GM | 1 | Bilinmeyen

11.9K 511 750
                                    

Merhaba! Bugün Şubat'ın 15'i... Upuzun bir hikâyenin başladığı noktadayız canımın içleri.

Buraya başladığınız tarihi yazabilirsiniz!

Keyif alarak okumanız dileğiyle.
Öpücük, öpücük!

❗️Uyarı: Kurgum, psikolojik şiddet ve kötü davranışlar oluşturabilecek olaylar içerir! Lütfen 16 yaşının üstünde değilseniz ve ağır olaylar kaldıramıyorsanız okumayınız! Teşekkür ederim.❗️

🪦

6 Mart 2020, Cuma günü 09:39
İstanbul, Türkiye.

Bilinmezlik...

Zihnimin sınırlarını zorlayarak okumaya çalıştığım gazeteyi hafiften havaya kaldırdım. Lakin şu an gazetedeki, italik yazıyla yazılmış, dev manşetleri görmekte zorlanıyordum. Zira dün gece gördüğüm korkunç kâbustan sonra doğru düzgün uyuyamamıştım.

Beynimin içinde dolanan tek düşünce ise o adamın nasıl intihar ettiğiydi.

Hiçbir kanıt bulunamayan küçük inşaat kulübesinde, güpegündüz şakağına silah dayayıp ateşlemesinin nedeni ne olabilirdi?

Etraf tenhaydı. Ayrıca adam solaktı ama bu, benim için yeterli bir kanıt değildi elbette. Silah sağ elinde bulunmuş olsa da intihar edecek bir insanın o anki paniğiyle ne yaptığı bilinemezdi. Yan sitede güvenlik kameralarının olmayışı da bir dezavantajdı. Bu kadar basit bir olayı çözemeyecek kadar köşeye sıkışmıştım.

Allak bullak olan düşüncelerimden uzaklaşmak adına derin bir nefes verdim ve arkama yaslandım. Bugünün gazete manşetlerinde adımı görmek, hiç hoş olmamıştı. Üstelik bu kadar kafa karışıklığına sahip olduğum bir dönemdeyken...

Çatık kaşlarımın son raddeyi uyguladığı yüz ifademle parmaklarımın arasında sıktığım yumuşak gazete kâğıdını dizlerimin üzerine bıraktım.

'Meşhur seri katil cinayetini çözen Dedektif Evrim Nora Raven, ünlü iş adamı Hamit Gökberk ile görüntülendi.'

Suratım istemsiz bir buruşukluğa sahip olurken bakışlarımı karşıya çevirdim. Yerden tavana kadar uzanan cam pencereden hafif yağan yağmurun damlaları seçilebiliyordu. Ortam biraz kasvetliydi ama ben, bu kasvette daha derin düşüncelere sahip olabiliyordum. Gözlerimi dalgaların kıyıya vurduğu kum sahile sabitledim.

Düşün Nora... Düşün... Bu adam neden intihar etmiş olabilir?

Kulaklarımda uğuldayan sesin varlığı irkilmeme neden olmuştu. Elimi yan taraftaki sehpaya uzattım. Telefonun ekranda gördüğüm numarayla sol kaşım havalanmıştı. Kim bu? Telefonu kulağıma götürerek aramayı cevapladım.

''Dedektif,'' dedi tanımakta zorlandığım tok ses. ''İyi günler.'' Sesinden anlaşıldığı kadarıyla ortalama otuzlu yaşlarında bir erkekti. Sesinin yankısından dolayı kapalı bir ortamda olduğu da anlaşılabiliyordu.

''Buyurun, sizi dinliyorum.'' Mesafeli ve ciddi çıkan ses tonum, yalnızca müşterilere özeldi. Fakat herhangi bir iş için kimseye kişisel telefonumu vermezdim.

''Sizinle önemli bir konu hakkında görüşmek istiyorum Bayan Nora,'' dedi kibar ama ciddi bir tonlamayla. ''En yakın zamanda müsait bir vaktiniz var mı?''

''Ne için görüşmek istiyorsunuz? Eğer iş içinse büroma gelip sekreterimden yahut internetten randevu alabilirsiniz...'' dedim ve aklıma gelen önemli bir detay yüzünden anlık duraksadım. ''Tabii bir de adınızı öğrenebilir miyim?''

Geçmişin Mezarı (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin