasını bile isterdim.

Giray, Hazal'ın yanında duruyordu geceden bu yana. Ben biraz daha kendi kabuğuma çekilmiştim. Ağzımdan çıkacak bir söz, en ufak bir kelime Hazal'ı incitebilirdi.

İncitmemle ünlü olduğumu bilirsiniz.

Gözlerimi Hazal'dan ayırıp Hasan amcaya çevirdim yeniden.

'Ölmekten korkuyor musun Hasan amca?'

'Korkmuyorum. Ölmekten değil, bu dünyada sonsuza kadar kalmaktan korkmalı insan.'

'Ben de korkmuyorum. Tek korktuğum, Haydar amcayla aynı yere düşmek.' dedim

'Kızım mapushane gibi ayrı koğuşlar yok sanırım orada. Hiç gitmedim ama, öyle diyorlar.'

'Güldürme Hasan amca, başım ağrıyor zaten.' dedim gülmemek için dudağımı ısırıp. Başardım da. Hazal öyle gözümün önünde dururken, gülemezdim de zaten.

'Çekeceği azap ona yeter, yine de helal etmek istemiyorsan kimse sana bunu zorla yaptıramaz Ahu kızım. Ben içeri gireyim artık, Kadir yorulmuştur. ' dedi.

Hasan amca evin içinde Kuran okurken, yerini oğlu Kadir'e bırakmıştı biraz dinlenmek için. Hasan amcanın sesi daha güzeldi ama mirası Kadir' e bırakıyordu yavaş yavaş.

Alkolden ölen adamın arkasından kuran okuyorlardı, ne ironi ama.

Babamlar dahil herkes evde, kadınlar ve Giray bahçedeydik. Bahçede yemek kazanları olduğu için böyle uygun görmüşlerdi. En uzak kısımda, bahçe duvarının yanındaki Dudu teyze bir kazan dolusu helva kavuruyordu.

'Allah'a havale etsem?'

'Nasıl istersen.' dedi Hasan amca oturduğu tabureden tebessümle kalkıp. Annem beni ikna etmeye geldiğini zannetse de, Hasan amca içimden geleni yapmamdan başka bir şey söylememişti.

Ben de içimden geleni yaptım.

Allah'a havale ettim. Hem havale ücreti de yok.

🎈

'Sana sesleniyorum duymuyor musun?'

'Duymadım Dudu teyze, efendim.' dedim yalandan.

Duymaz olur muyum? Onun kadar olmasa da, bir takım radarlarımız vardı bizim de.

SONRA SEN GÜLDÜN (Tamamlandı) Where stories live. Discover now