GM | 8 | Soruşturma

2.9K 333 117
                                    

Salı, 11:17

Ses kayıt cihazını ayarlayarak masanın üstüne bıraktım. İkinci katın doğu kesimindeki çalışma odasında herkesi sırayla sorguya almayı planlıyordum. İlk olarak babaannemle görüşecektim. Diğerleri bu süreç içerisinde Kuzey'in gözetimi altında olacaktı.

İşin aslı bu, hem bana çıkar sağlayacak hem de Kuzey'i küçük bir teste tabii tutmama yarayacaktı.

Ayağa kalkıp geniş çalışma odasının iki yanına dizilmiş kitap dolu rafların arasından geçtim ve kapıyı açtım. Bütün aile üyeleri, karşımdaki küçük oturma odasında sessizce içeceklerini yudumluyorlardı.

Kibarca, ''Babaanne,'' diye seslendim.

Gözleri bana dönerken eş zamanla ayağa kalktı ve yanıma geldi. Kapıyı genişçe açarak onu içeriye buyur ettim. Babaannem içeriye girdi. Bense oturma odasındaki tekli berjerde oturan ve doğrudan gözlerimin içine bakan Kuzey'e, 'Gözünü dört aç,' der gibi bir bakış fırlatarak kapıyı kapattım.

Babaannemle birlikte çalışma masanın önündeki karşılıklı koltuklara oturduk. Rahat ve baskınlığımı belirten bir pozisyon aldıktan sonra her ihtimale karşı not defterimi elime aldım.

''Öncelikle, anlattığın her bir kelimeyi kayıt altına alacağım. Sorduğum sorulara dürüstçe cevap vermeni istiyorum. Aklına takılan en ufak şeyi bile atlamadan anlatman, bana ve soruşturmaya oldukça yardımcı olacaktır.'' Buruk bir gülümsemeyle başını salladığında konuşmama devam ettim. ''Bu ailenin en büyük üyesisin. Burada, bana anlattığın her şeyi taraf tutmadan anlatmanı istiyorum. Kimseden çekinmene yahut bir şeyler saklamana gerek yok. Burada konuşulan her şey ikimiz arasında kalacak ve çok önemli olmadığı sürece diğerlerine aktarılmayacaktır. Suçluyu yakalamalıyız, tabii eğer bu bir cinayetse.''

Babaannem yeniden kafa sallamıştı. Ciddiyetimi vurguladım ve göz temasını bozmadım.

''Sence bu bir cinayet mi?'' İlk sorumun bu olması garip kaçabilirdi ancak kendime ait teknikleri kullanmak her daim işime yarardı.

Hüzünlü bir iç çekerek, ''Emin olamıyorum,'' dedi. Şüphe... Kaygıları vardı.

''Emin olmadığın nokta nedir? Kızını evlatlarından birinin öldürmesi mi?''

''Eğer bu bir cinayetse ve bunu çocuklarım yaptıysa...''

''Ya yaptılarsa, o zaman ne olurdu?''

''Ah Linda,'' dedi hüzünle. ''Onun ruhunun rahat edebilmesi için elimden geleni yapardım.'' Diğerlerine acımadığı belli oluyordu.

''Linda'nın ölüm saatinde ne yapıyordun?'' diye sordum beklenmedik bir anda.

Kuruyan dudaklarını yavaşça yaladı. ''Odamdaydım, çatı katında.''

''Bunu kanıtlayabilir misin?''

Soruma şaşırmıştı. Onu bir şüpheli olarak göreceğimi düşünmüyor olmalıydı ve bu şaşkınlık babaannemi afallatmıştı. ''Ben... Nasıl kanıtlayacağımı bilmiyorum kızım, her gece erkenden uyumaya giderim.''

''Neden odana çıkma gereği duydun? Odana çıkmadan önce neredeydin?''

''Ortak salonda diğerlerinin yanında oturuyordum. Kendimi rahatsız hissedince odama çıktım.''

''Kimlerle oturuyordun ve saat kaçta odana çıktın?''

''Marcus, Eric, Sarah, Simon, Victor ve Kuzey'le beraberdik. Saat dokuz civarlarında odama çıktım.''

''Odanda ne yapıyordun?'' diye sordum bu sefer de.

''İlacımı içtiğim için uyku bastırmıştı, uyuyordum.''

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin