İstihbaratçı

10.8K 495 128
                                    

Karargaha geldiğimde Albay dendiği gibi toplantı odasındaydı. Şimdi ise toplantı odasının önünde, kapıda bekleyen askerin yanında bekliyordum.

İçeriden "Yunus içeri gel!" diye yükselen ses ile yanımdaki asker ,Yunus, içeri girdi. 

İçeride bir görev verilmiş olmalı ki hızla toplantı odasından çıkıp uzaklaştı. Acil bir iş olmalı ki kapıyı bile doğru düzgün kapatamamıştı. 

İçeriden sesler gelirken dinlemiş olmamak için bir adım öne gitmiştim ki içeride bizim hakkımızda konuştuklarını duydum. Konuşma diyaloglarını hala duyabiliyordum.

"O sahte saldırıyı biz düzenledik. Yeliz en iyi istihbaratçılarımızdan* birisi. Teröristlerin içinde iyi iş çıkarıyor." dendi. Bu ses Yarbay'a aitti.

"Yeliz bu olaydan sonra ifşa edilme olasılığın ne kadar önlem alsak da var. Göreve devam etmek istemezsen seni anlayışla karşılayabiliriz." dedi Albay. 

"Hayır, bu göreve devam edeceğim. Önlem önemli değil. Önemli olan vatan. Eğer benim size getirebileceğim bir bilgi vatanı korumakta etkiliyse canımı ortaya koyarım." dedi. Evet, bugün yakaladığımız kadının sesiydi bu.

"Gün doğmadan sınıra bırakılacaksın. Sonrası yine sende." dedi Yarbay.

"Kimliğimi ifşalama konusundaki hassasiyeti biliyorum ama artık Albay da biliyor. Kalkan timi ile de konuşabilir miyim? En azından yüzbaşı ile." dedi Yeliz.

"Hayır, konuşmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Yine de konuşmayı istemenin sebebini merak ediyorum." dedi Yarbay. 

"Komutanım görev esnasında neredeyse ifşalanacaktım. Bu yüzden tüm tim üyelerine iğrenç, tam bir terörist gibi davrandım. Özellikle yüzbaşının sinirleriyle çok oynadım." dedi Yeliz.

Bu yüzümü gülümsetmişti. Özür dilemese de olurdu. Sadece istihbaratçı olması ve bizimle çalışması sevindirdi. Bir terörist olduğundan kaçmamıştı. 

"Yeliz sen şimdi hazırlan ve git. Helikopterin birazdan kalkar." dedi Yarbay. 

"Emredersiniz komutanım." diyen Yeliz ile kapıdan daha da uzaklaştım. 

Yeliz odadan havacı kıyafetleri ile çıkınca ona baktım. Böyle kamufle oluyordu. Kask da taktığı için yüzü gözükmüyordu.

Bana baş selam verip gidince arkasından baktım. Sanırım bu bilgiyi hiç bilmiyormuş gibi yapmam daha doğru olur.

İstihbarat kelimesi Arapça kökenlidir. Yeni öğrenilen haber ve bilgi anlamına gelen "istihbar" kelimesinden türemiştir. Bu kelime içinde yine Arapça kökenli olan "haber" kelimesi temel oluşturmaktadır. 

TDK güncel sözlüğüne göre istihbarat: "Yeni öğrenilen bilgiler, haberler, duyumlar" olarak tanımlanmıştır. İngilizce istihbarat kelimesinin karşılığı olan kelime "intelligence" ise akıl, zeka, anlayış ve istihbarat anlamlarına gelir.

İstihbaratçı ise buradan anlaşıldığı gibi haberleri, duyumları vb. şeyleri gelip anlatan, öğreten kişidir.

AskerWhere stories live. Discover now